TBMM Başkanı Cemil Çiçek Kopenhag'da gurbetçi Türklere seslendi
Abone olTBMM Başkanı Cemil Çiçek, ''Türkiye Danimarka gibi bir ülke değil. Türkiye belalı bir coğrafyanın ortasında olan bir ülke. Herkes bunu göz ardı ediyor'' dedi.
TBMM Başkanı Çiçek ile AK Parti Bursa Milletvekili ve Türkiye-Danimarka Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Önder Matlı, AK Parti Sakarya Milletvekili ve Türkiye-Hollanda Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Şaban Dişli, CHP Çorum Milletvekili Tufan Köse ve MHP Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen, Türkiye'nin Kopenhag Büyükelçiliği binasında, Türk dernek ve federasyon temsilcileri ile bir araya geldi. Büyükelçi Ahmet Berki Dibek'in ev sahipliği yaptığı toplantıya, Danimarka Sosyal Demokrat Parti Milletvekili Özlem Çekiç de katıldı.
Toplantıya katılan dernek ve federasyon temsilcileri, ''yurtdışında yaşayan Türklerin seçme ve seçilme haklarıyla ilgili sorunları, konsolosluk hizmetlerinin iyileştirilmesi, sigorta hizmetlerinin Türkiye'de geçerli hale getirilmesi ve Türkiye'de emekli olma, çifte vatandaşlık hakları, eğitim sorunları'' konularındaki taleplerini ve yaşanan sorunları dile getirdi, Türkiye'de hazırlıkları devam eden yeni anayasa çalışmaları hakkında bilgi istedi.
BULUNDUĞUNUZ ÜLKENİN VATANDAŞI OLUN
Danimarka'da yaşayan Türk vatandaşlarının sorunlarını ve isteklerini dinleyen TBMM Başkanı Çiçek, sorulara yanıt vermeden önce kendisiyle Danimarka'ya gelen milletvekillerini tanıttı.
Türk vatandaşlarına, bulundukları ülkelerin vatandaşı olmalarını tavsiye eden Çiçek, şöyle konuştu:
''Türkiye'nin sorunlarına ilgi duymuş olmanız sevindirici. İnsanların bir doğduğu yer var bir de doyduğu yer var. Doğduğumuz yer ile olan ilişkilerimizi sürdürmeliyiz. Bu doğrudur ve önemlidir ama doyduğumuz yerde de sağlam yere basmamız lazım. Burada da güçlü olmanız bizim arzu ettiğimiz husustur. Bunun için evvela mümkünse daha çok vatandaş olmanız lazım burada, biz bunu teşvik ederiz. Demokrasilerde bulunduğunuz yerde ne kadar oy hakkına sahipseniz etkinliğiniz o kadar artar, kendi sorunlarınızı çözme noktasında da imkan sağlamış olur.''
Çiçek, Türklere çocuklarının iyi eğitim almaları çabası içinde olmaları yönünde tavsiyede de bulunarak, ''Çocuklarımızı en iyi şekilde okutma çabası içinde olalım. Biz gençlerimizi, çocuklarımızı eğitebilirsek, bu inanılmaz derecede birçok fırsatı, kapıyı, açacaktır'' dedi.
Danimarka'da vatandaş olmuş ya da olmamış 70 bin Türk insanının yaşadığına da değinen Çiçek, Türklerin birlik ve beraberliğini korumalarını ve ortak menfaatlerinde bir araya gelme olanağı bulmaları gerektiğine işaret etti.
HUKUK YOLUNU GÖZ ARDI ETMEYİN
Çiçek, Danimarka gibi Avrupa ülkelerinin hukukun öne çıktığı yerler olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
''Biz ise haklarımızı hukuk yolu ile değil, Türkiye'deki alışkanlıklarımızla her şeyi siyaseten çözmek gibi bir kolaycılığa kaçarız. Hukukun size sağladığı avantajlar, imkanlar var. Haksızlığa, farklı muameleye maruz kaldığınızda, hukuk yolunu da deneyin. Mesela bizim AB ülkeleri ile bir vize problemimiz var. Ama vatandaşlarımız İnsan Hakları Mahkemesi'ne dava açtılar. Kolay olmadı belki ama şimdi bakınız oradan alınan birkaç karar ile vize konusu daha kolaylaştırıcı olmaya başladı. Bu kararlar başka ülkelerde emsal teşkil ediyor.''
YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI
TBMM Başkanı Çiçek, yeni anayasa çalışmalarına da değinerek, şunları belirtti:
''Türkiye'de yeni anayasa çalışması devam ediyor. Yasama faaliyeti içinde en zoru anayasayı yapmaktır. Çünkü anayasayı yaparken, o ülkenin anayasasına girecek konuları da tartışıyorsunuz. 4 siyasi parti yapıyor. 4 siyasi parti de farklı görüşte olan siyesi parti. Hepsi aynı görüşten değil. Bunlar belli konuları tartışıyor, tartışacaklar ve sonuçta ortak bir noktaya gelinecek. İşte biz ona 'ortak sözleşme' diyoruz. Toplum sözleşmesi. Devlet ile vatandaşın sözleşmesidir. Bu sözleşmenin şartlarına da biz 'anayasa' diyoruz. Onunla ilgili vatandaşlarımızdan önemli ölçüde görüş aldık, beklentileri nedir, talepleri nedir gibi. Hem bireysel olarak hem de dernek, vakıf, Meclis dışındaki siyasi partiler, çatı kuruluşlardan. Bunların hepsinin olabildiğince görüşlerini aldık. Şimdi çalışmayı sürdürüyoruz. Ancak kolay değil.''
AB POLİTİKASI DEĞİŞMEDİ
Türkiye'nin 1963 yılından bu yana bir politika sürdürdüğünü kaydeden Çiçek, ''O da Avrupa Birliği'ne tam üye olmaktır. Bazen ikinci planda kaldı. Ancak netice olarak, devlet olarak bu tercihimiz değişmedi. Ülkenin AB'ye üyeliği konusu. Tabii AB üyeliği denildiği zaman bir kısım değerler var. Bunların başında demokrasi, insan hakları, özgürlükler, hukukun üstünlüğü geliyor. Türkiye'nin geçmişte birtakım eksiklikleri vardı. Bugün de var, yarın da olabilecek. Ama her geçen gün bu eksiklikleri giderebilecek yoğun bir çabanın içinde olmamız gerekiyor. İşte yeni anayasa ihtiyacı önemli ölçüde bu sebeplerden kaynaklanıyor'' diye konuştu.
TÜRKİYE BELALI BİR COĞRAFYADA
Çiçek, üye ülkelerin temsilcileriyle yapılan görüşmelerde bir şeyin altının özellikle çizildiğini de kaydederek, şunları söyledi:
''Türkiye Danimarka gibi bir ülke değil. Türkiye belalı bir coğrafyanın ortasında olan bir ülke. Herkes bunu göz ardı ediyor. Her gün şehit cenazesiyle karşı karşıya kalıyoruz. Türkiye bunları, böylesine bir atmosferde yapıyor. Bir taraftan demokratikleşmek istiyor, standartlarını yükseltmek istiyor, insanların daha özgür olduğu, hukukun egemen olduğu, demokratik eksikliklerin giderilmesi için yoğun çaba sarf ediyor, öbür taraftan da ülkenin bütünlüğünü korumak için de bir çabanın, bir gayretin içinde. Bu çaba içinde bütün çalışmalar yürütülüyor. Onun için Danimarka şartlarında Türkiye'yi anlamak çok kolay değil. Çünkü tabiri caizse bu ülkeler unu, tuzu kuru ülkeler. Çevresinde herhangi bir problemi yok. Şu ana kadar Türkiye'ye gelen sığınmacı sayısı 130 bini geçti. Ben şurada konuşurken bile kaç kişi geldi kim bilir. Bir süre önce Avrupa Konseyi'ndeki toplantıya katıldık. Meclis başkanları, 'Türkiye'nin çabalarını takdir ediyoruz' dedi. Ben de 'Türkiye'nin çabalarını takdir ediyorsunuz da sizin takdirleriniz bu sığınmacılara sabah kahvaltısı yerine geçmiyor' dedim. Herkes takdir ediyor. Kimsenin ne elini cebine attığı var ne de başka bir şey. Tribün seyircisi, maç seyircisi gibi yukarıdan seyrediyorlar. Bu anlamda bakılırsa, Türkiye'deki çalışmaları anlamalarında zaman zaman zorluk olabilir.
Onun için Türkiye'de temel ilke olarak, demokratik standartları yükseltmek istiyoruz artık. Çağımızda yükselen değerdir demokrasi, insan hakları, özgürlükler. Bunları yükseltmek için çaba sarf ediyoruz. Anayasa çalışmalarında biraz programın gerisinde bir çalışma sürüdürülüyor. Ümit ederiz ki makul bir süre içinde, yerine getiririz. Türkiye adım adım daha ileri gitmemin bir çabası, gayreti içindedir.''
TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve beraberindeki milletvekillerinin, Danimarka Meclisi'nde parlamenterleri ile bir araya gelmesi, akşam saatlerinde de Hollanda'ya geçmesi bekleniyor.