BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  GÜNCEL

Çiçek: Tüpraş kararı herkesi bağlar

Danıştay'ın Tüpraş'la ilgili verdiği kararı değerlendiren Cemil Çiçek, 'Tüpraş kararı yargı kararı olması hasebiyle herkesi bağlar' dedi.

Abone ol

Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Danıştay’ın TÜPRAŞ’a ilişkin kararını henüz görmediğini, görmeden bir şey söyleyemeyeceğini belirterek, "Yargı kararı olması hasebiyle herkesi bağlar. Herkesin uyması gerekir" dedi. Çiçek, bakanlık makamında gazetecilere, Türk Medeni Kanunu ile Nüfus Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı Taslağı hakkında bilgi verdi, soruları yanıtladı. Türkiye’nin Avrupa Birliği sürecinde müzakere safhasına geldiğini belirten Çiçek, çok değişik kanunlarla ilgili taramaların başladığını hatırlattı. Bu sürecin sağlıklı işlemesi için Reform İzleme Grubu oluşturulduğunu ifade eden Çiçek, bu grubun çalışmalarında, özellikle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Türkiye aleyhine verdiği kararların gereğinin yerine getirilip getirilmediğinin gündeme geldiğini söyledi. AİHM’in Türkiye aleyhine kadının soyadı ile ilgili bir kararı olduğunu anımsatan Çiçek, önceki yasalara göre kadının evlendiğinde kocasının soyadını alma mecburiyeti olduğunu, sonradan bu yasada değişiklik yapıldığını ve artık kadının kızlık soyadını da taşıyabildiğini anlattı. Çiçek, ancak, AİHM’de açılan bir davanın konuyla ilgili Türkiye’nin aleyhine sonuçlandığını, "kadının kocasının soyadını alma mecburiyetinin, sözleşmenin ihlali kabul edildiğini" bildirdi. AİHM’in, kadının, kocasının soyadının önünde kendi soyadını da taşımasını yeterli bulmadığını ifade eden Çiçek, söz konusu davada, üçlü bir sistemin söz konusu olduğunu kaydetti. ÜÇÜNCÜ BOYUT Yasada yaptıkları yeni düzenlemenin de bu mahkeme kararının gereğini yerine getirmek için yapıldığını vurgulayan Çiçek, şunları kaydetti: "Şu ana kadar Türkiye’deki kadınlarımızın kazanmış olduğu hakların gerisine kesinlikle gidilmesi söz konusu olamaz. Evlenen bir bayan kocasının soyadını alabilir, kocasının soyadının önüne kendi soyadını da koyabilir. Bundan geriye gidilmesi kesinlikle söz konusu olamaz. Acaba, bunların yanı sıra üçüncü bir boyut olarak, üçüncü bir alternatif kendi kızlık soyadını da müstakil olarak alabilir. Düzenleme bu yönde gelişmektedir. Bunun hukukumuza ve sosyal hayata yansımaları var. Bizim tartıştığımız konu burasıdır. Yoksa kadın ya kocasının soyadını alacak, ya kendi soyadını taşıyacak. Üçüncü bir ihtimali ortadan kaldırmaya yönelik bir çalışma değildir." Bütün meselenin, doğacak çocukların soyadı durumunun ne olacağından kaynaklandığını belirten Çiçek, "evli ve kocasının soyadını alan bir kadının, daha sonra boşandığı, ancak boşandıktan sonra çocuğunun meydana geldiğini ve çocuğun soyadının ne olacağı" örneğini verdi. HUKUKA VE SOSYAL HAYATA YANSIMALARI Bunun bir tartışma konusu olduğunu söyleyen Çiçek, bir de kocasının soyadının önünde kendi soyadını da taşıyan kadının ayrılmaları halinde bunun hukuka ve sosyal hayata yansımalarının tartışıldığını anlattı. Bu konuyla ilgili herkesten teklif beklediklerini, çalışmanın taslak halinde bile olmadığını kaydeden Çiçek, ilgili birimlerle konunun tartışıldığını, önümüzdeki hafta bir iç değerlendirme yapacaklarını söyledi. Bunun ardından diğer kesimlerin de görüşlerini alarak taslağı tartışmaya açacaklarını ve ondan sonra TBMM’ye sevk edeceklerini bildiren Çiçek, şöyle devam etti: "Şu anda yapılan, AİHM kararının gereğini hukukumuza ne ölçüde yansıtma imkanımızı var, bunun arama tarama çalışmalarımıdır. Şu an kadın kocasının soyadını kullanabileceği gibi kocasının soyadının önünde kendi kızlık soyadını da kullanabilmektedir. Bunu ortadan kaldıran bir düzenlemeyi ben şahsen tasvip etmem. Öyle bir düşence kesinlikle yok. Onun ötesinde üçüncü bir ihtimal, ki davanın konusu da budur, evlenen bayan, kocasının soyadını almadan, kendi kızlık soyadını taşıyarak evlenme akdi gerçekleştiği takdirde bunun hukukumuza, sosyal hayatımıza yansımaları üzerinde daha çok çalışıyoruz." DOKUNULMAZLIKLAR Adalet Bakanı Çiçek, dokunulmazlıkların kaldırılmasına yönelik bir soru üzerine, Anayasa değişikliğinin TBMM’nin işi olduğunu belirterek, konunun gündeme gelmesi halinde, gerekli fikri katkıyı vermeye hazır olduklarını bildirdi. Türkiye’de birçok kişinin yargılama açısından ayrıcalıkları olduğunu vurgulayan Çiçek, "Bundan en fazla şikayet eden de biziz. Bugün Cumhuriyet savcıları, ayrıcalıklar nedeniyle birçok soruşturmayı yapmakta zorlanmaktadır. O ayrıcalıkların yargı açısından da ne kadar sakınca çıkardığını hep beraber gördük" diye konuştu. Çiçek, geçmişte Anayasa değişikliklerinin uzlaşma yoluyla çıkarılması için TBMM’de bir Uzlaşma Komisyonu kurulduğunu anımsattı. Partilerin TBMM’deki sandalye dağılımına bakılmaksızın eşit üyelerden oluşan komisyonun oybirliği ile karar aldığını anlatan Çiçek, şunları söyledi: "3 seneden beri bunu müteakip defalar dile getirmiş olmama rağmen, CHP bu komisyona üye vermedi. Bunu gündem maddesi olarak kabul edebiliyorlarsa önemli bir adımdır, önemli bir gelişmedir. Uzlaşma komisyonuna üyelerini verirler, burada bir çalışma yapılır. Türkiye de zaman zaman yaşadığı tartışmalardan kurtulmuş olur." Danıştay’ın TÜPRAŞ’a ilişkin kararının sorulması üzerine Çiçek, kararı görmediğini, görmeden bir şey söyleyemeyeceğini belirterek, "Yargı kararı olması hasebiyle herkesi bağlar. Herkesin uyması gerekir" dedi.