BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Çiçek: AB çelişki içinde!

Adalet Bakanı Cemil Çiçek, AB'nin İlerleme Raporu'nda yargı bağımsızlığı için 'şunları, bunları yapın' dediğini ancak işine gelmeyen konuda çark ettiğini öne sürdü!

Abone ol

Adalet Bakanı Cemil Çiçek, AB'nin İlerleme Raporu'nda yargı bağımsızlığı için 'şunları, bunları yapın' dediğini ancak iş somut bir davaya geldiği zaman, hükümetten, adaletten, Adalet Bakanı'ndan konuya müdahale etmesini istediğini belirtti. Bakan Çiçek, "AB çelişki yaşıyor. Hukuk Brüksel'de de, Paris'te de, Ankara'da da aynı uygulanacaksa bir anlamı olur. İşine gelince metreyle ölçeceksin, işine gelmediği zaman arşınla ölçeceksin. O zaman bu AB benim inandığım değerleri temsil etmiyor demektir" dedi. TBMM Genel Kurulu'nda Adalet Bakanlığı ve bağlı kurumların 2006 yılı bütçesi ele alınarak kabul edildi. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, bütçe üzerindeki eleştirilere cevap verdi. Bakan Çiçek konuşmasında Avrupa Birliği'ni eleştirdi. AB'nin İlerleme Raporu'nda yargı bağımsızlığı için 'şunları, bunları yapın' dediğini ancak iş somut bir davaya geldiği zaman, hükümetten, adaletten, Adalet Bakanı'ndan konuya müdahale etmesinin istendiğini belirten Bakan Çiçek, "AB çelişki yaşıyor. Hukuk, Brüksel'de de, Paris'te de, Ankara'da da aynı uygulanacaksa bir anlamı olur. İşine gelince metreyle ölçeceksin, işine gelmediği zaman arşınla ölçeceksin. O zaman bu AB benim inandığım değerleri temsil etmiyor demektir" diye konuştu. Bakan Çiçek, Orhan Pamuk davasıyla ilgili dosyanın bu sabah kendilerine ulaştığını anlatırken, konunun incelendiğini, geciktirmeksizin dosyayı, hem bakanlıktaki mesleğin içinden gelen hakim ve savcılarla hem de üniversite öğretim üyeleriyle değerlendireceklerini söyledi. Çiçek, konuyla ilgili Türk yargısından bir gün içinde karar vermesinin istendiğini belirterek, Fehriye Erdal davasını örnek gösterdi ve "Yargıya müdahale boyutu giderek Türkiye hudutlarını aşıyor. Önüne gelen, AB makamlarından dosyayı bilmeden davalarla ilgili yorumlar geliyor. Oysa Belçika suçta kullanılan bir tabancanın otomatik mi yarı otomatik mi olduğuna iki senede karar verdi. Onlarınki yargıysa bizimki de yargıdır. Müstemleke yargısı değil. Bizim hakimlerimiz, savcılarımız müstemleke savcısı, hakimi değildir. Türkiye'nin o ülkelerden istediği teröristler var. 'Bunlar bizim kanunlarımıza göre teröristtir. Bunu bize verin diyoruz.' Ancak onlar zafer işaretleri yaparak mahkeme salonlarında boy gösteriyor. Şimdi Türkiye'de niye bunlar oluyor diyenler, iki sene içinde silahın otomatik mi yarı otomatik olduğuna karar veremediler. Peki tartışılan konu ne? Bizim burada hayatını kaybeden insanlar oranın yargısı için bir şey ifade etmiyor. Şunu da belirtmekte fayda var. Muhtemelen, iade konusunda olumsuz karar verecekler. Türkiye'ye iade edilmemesi konusunda karar verecekler" şeklinde konuştu. Adalet Bakanı Çiçek, AB İlerleme Raporu'nda yargı bağımsızlığı için yapılacakların sıralandığını, oysa iş somut bir davaya geldiği zaman, hükümetten, adaletten, Adalet Bakanı'ndan davalara müdahale etmesini istediklerini belirterek, "Roj TV örneği ortada. Resmen terör örgütüne destek veriyor. Med TV, İngiltere'de yasaklandığı halde şimdi Roj TV için benim kapatma yetkim yok, deniliyor. Ama Türkiye'deki bir davaya gelince uygun olmayan ifadelerle yargıya müdahale ediyorlar. Eğer böyleyse, ilerleme raporunda yazdıklarının tümü yanlıştır. Hukuk her yerde aynı uygulanacak Brüksel'de de, Paris'te de aynı, Ankara'da da aynı uygulanacak. Ancak böyle bir anlamı olur. İşine gelince metreyle ölçecekse, işine gelmediği zaman arşınla ölçecekse, o zaman bu AB benim inandığım değerleri temsil etmiyor demektir" açıklamasını yaptı.