BIST 9.636
DOLAR 34,65
EURO 36,33
ALTIN 2.937,29
HABER /  GÜNCEL

Çiçek Çankaya hesabı mı yapıyor?

Ermeni konferansı öncesinde şimşekleri üzerinde toplayan Cemil Çiçek net konuştu. Cemil Çiçek, "Cumhurbaşkanlığı hesabı yapıyor" iddialarına açıklık getirdi.

Abone ol

Adalet Bakanı Cemil Çiçek, kendisi için ‘cumhurbaşkanlığına oynuyor’ söylentisi çıkaranların AK Parti’ye tuzak kurmaya çalıştığını söyledi.

Partisiyle herhangi bir sorunu olmadığını vurgulayan Çiçek, “Benim o taraklarda bezim yok. Kimse bu tuzağa düşmesin. Partimin birliği, bütünlüğü için her türlü fedakârlığa hazırım. Parti ve hükümete rağmen iş yapmam.” dedi. Bakan Çiçek, Boğaziçi Üniversitesi’nde yapılmak istenen Ermeni Konferansı için söylediği “Bu, Türk milletini arkadan hançerlemektir.” ifadesinin de fikir özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.

Cemil Çiçek’in 2007’deki seçimlerde cumhurbaşkanı olabilmek için TCK görüşmeleri sırasında partisinden farklı bir tavır sergilediği iddia edilmişti. Zaman’ın sorularını cevaplayan Adalet Bakanı, bu iddiaların dedikodu olduğunu belirtti.

AK Parti’den rahatsız olan çevrelerin partiyi karıştırmak istediğini anlatan Çiçek, cumhurbaşkanlığı seçimi yaklaştıkça benzer girişimlerin artacağını kaydetti. Geçmişte ANAP’a yapıldığı gibi ‘fitne fücur’ yöntemiyle partiyle hesaplaşmak isteyenler bulunduğuna dikkat çeken Cemil Çiçek, “ANAP tecrübesini yaşamış insanım. ANAP’ı bu yolla paramparça ettiler. Kimse bu tuzaklara düşmesin. Ülkenin istikrarına, partinin birlik ve bütünlüğüne zarar verecek davranış içerisinde olmam. Olanları görürsem de uyarırım. Bunu yapanlar ülkeye zarar verir. Bu konuda her türlü fedakârlığı yapmaya hazırım.” şeklinde konuştu. AK Parti’nin doğusu ve batısıyla ülkenin her yerinde kendini hissettiren tek siyasi parti olduğunu belirten Hükümet Sözcüsü Çiçek, yakalanan istikrarın önemine dikkat çekti. Siyasi kadroları yıpratma amaçlı dedikodulara kulak asılmaması gerektiğini ifade eden Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de tam kapasite çalışan nadir sektörlerden biri dedikodu sektörüdür. Dedikodu ile heba edilecek ne vaktimiz ne kadromuz var. Ülkenin AK Parti’ye ihtiyacı var. Türkiye’nin 10 tane Tayyip Erdoğan’ı yok. TCK’da özellikle din ve vicdan hürriyetine ilişkin düzenlemelerde parti karşıtı bir tavır takınmam söz konusu olamaz. Başbakan Erdoğan’ın huzurunda yapılan toplantılarda herkes fikrini ortaya koydu, konu enine boyuna tartışıldı. Partiye rağmen bir şey yapmam. Toplumun farklı kesimlerinin farklı beklentileri var. Herkes, sorunlarını TCK içerisinde çözmek istiyor. Böyle bir beklenti doğru değil ve tek başına TCK’daki düzenlemeler yeterli olamaz.”

Geçmişte siyaset yaptığı ANAP tecrübesinden örnekler aktaran Cemil Çiçek, 1987 yılından sonra partili milletvekillerinin ‘milliyetçi, muhafazakâr ve liberal’ gibi ayırımlara tabi tutulduğunu hatırlattı. Çiçek, kendisinin de içinde bulunduğu ‘18 Türk Büyüğü’ yakıştırmasına atıf yaptı: “Ben o anketi doldurmamıştım. Çok saygı duyduğum rahmetli Turgut Özal’ın takdiri idi. Bugün o 18 isim arasında siyasette sadece ben varım. ‘Siyasette dolmuşa binmem’ dedim. O gün de söyledim, bugün de. Benim o taraklarda bezim yok.” ANAP’ın merhum lideri Turgut Özal, cumhurbaşkanı olmaya karar verdikten sonra parti içerisinde öne çıkan 18 ismin yer aldığı bir anketi milletvekillerine dağıtarak kimi genel başkan görmek istediklerini sormuştu. “18 Türk Büyüğü” olarak anılan bu isimler arasında Mesut Yılmaz, Mehmet Keçeciler, Ekrem Pakdemirli ve Lütfullah Kayalar’la birlikte Cemil Çiçek de vardı. Adalet Bakanı, sık sık gündeme gelen erken seçim söylentilerinin istikrara zarar verdiği düşüncesinde. Başbakan Erdoğan’ın “ihanet” olarak nitelendirdiği erken seçim konusunda, Cemil Çiçek şu değerlendirmeyi yapıyor: “Seçim için sebep de yok, gerek de. Seçimi halka izah etmemiz mümkün değil. Seçimi dillendirmek en azından istikrar için sakıncalı. Seçim, mermiden çıkan namlu gibidir. Bunu telaffuz ettiğiniz zaman işler yavaşlar. Bürokrasi, iş dünyası herkes etkilenir.”

Benim sözlerim de fikir özgürlüğüne girer Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Boğaziçi Üniversitesi’nde yapılmak istenen Ermeni sorunu konferansına ilişkin sert açıklamaları ile de gündeme geldi. Çiçek’in, “Bu, Türk milletini arkadan hançerlemektir.” sözlerinden sonra konferans iptal edildi. Sözlerinin arkasında duran Cemil Çiçek, Avrupa Birliği ile ilişkilerin yara alacağına da inanmıyor: “Benim çıkışım AB’ye niye olumsuz etki yapsın ki? Sözlerim, fikir özgürlüğü kapsamında değerlendirilmeli. AB’nin başkenti Brüksel’de ‘Türkler soykırım yapmamıştır’ demeyi suç haline getiren yasa hazırlanıyor. Bunu söylemek serbest de, karşı çıkmak mı suç? Bu da fikir özgürlüğüdür. Ben siyaset adamıyım, benim de fikrim, düşüncem var. Bunları ortaya koymam gerekiyor.”

CHP’yi kandırmadık Meclis özgürdür TCK’da yapılan değişiklikle izinsiz eğitim kurumu açanlara verilecek cezalarda indirim yapıldı. Bu düzenleme, CHP tarafından sert sözlerle eleştirildi. Kandırıldıklarını savunan anamuhalefet lideri Deniz Baykal, AK Parti’yi mutabakatı bozmakla suçladı. Adalet Bakanı Çiçek, eleştirilere şu karşılığı verdi: “Parlamento’nun tasarrufudur. Meclis benim emrimde değil, ayrı bir güç. Unutulmasın ki bu Meclis, 1 Mart tezkeresini de kabul etmedi, gönderdiğimiz bazı tasarıları değiştirdi.”

Haber: Ömer Şahin - Murat Aydın
Kaynak: