BIST 8.619
DOLAR 34,29
EURO 37,16
ALTIN 3.021,29
HABER /  DÜNYA

CHP’YE SERT ELEŞTİRİ

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, “CHP bir parti değildir. CHP, bu insanları AK Parti düşmanlığı ile bir arada tutabiliyor” d...

Abone ol

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, “CHP bir parti değildir. CHP, bu insanları AK Parti düşmanlığı ile bir arada tutabiliyor” dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şentop, Ordu TESK Otel’de gerçekleştirilen Ordu ve Giresun illerini kapsayan AK Parti Seçim İşleri Başkanlığı 5. Bölge Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, CHP’nin bir siyasi parti olmadığını ileri sürdü. Şentop, “CHP Parti de değildir. İçinde tamamen İşçi Partisi paralelinde, tırnak içinde ‘ulusalcı, MHP’ bazen yakın düşen biraz daha kültürel motifleri olan bir milliyetçi ekip, bir tarafta sosyal demokrat bir tarafta Kürt kökenli sol çizgide insanlar, bir tarafta klasik Kemalist çizgi, bir taraftan 60’lı yılların Kemalist çizgisinden insanlar, bu kadar insan bir siyasi parti çatısı altında bir araya gelmez esasında söylüyorum. Ancak bu insanı bir araya doğum günü partisinde getirebilirsiniz. Bu anlamda bir siyasi parti değil, CHP AK Parti düşmanlığı ile bir arada tutabiliyor bu insanları. Seçime doğru bu birlikteliğin ciddi sorun yaşayacağını göreceğiz” diye konuştu.

"BİR PARTİ GÖRÜŞÜ YOK"
CHP’nin bir parti görüşünün olmadığını savunan Genel Başkan yardımcısı Şentop, “CHP yeni anayasa sürecinin dışında kalacağını fark etti. Bu ana kadar görmüş olduğumuz tablo bu. CHP yeni anayasa sürecinin dışında kalacak. Aynen çözüm sürecinde olduğu gibi CHP bir parti görüşü üretemiyor. Bir parti görüşü yok. Partide çok görüş var fakat bir parti görüşü yok. Ortak görüşü yok. Partiyi komisyonda üç kişi temsil ediyor ama üçü de partiyi temsil edemiyor. Sadece kendi görüşlerini söylüyorlar. Birisiyle görüşüyoruz, anlaşıyoruz. Sonra ertesi gün diğeri geliyor. ‘Bu maddeyi tekrar görüşelim’ diyor. ‘Arkadaşınız ile anlaşmıştık’ diyoruz, ‘Olsun benimle de anlaşın’ diyor. Sonra bir başkası geliyor. ‘Geçen günkü maddeyi tekrar görüşelim’ diyorlar. Onunla da anlaşıyoruz. Yetmiyor. Gidiyorlar, partide birtakım itirazlar, kavgalar, gürültüler. Sonra tekrar, ’Bir daha bu maddeyi görüşelim’ diye geliyorlar. Genel başkanlarının da partiyi temsil etme kabiliyeti yok. Sayın Kılıçdaroğlu konuşuyor, bir iki gün sonra parti içindeki bir tartışma üzerine ortaya koyduğu düşünceyi değiştirmek zorunda kalıyor. Dolayısıyla öyle bir parti ki parti genel başkanı dahil hiçbir kimsenin temsil edemediğini görüyoruz. Ortada parti yok. Bir tabela var. O çatının altında bir araya gelmiş, AK Parti’nin müzmin muhalifleri, her açıdan her görüşten farklı görüşten insanlar... Tek ortak özellikleri AK Parti’ye muhalif olmak. Başka bir ortak özellikleri yok. O yüzden AK Parti’yi eleştirirken anlaşabiliyorlar. Bir arada hareket ediyorlar. Ne zaman kendi partileri adına bir görüş bildirmek icap etse anlaşamıyorlar. Kavga ediyorlar birbirleriyle” şeklinde konuştu.
“CHP kendisi bir süreçten karlı çıkmayacaksa o işin içinde yoktur. İsterse memleketin menfaati için olsun” diyen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, “Akil İnsanlar benzeri bir öneriyi daha önce CHP de yapmıştı. Ne zaman AK Parti önerdi, CHP bundan caydı. Aynı şekilde Meclis’te bir meclis araştırması komisyonu kurulsun diye öneri verdiler. Arkasından biz verince aynı konuda imzalarını çektiler. CHP Türkiye’yi düşünen Türkiye’nin menfaatini düşünen bir parti değildir. CHP tamamen kendi varlığını devam ettirebilmesi için sadece parti menfaati, parti çıkarları için hareket eden bir partidir. CHP kendisi bir süreçten karlı çıkmayacaksa o işin içinde yoktur. İsterse memleketin menfaati için olsun. Memleket için zorunlu bir iş olsun önemli değil. Parti çıkarı yoksa CHP o işin içinde yoktur” ifadelerini kullandı.

MHP’YE DE YÜKLENDİ
Konuşmasının son bölümlerinde MHP’ye yüklenen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop şöyle devam etti:
“MHP, AK Parti’nin İmralı’da pazarlık yaptığını iddia ediyor. Türkiye’nin yüzde 5’inin ‘evet’ diyeceği, yüzde 95’inin ‘hayır’ diyeceği bir pazarlığa AK Parti aptal mı ‘evet’ desin? Sayın Bahçeli konuşurken suçlamalar yapıyor. ‘İhanettir, bilmem nedir’ diyor. Kendi açısından haklı gözüküyor. Onun döneminde bürokratlar gidiyorlar, kararlar alıyorlar, icra ediyorlar hükümetin haberi yok. Bürokratlar adaya gidince bir şeyler olacak zannediyorlar. Onun zamanında öyle. Şimdi yine aynı kişiler gidiyor, istihbarat bürokratları, güvenlik bürokratları görüşüyorlar ama bunlar hükümete bir bilgi getiriyorlar. Kararları veren hükümettir. Türkiye’de hangi hükümet, kendi sonunu hazırlayacak bir pazarlığın içerisine girebilir. Aynı soruyu onlara sordum. Siz akıllısınız da biz aptal mıyız? Bir sene sonra seçime gidiyoruz. Hiçbir şeyi varsaymayın. AK Parti ile ilgili bütün ilkeler ve dünya görüşünüzü bir kenara bırakın. Bir sene sonra seçime gideceğiz. Sizin dediğiniz gibi bir pazarlık olsa Türkiye’nin kaçta kaçı bu pazarlığa ‘evet’ der. Yüzde 5’i bulmaz. BDP’liler içerisinde bile böyle bir pazarlığa ‘evet’ diyenlerin oranı düşük. Türkiye’nin yüzde 5’inin ‘evet’ diyeceği, yüzde 95’inin ‘hayır’ diyeceği bir pazarlığa AK Parti aptal mı ‘evet’ desin? Bir sene sonra seçime gidecek, kaybetsin. En azından bu kadarcık siyaset bilgisiyle düşünün.”
(İHA)