CHP'ye gizli tanık operasyonunun perde arkasını Sabah yazarı Mahmut Övür araladı
Abone olCHP'ye 'gizli tanık' operasyonu iddiası dün Ankara kulislerini sarsmıştı. Milliyet yazarı Aslı Aydıntaşbaş'ın köşesine taşığı gizli tanık meğer bilinen bir kişiymiş. Kaset davasını soruşturan savcının ifadesini aldığı tanığı ciddiye almadığı ortaya çıktı.
Sabah yazarı Mahmut Övür, bugünkü köşesinde Karadenizli işadamının kendisine bir kaç gün önce gelerek iddiaları anlattığını yazdı. Söylenenleri ciddiye almayan yazar, haber yapmama kararı alan Övür'ün hedefindeki isim 'pis kokulu' kulise araştırmadan sarılmakla eleştirdiği Aydıntaşbaş oldu.
DOSYAYI TERSTEN DUYURDU
Milliyet yazarına köşesinden "Habercilikte hız önemlidir ama "güven" unsuru çok daha önemlidir" diye seslenen Övür, yazısının finalini ise şu sözlerle tamamliyor:
İddia neydi? |
Karadenizli işadamı "gizli tanık", savcıları ikna edip, Kılıçdaroğlu'nun, Deniz Baykal kasetini önceden bildiğini; hatta kaseti bizzat ailesine ait gizli banka kasasında sakladığını iddia ediyordu. |
"Evet, ben kapattım ama "laf sahibinden ürer" misali olayın ilgilileri dosyayı tersten de olsa kamuoyuna duyurdu. Bir felaketten mi korudular yoksa deşifre mi ettiler onu da ileride göreceğiz… "
ÖVÜR NEDEN HABER YAPMADI?
Övür gizli tanığın kendisine neler anlattığını ayıntılarıyla köşesine taşıdı. Geliş nedenini, neler söylediğini, ve neden haber yapmadığını yazdı:
"Birkaç gün önce kendisi bana geldi, geliş nedenini de şöyle açıkladı:
"Baykal kasetini soruşturan savcı Bülent Yücetürk adını köşenizde yazdığınız için..."
2009'da bir bankanın Akay şubesinde açılan bir kasadan ve bu kasanın içinde ihtimal olarak Baykal kaseti olabileceğinden söz etti. Bunları önce savcıya, sonra da o soruşturmayı yürüten polis ekibine anlattığını söyledi. Elinde bana sunduğu bir belge yoktu. Tamamen kendisine gelen bir bilgiye dayanarak, bir tahmin yürütüyor ve şu soruları soruyordu:
"O kiralık kasanın sahibi CHP Grup Başkanı Vekili Kemal Kılıçdaroğlu... 7 Aralık 2009'da 17. Noter'e gelerek 100 metre mesafedeki bankada bulunan kasayı açtırmak için eski özel kalem müdiresine 1 günlük vekalet verdi mi? Verdiyse neden verdi? Ve bu kasada olanlar o yıl verilen mal beyanında var mıydı?"
İşadamı, bu bilgileri Deniz Baykal soruşturmasını yürüten savcı Bülent Yücetürk'e de söylemişti.
Ben de görüşmeden hemen sonra savcı Yücetürk'ü aradım. Savcının bana söylediği şuydu: "Biz, soruşturduğumuz konularda ifade vermek isteyen her vatandaşın ifadesini alırız."
İşadamının ifadesini almıştı ama adı falan da saklı değildi. Ama merak edip savcıya sordum; "Bu ifadeyi ciddiye aldınız mı?"
Savcı Yücetürk:
"Yasalar neyi gerektiriyorsa o yapılacak."
Savcının genel tavrından ileri sürülenleri pek ciddiye almadığı anlaşılıyordu ya da ben öyle yorumladım.
Ben de sadece sorularla bu düzeyde bir yazının ya da haberin yapılamayacağına karar verip dosyayı kapattım."