BIST 9.949
DOLAR 35,27
EURO 36,73
ALTIN 2.986,53
HABER /  POLİTİKA

CHPye kundakçı benzetmesi

Erdoğan CHP'ye çok kızgın. GAP eylem planının telekulak iddiasıyla kasten sabote edildiğini iddia ederek ateş püskürdü.

Abone ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan CHP'ye yaylım ateşi. GAP eylem planı Telekulak iddialarının tartışmaları arasında kayboldu. Hal böyle olunca Erdoğan CHP'ye verdi veriştirdi:

CHP, planlayarak, bilerek, isteyerek, taammüden ülkenin iyimser gündemini kundaklamıştır. Ortalığı karıştırıp sonra da bu ağır suçlamaların sorumluluğundan kaçamazsınız, kaçamayacaksınız''


Başbakan Erdoğan, AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı sonrasında, CHP'nin telekulak iddialarını ve yaşanan siyasi gelişmeleri değerlendirdi.

Erdoğan, "Biz ülkemizi kalkındıracak hizmetler için Diyarbakır'da, Osmaniye'de, İstanbul'da toplu açılışlar gerçekleştirirken, bu kadar azimli, bu kadar kararlı mesai sarf ederken ne yazık ki ana muhalefet partisi CHP yapıcı eleştiriyle buna katkıda bulunmak yerine gündem saptırma atağına girmiştir" dedi.

Erdoğan, "Milletimizin umutlarını kırmak, karamsarlığa sevk etmek, adeta güzel, iyimser ortamı zehirlemek için özel bir gayret içindeler. Bu kez de GAP Eylem Planımızın ülke genelinde meydana getirdiği olumlu havayı izan ve insafa sığmayacak iddialarla sabote etme gayretine girdiler. Bu ülkede iyi işler yapılsın, konuşulsun, tartışılsın istemiyorlar" dedi.

"Fantastik söylemler..."

Başbakan, "Milletimizin gerçek meselelerini asıl gündemini konuşmaktan kaçan, onun yerine fantastik söylemlerle gündemi sürekli, fuzuli işgal altında tutan, gerçeküstücü sürrealist muhalefet anlayışıyla karşı karşıyayız. CHP ve Sayın Baykal, gerçekler dünyasından kopuk sürrealist siyaseti artık bırakmalı, kendi hayal dünyalarında yaşamaktan kurtulmalıdır" diye konuştu.

Erdoğan, "Çünkü bu muhalefet anlayışı artık CHP'ye değil millete ve devlete de ciddi zararlar vermeye başlamıştır. Bunu milletimiz adına üzüntüyle karşılıyoruz" ifadesini kullandı.

"Gazeteyi 5 gün sonra mı okudu?"

CHP Genel Sekreteri Önder Sav ile Merkez Valisi Ali Serindağ arasında geçtiği iddia edilen konuşmaların yayımlanmasından 5 gün sonra Cumhuriyet Savcılığı'na başvurduğunu dile getiren Erdoğan, "Acaba bu gazeteyi 5 gün sonra mı okudu?" diye sordu.

"Kendi iddiasını ciddiye alan, kendisine karşı suç işlendiğini iddia eden birinin yapacağı iş bu mudur?" diyen Erdoğan, "Bu göstermelik, dostlar savcılıkta görsün davranışı mıdır? Konuyu ciddiyetle ele alıp hemen aynı gün Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunmak yerine, sayın Baykal, GAP Eylem Planımızı açıklamamızı bekliyor. Bu arada iddianın muhatabı gazete ortadayken doğrudan partimizi, hükümetimizi, devletimizin güvenlik güçlerini itham eden çok ağır hatta akıl almaz suçlamalarda bulunuyor" dedi.

"Bu işin peşini bırakmayacağız"

"AK Parti olarak, hükümet olarak bu işin peşini bırakmayacağız" diyen Erdoğan, "Gerçekler mutlaka ortaya çıkarılacaktır. CHP ve Sayın Baykal; ya bu iddialarını ispatlayacaksın ya da bu iddiaların altında kalacaksın. Bundan önce de yaptın ve gensoru verme alışkanlığına kapıldın. Gensorunun da izzetiyle oynadın. Verdiğiniz gensoruda isnatta bulunduğunuz işadamları sizi yalanlamaya başladı. Yalanladıkça batıyorsun" diye konuştu.

Başbakan, "AK Parti'ye, hükümetimize, devletimize suç isnadında bulunamazsın. Buna izin asla vermeyiz. Bu böyle bilinsin. Milletimiz de bunu zaten böyle biliyor. Nereye kaçarlarsa kaçsınlar, hangi deliğe girerlerse girsinler arkalarında olacağız. Çünkü biz gerçeklerin bir an önce ortaya çıkarılması için üzerimize düşen her şeyi ciddiyetle yapıyoruz, yapacağız. Biz hak, hukuk, özgürlük meselelerini ciddiye alıyoruz. Biz CHP gibi yapmayız, boş yaygara koparmayız" dedi.

"Sav özür dilemelidir"

"CHP Genel Başkanı'nın ve Genel Sekreteri'nin paniğini soğukkanlılıktan, sağduyudan uzak ithamlarını, iftiralarını da anlamakta hiç güçlük çekmiyorum" diyen Erdoğan, "Geçtiğimiz günlerde, kamera önünde, yaşlı bir vatandaşımızın dini duygularıyla alay eden, aynı zamanda Sevgili Peygamberimiz gibi bütün Müslümanlar için kutsal bir şahsiyeti tahkir eden Sayın Sav'ın telaşını anlıyorum, ama bir yanlışı başka bir yanlışla düzeltmek, telafi etmek, unutturmak mümkün değildir. 'Bu ülkenin yüzde 99'u Müslümandır' diyoruz, Sayın Sav'ın öncelikle çıkıp, bu ülkenin insanlarından özür dilemesi lazım, ama hala çıkıp dilememiştir, dileyememiştir. Şimdi bunu örtmenin gayreti içinde" dedi.

Erdoğan, "Çünkü bunlar yanlışlarını, hatalarını ancak böyle düzeltebiliyor. Yoksa daha büyük bir skandal meydana getirerek, başka bir skandalın varlığını ortadan kaldıramazsın. Buradan tekrar ediyorum; Sayın Sav, milletin değerlerine yönelik hakaretamiz yaklaşımlarından kurtulmak için kendinize avukatlar aramayın. Grup Başkanvekili'nin konuşması bu işi kurtarmaz. Siz kendiniz konuşmak durumundasınız" dedi.

Bir gazetecinin, "Akşam saatlerinde ajanslara bir haber düştü. 'Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın bu dinleme hadisesi diye ortaya çıkan iddialarla ilgili bir telefon dökümünü Türk Telekom'dan aldığı ve savcılığa ilettiği' şeklinde. Bununla ilgili belgeler ve bilgiler size ulaştı mı?" sorusuna, "Hayır bana ulaşmış bir bilgi yok" karşılığını verdi.

"Müslüman olarak sorunlarımız yok diyemeyiz"

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın Brüksel'de Avrupa Parlamentosu'nda, "Türkiye'de sadece dini azınlıklar değil, nüfusun neredeyse tamamını oluşturan Müslümanlar da baskı altında" açıklamasına değindi.

"Ben o görüşmedeki açıklamaların içeriğini tam bilmiyorum. Babacan ile de görüşmedim" diyen Erdoğan, "Ama şunu bilin ki, Değişik dini gruplar nasıl sorunlarını dile getiriyorsa, Müslümanlar olarak bizler de 'sorunlarımız yok' diyemeyiz. Sorunlarımız var ve bunlar değişik alanlarda zaman zaman ortaya çıkmaktadır" diye konuştu.

Erdoğan, "Diyanet İşleri Bakanlığı ile bağlantı kurun. Hangi alanlarda sorunlar olduğunu daha açık öğrenirsiniz" ifadesini kullandı.