"Şeriat düzeninin baş imamı Tayyip'tir" diyen Topuz, hükümetin MGK'da uyarılacağını iddia etti.
Abone olCHP Grup Başkanvekili Ali Topuz, AKP hükümetinin Anayasa'nın temel hükümleri ile uyuşamadığını ileri sürerek, "İrtica bugün Türkiye'de tam anlamıyla işbaşına gelmiştir. Türkiye'yi adım adım şeriat devletine götürüyorlar'' dedi. Topuz, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, 23 Ocak Cuma günü yapılacak Milli Güvenlik Kurulu toplantısı öncesinde, AKP hükümetinin rejim adına kaygı duyulacak uygulamaları hakkında uyarıda bulunmak istediklerini bildirdi. Hükümetin fiili durumlar yaratarak Anayasa'nın temel kurallarının işlemediği bir düzeni Türkiye'ye getirmeyi amaçladığını öne süren Topuz, ''Saman altından su yürütüyorlar. Ama tüm bunlara rağmen iktidarının birinci yılında AKP deşifre edilmiştir. Kendilerini gizlemeye çalışmalarına rağmen niyetlerini eyleme dönüştürerek açığa çıkmışlardır'' dedi. Topuz, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Türkiye tam bir karşı devrim hareketi ile karşı karşıyadır. Bu hareketin başında Recep Tayyip Erdoğan vardır. Bu hareketin baş imamıdır. Ömer Dinçer ve diğerleri baş imamın yardımcılarıdır. İslamın öngördüğü bütün kuralları devletin ve toplumun içine yerleştirmekle görevlidirler. Bu irticanın ta kendisidir. Bugün irtica tam anlamıyla işbaşına gelmiştir. Türkiye'yi adım adım şeriat devletine götürüyorlar. Takip edilmesi gereken Başbakanlık Takip Kurulu Başkanı olan Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer, Milli Güvenlik Kurulu'nda irtica konusunda brifing verecek. Bize göre asıl takip edilmesi gereken kişi kendisidir. Şu hale bakın ki, o şu anda irticai hareketleri izleyen bir kurumun başında. Artık Türkiye'de iki şeyden birine evet ya da hayır demek zorundayız. Ya Ömer Dinçer'in yanında yer alacağız ya da karşısında.'' Ali Topuz, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın TBMM'deki danışmanı ve Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Yalçın Akdoğan'ın, 8 Aralık günü yazdığı makaleden bölümler okuyarak,''Şimdi sizlere yeni bir imam tanıtacağım. Kendisi AKP'nin doktrinini hazırlayan kişilerden biridir'' dedi. Akdoğan'ın makalesinde, (Devlete yüklenen misyon da yeni dönemin tartışma konularındandır. Devlet mi toplumu Müslümanlaştırmalı, Müslüman toplum mu devleti dinleştirmeli, yoksa her ikisi de birbirini ideolojik bir dönüşüme tabi tutmalı seçenekleri tartışılmaktadır) yazdığını ifade eden Topuz, ''Bu bir gizli belge değil bir makale. Akdoğan durup dururken niye bunları yazmıştır? Kime mesaj vermektedir? MGK toplantısı öncesinde bunları toplum önüne getirmek bizim görevimizdir''diye konuştu. Gerilla mücadelesi Başbakan Erdoğan'ın ve Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün, islam ülkelerini ziyarette bu ülkelere Türkiye modelini önerdiklerini hatırlatan Topuz, ''Türkiye modeli 80 yaşında, yeni ortaya çıkmadı. Şimdi AKP'nin temsil ettiği model Türkiye modeli değil ki. Tam tersi Atatürk'ün yarattığı modelin tam karşıtı bir model. Bunlar islam ülkelerine kendi modellerini önererek, (Biraz takiyye yapın) diyorlar'' görüşünü kaydetti. Ali Topuz, hükümetin hemen hemen tüm bakanlıklarda vekil yöneticiler aracılığıyla kendi modellerinin altyapısını hazırlamaya başladığını ileri sürerek, ''Bunları izlemek çok zor. Hükümetin nerede saman altından su yürüttüğünü izlemek zor. Bunlara karşı gerilla mücadelesi vermek gerekir'' dedi. Topuz, bir gazetecinin, gerilla mücadelesi ile neyi kastettiğini sorması üzerine, ''O bir tanımlama, yani bunlarla münferit olarak her yerde mücadele etmemiz gerekir anlamında söyledim'' yanıtını verdi. ''Size göre imamlar irtica kaynağı mı?'' sorusunu, ''Tabii ki hayır. Dinin gereklerini yerine getiren imamlar niye böyle değerlendirilsin. Ama irtica faaliyetleri içindekiler tabii ki bu tanımlama içine girerler''diye yanıtlayan Topuz, ''Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer düşünceleri nedeniyle mi takip edilmeli?'' sorusuna da ''Dinçer'in söyledikleri ve yazdıkları irticaya kucak açmaktır. Bu ülkede irtica eğer takip ediliyorsa o da takip edilmelidir'' karşılığını verdi. Ali Topuz, Türkiye'de yaşanan gelişmelerin demokrasiyi kesintiye uğratıp uğratmayacağı yolundaki bir soruyu da ''Bunu hiçbirimiz istemeyiz. Toplum buna izin vermez. Yaşanan tüm bu olumsuzluklara rağmen, toplumun büyük çoğunluğu tam bir dayanışma içinde bunlara geçit vermeyeceklerdir. Onların amacı Türkiye'yi büyük bir gerginliğin içine itmektir ama güçleri buna yetmeyecek'' diye yanıtladı.