BIST 9.662
DOLAR 35,22
EURO 36,75
ALTIN 2.964,93
HABER /  GÜNCEL

CHP'nin Türkiye partisi olmadığının kanıtı!

Yerel seçimleri BBC Türkçe'ye değerlendiren Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Füsun Üstel'e göre seçimler, 'CHP'nin bir Türkiye partisi olmadığını kanıtladı'.

Abone ol

Hem toplumun hem de liderlerin “yerel seçimden çok genel seçim” hatta “referandum” havasında geçtiğini söylediği mahalli seçimler geride kaldı. Bazı illerde sandıkların tekrar sayımı gündemde olsa da Türkiye’nin tercihlerinin genel resmi ortaya çıkmış gibi görünüyor.

Bu tabloyu Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Füsun Üstel ile konuştuk. Seçmen partilere ne mesaj verdi? Sonuçlar AKP’nin başarısını mı yoksa muhalefetin başarısızlığını mı yansıtıyor? Toplum seçim sonuçlarına güveniyor mu?

Üstel ile sohbetimize önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığına aday olup olmayacağı konusundaki değerlendirmeleriyle başlıyoruz. Üstel, “Gerçek olmasa bile, Erdoğan Cumhurbaşkanı olsun olmasın, bu seçim sonrası en azından algı düzeyinde şu an hem Başbakan hem Cumhurbaşkanı. Hatta İstanbul belediye başkanı” diyor.

Seçimlere “çok gergin” bir ortamda girildiğini söyleyen Üstel, “En önemlisi seçim sonrasında bu gerginlik ortamının sürecek gibi görünüyor” diyor.

Bu beklentisinin nedeni sadece Türkiye’yi bekleyen iki seçimin ötesinde. 2015 yılının Ermeni katliamının 100. yılı olduğunu hatırlatan Üstel, “Türkiye’nin uluslararası alanda çok sıkışacağı bir döneme girecek” diyor.

“CHP’nin Türkiye partisi olmadığı kanıtlandı”

Peki seçimlerden çıkan sonuç ne ifade ediyor? Üstel CHP ile başlıyor değerlendirmeye: “CHP bazı yerlerde puan kazandı deniyor ama benim yorumum şu, CHP’nin bir Türkiye partisi olmadığını kanıtladı. BDP için söylenen ve BDP neden Türkiye partisi olamıyor sorusunun bence şimdi CHP için sorulması gerekiyor. Güneydoğu’da hiç yok. Bunu düşünmesi lazım.”

Kişilerin kimlikleri üzerinden oy kullandığı yönündeki tespitlere şüpheli yaklaşıyor Üstel: “Ben buna kani değilim bu noktada. Çünkü bütün İslami kesimler AKP’ye yöneldi demek mümkün değil. Daha az oranda da olsa İslami kimlik dağıldı ve kim nereye tutunuyor ona da bakmak lazım.”

Peki bu seçimler AKP’nin başarısı mı, CHP’nin başarısızlığı mı yansıtıyor? Üstel ikisinin de payı olduğunu düşünüyor. Bir yanda CHP’nin “kendini devamlı ve sürekli kılacak bir şey yapmadığını” ifade ederken, AKP’nin “her ne kadar Erdoğan’ı öne çıkarsa da çok iyi çalışan bir teşkilatı olduğunu” söylüyor.

“AKP seçmeni devam dedi, istikrar beklentisi önemli”

Üstel’in dikkat çektiği bir nokta ise “kimin CHP’si sorusuna karşılık kimin AKP’si diye bir sorunun olmaması.” Bu noktadan yola çıkarak bir değerlendirme yapıyor: “Yolsuzluk iddiaları vs insanların kafasında bir soru işareti yaratırsa orta vadede böyle bir sorun çıkabilir ama ben AKP’nin içinden yeni bir parti çıkmasını da pek öngöremiyorum. Benim öngörüm AKP genel seçimlere kadar kendini konsolide ederek gitmesi yönünde.”

Seçmenin mesajını ise şöyle değerlendiriyor Üstel:

AKP seçmeni, partisine devam edelim mesajı verdi. Sadece kişisel karizma da değil, bir tarafta alternatifsiz olması ve istikrar meselesi önemli. Bir beklentisi var.”

Üstel aynı zamanda TKP’nin bir ilçe belediye başkanlığı almasını, LGBT’li il meclis üyelerinin seçilmesini ve kadın belediye başkanlarını çok önemsediğini söylüyor. “Alışılmışın dışında il meclis üyeleri çıktı. Onlar da çevrelerini düzenleyecektir tabii” diyor.

AKP 30 Mart yerel seçimlerinde Türkiye genelinde yaklaşık yüzde 44, CHP ise yüzde 28 oy aldı.