CHP'nin içindeki 'Kripto AK Partili!'

Cumhurbaşkanı Erdoğan nice zamandır "Saray'a altın kaplamalı klozet yaptırdı" diye iftira atanların üzerine tabiri caizse sifonu çekti.

Bu iddiayı ilk dillendiren kesim, paralel yapının yayın organlarıydı. "Altın kaplamalı klozet haberi, onların attığı iftiralardan sonuncusuydu" desek daha doğru olacak sanırım.

Ama gelin görün ki dokunduğu klozet taşını bile kirletecek kadar iğrençleşen bu yapının haberine itibar eden bir adam çıktı.

Kemal Kılıçdaroğlu'ndan bahsediyorum...

"Saraya altın kaplama klozet yaptırdı" iftirasını seçim meydanlarında defalarca dillendirdi. Açın Youtube'u, Kılıçdaroğlu'nun Kütahya mitingini izleyin. O mitingde, "13 yıl önce oy verdiğiniz bir parti yok artık, saraylarında oturanlar var, altın klozetli tuvaletlerinde oturanlar var" diye bağırıyor.

Öyle çok tekrarlıyor ki sabır taşı dayanmaz...

Erdoğan da dayanamadı haliyle. Dün gece TRT ekranlarında, "Eğer ana muhalefetin başındaki zat, dürüstse, namusluysa, -Bakın ben yarın Iğdır ve Erzurum'da olacağım, hemen bu akşam Genel Sekreterime talimat vereceğim- buyursun gelsin, Cumhurbaşkanı Külliyesi'nde buraları dolaşsın, herhangi bir lavaboda, tuvalette acaba böyle altın kaplama bir klozet bulacak mı? Bakın ben diyorum ki eğer böyle bir şey bulamazsa kendisi bu görevi bırakmaya var mı? Eğer bulursa ben Cumhurbaşkanlığı görevini bırakacağım. Bak bu kadar açık konuşuyorum. Bunu devletin televizyonundan haykırıyorum" diyerek meydan okudu.

Siyaseti klozete kadar indirirsen, adamın biri de çıkar, "Gel o zaman benim pislediğim klozeti teftiş et bari" diyerek sana hayatının tokatını atar böyle işte...

Gün boyu Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu aşağılayıcı çağrıya ne cevap vereceğini bekleyip durdum.

Öyle ya!

Günlerdir bu iddiayı inanarak ve bağırarak dillendiren birinin bu meydan okumaya vereceği cevap hayli önemliydi. Gazeteciler CNN ekranında Erdoğan'ın çağrısına ne vereceğini sordu. Mesele klozet olunca,  cevap da bir hayli b.ktan oldu tabi ki...

Kendisinden dinleyelim: "Ben Saray demedim. 'Ankara'daki beyler, altın kaplı klozetler yapılıyorsa bu ülkede, birilerinin düşünmesi lazım' dedim. Ben beyefendiyi muhatap almak istemiyorum. Özellikle benimle tartışmak istiyor!"

Kapalı kapılar ardında değil, ekranlar ve milyonlar önünde söylediği sözü inkar ediyor. Çarketmelerine alıştık ama artık çarkın çarkını bozacak hale geldi.

Bu kadar mı geri vites yapılır?

Sayende millet, arabasının "R" olan geri vitesinin üzerine Kemal Kılıçdaroğlu yazmaya başladı be mübarek!

Söyleyecek tek şey var oysa ki...

"Her konuştuğunda ağzıyla pisleyen paralel yapının kurbanı oldum. Cumhurbaşkanı yok diyorsa beyana itibar eder, kendisinden özür dilerim" diyecek.

Bunun yerine, "Ben beyefendiyi muhatap almak istemiyorum. Özellikle benimle tartışmak istiyor!" diyor.

La havle...

Yahu yıllardır, "Adam gibi adamsan, yüreğin yetiyorsa gel karşıma benimle tartış" diyen sen değil miydin?

Yani yemin ediyorum, CNN'de karşısında olsam ve bana bu cevabı verse, "Efendim size yalvarıyorum. Siyaseti bırakın çünkü b.kunu çıkarıyorsunuz!" derdim.

Şimdi bu adamın millete sunduğu vaatlere nasıl inanacağız? Yarın, "Ben aslında onu da öyle dememiştim, şöyle böyle demiştim" derse ne olacak?

Böyle biri sıradan vatandaş olsa, bir tane dostu olmaz ama adam Anamuhalefet partisinin lideri ve milyonlarca kişi oy veriyor! Nasıl bir ruh halidir bu yahu?

Ben iki dakika düşünsem anında contaları yakarım tillahi!

Epey zamandır birileri, içinde benim de bulunduğum bazı AK Parti destekçisi yazarlara, "Kripto Paralelci" deyip duruyor.

CHP'nin liderine bakınca, "Haklılar" diyorum!

Maşallah Kemal Kılıçdaroğlu CHP'nin içine yerleştirilmiş "Kripto AK Partili" gibi çalışıyor.  Biz kendimizi paralıyoruz ama Kılıçdaroğlu kadar iktidara destek veremiyoruz! Fırıncılar odası gibi habire AK Parti'ye ekmek çıkarıyor!

Eskiler, "Yalancının mumu yatsıya kadar yanar" derlerdi..

Kılıçdaroğlu sayesinde "Klozet siyasetinin ömrü, sifon çekilinceye kadardır" atasözümüz de oldu.

Milletçe alkışlıyoruz cnm!

NOT: CHP lideri dün memleketim olan Kars'ta yeni bir proje açıklamış. Eğer iktidara gelirse 'Et ve Balık Kurumu’nu yeniden yapılandıracak, adını 'Et ve Süt Kurumu' koyacakmış! Oysa vaadettiği şeyi iktidardaki parti 2013 yılında yapmıştı.

Adam bizden Dersim'in bombalanmasının intikamını mı alıyor, yoksa açık havada fazla oksijen alınca mı bu hale geliyor çözemedim.

Allah sonumuzu hayretsin yani!..

Aylardır yapılanı yeniden yapacağını söyleyerek meydanlarda dolaşıp duruyor. Kaldırılan öğrenci harçlarını yeniden kaldırıyor! Yer altına yapılan otoparkları yeniden yapacağını söylüyor!

İster misiniz yakında, "Paradan 6 sıfırı atacağım. Boğazın altından tünel geçireceğim ve adını Marmaray koyacağım" desin?

Olur mu olur yani!