CHP'nin içinde HDP temsilcisi

CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, Sezgin Tanrıkulu’nu parti içinde HDP'li gibi davranmakla eleştirdi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, Sezgin Tanrıkulu’nun CHP adına Dersim olayları nedeniyle özür dilemeye hakkı olmadığını ifade ederek, Tanrıkulu’nun CHP’nin içinde HDP temsilcisi gibi davrandığını söyledi.

CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, bir televizyon kanalında Dersim olayları nedeniyle özür dileyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nu sert bir dille eleştirdi. Sezgin Tanrıkulu’nun CHP adına böyle bir özrü dilemeye haddi olmadığını belirten Yılmaz, özrün bir anlamı olmadığını kaydetti. Dersim olayları nedeniyle özür dilemesi gerekenin CHP değil, emperyalizmle işbirliği yapanlar ve emperyalistler olduğunu ifade eden Yılmaz, “Sezgin Tanrıkulu’nun CHP adına böylesi bir özrü dilemeye hakkı da yoktur, haddi de yoktur. Sezgin Tanrıkulu CHP’de bir HDP temsilcisi gibi davranmaktadır. O nedenle öyle bir özrün bir anlamı yoktur. Ben CHP’liyim, emektarıyım CHP’nin. Ben CHP’ye arkadaşlarımla beraber emek verdim. CHP’de bize emek verdi. Bu parti bizim yuvamızdır, bu partiden ayrılmayı asla düşünmem. Hata yapanlar, yanlış yapanlar olabilir. Bunlar zaman içinde ya yanlışlarını anlayacaklardır ya da bu partinin ilkelerine uymadıkları için bu partiden gideceklerdir” dedi.

“PKK’NIN ÖLDÜRDÜĞÜ İNSANLAR İÇİN ÖZÜR DUYMADIK”
Dersim olayları üzerinden Atatürk’e, Cumhuriyete ve CHP’ye saldırıların yoğunlaştığını söyleyen Yılmaz, bu saldırıları kınadığını ifade etti. HDP’nin de Dersim’de isyan yokken katliam ve soykırım yapıldığı, Türkiye Cumhuriyeti’nin katliamı tanıması ve tazminat ödemesi gerektiği yönünde açıklamalar yaptığını kaydeden Yılmaz, “PKK tarafından öldürülen binlerce insan vardır. Bu binlerce insan ile ilgili en ufak bir özürlerini duymadık. Daha geçtiğimiz ay 40’ın üzerinde insan katledilmiş, PKK’nın gençlik yapılanması tarafından yapıldığı çok açıkça söylenmiştir. Bu konuda da herhangi bir kınamalarını ve özürlerini duymadık. Bugün de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne karşı terör eylemleriyle isyana kalkışan PKK ile o dönemdeki Seyit Rıza’nın başkanlığında yürütülen bu isyanın aynı şey olduğunu görüyoruz. O zaman buradan soruyorum, Sayın Davutoğlu, PKK tarafından yürütülen bu isyan ve terör eylemlerine karşı da PKK’dan özür mü dileyeceksiniz?” diye konuştu.

Emine Ülker Tarhan’ın istifasının ardından partide yeni istifaların olacağını sanmadığını belirten Yılmaz, “CHP’nin ilkelerine uymayan, CHP’nin tüzüğüne ve kuruluş felsefesine aykırı davrananların zaman içinde ya partinin ilkelerine uyacaklarını ya da bu partiden kendiliğinden ayrılacaklarını düşünüyorum. Ama Emine Ülker Tarhan için öyle bir şey söyleyemeyiz. Emine Ülker Tarhan CHP’nin kuruluş felsefesine, ilkelerine sonuna kadar bağlı bir arkadaştır. Geri dönmesi için ben çaba da sarf ettim. Emine Hanım parti içinde yaşanan bu tartışmalardan çok yıprandığını ve ayrılmayı düşündüğünü söyledi. CHP’de bir kırılmaya yol açacağını sanmıyorum, yeni istifaların geleceğini de düşünmüyorum” açıklamasında bulundu.