GİRESUN'da 9 kişinin hayatına mal olan sel felaketini inceleyen CHP heyeti, tespit ve önerileri raporlaştırdı. Raporda; "Erdoğan'ın sözünü ettiği 'yıkılması gereken köprü', zamanında kaldırılmış olsaydı, şiddetli yağmur Dereli'yi vurmayacaktı", "Facia bir kez daha bağırarak geldi" tespitleri dikkat çekti.
Abone olCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun talimatıyla, CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ile CHP Doğa Hakları ve Çevreden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç koordinesinde bir heyet oluşturuldu.
Heyet, 23-24 ve 25 Ağustos'ta Giresun Dereli, Doğukent, Yağlıdere, Tirebolu, Espiye ve Ordu Gülyalı'da incelemeler yaptı; selde yaşamını yitiren vatandaşların ailelerini ziyaret etti.
Tespitler ve öneriler
Bu incelemeler sonrası oluşturulan raporda, bölge ile bölgede yaşanan felaket hakkında tespitler ve öneriler yer aldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Giresun Valiliği yetkilileri tarafından inceleme yapıldığı ancak ortaya çıkan zarara ilişkin tespitlerin kamuoyunda paylaşılmadığı belirtilen raporda, öne çıkan tespit ve öneriler şöyle:
"Erdoğan'ın sözünü ettiği köprü kaldırılsaydı, yağmur Dereli'yi vurmayacaktı"
- Dereli'de bulunan 241 esnafın 221'inin dükkanı tamamen yok oldu, kamu binaları da büyük zarar gördü. Dereli'de iki köprünün üst üste yapılması sele neden oldu. Yıllardır var olan eski köprünün hemen üstüne bir süre önce yeni bir köprü yapıldı ancak eski köprü kaldırılmadı. Dağdan dereye gelen şiddetli yağmur, üst üste iki köprünün olduğu bölgede birikti. Sel suyu ile birlikte gelen ağaçlar baraj etkisi yarattı. Yağmur suyunun şiddetini arttırmasından sonra bu köprülerden eski olan köprünün bir bölümü dayanamayarak yıkıldı. Böylece biriken sel suyu baraj kapağı açılır gibi şehir merkezine girdi ve önüne gelen her şeyi yıkıp götürdü. Eski köprü kaldırılmadığı için bu facia yaşandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözünü ettiği 'yıkılması gereken köprü', zamanında kaldırılmış olsaydı, şiddetli yağmur Dereli'yi vurmayacaktı. Kayıpların çoğu da Dereli'de yaşandı.
"Dilekçe işleme konulsaydı, 5 asker şehit olmayacaktı"
- Tirebolu – Doğankent arasındaki Harşit Vadisi'nde bulunan menfezin sel nedeniyle çökmesi beş askerin şehit olmasına neden oldu. Dereden 25-30 metre yüksekteki menfez, sel suyunun 30 metrenin üstüne çıkması nedeniyle çöktü. Menfezin alt kısmında bulunan çakıl ve kum, bölgede bulunan ocak işletmecileri tarafından yıllardır alınınca menfezin alt kısmı boşaldı. Bu durumu tespit eden CHP'li İl Genel Meclisi üyesi Ömer Cebeci, 4 Temmuz 2019 tarihinde İl Genel Meclisi Başkanlığı'na dilekçe vererek burada inceleme yapılmasını ve bu menfezin güçlendirilmesini istedi ancak AK Parti'li İl Genel Meclis Başkanı Ahmet Şahin bu dilekçeyi işleme koymadı, sadece bilgi amaçlı olarak üstüne 'Vali bey AFAD'a talimat vermiş' notu düştü. Şayet 2019 yılındaki bu başvuru işleme konsa ve gereği yapılsa askerler bu menfezin yıkılmasından dolayı şehit olmayacaktı. Facia bir kez daha bağırarak geldi. Sel sonucu Doğankent İlçesi'nde 32 işyeri ile bir ticari taksi; Yağlıdere İlçesi'nde 6 işyeri kullanılamaz hale geldi.
"Tedbirsizlik, zararın boyutlarını artırdı"
- Afet öncesinde önleyici tedbirler almayan idare, afet sırasında da zamanında ve işlevli araçlarla müdahale etmedi. Böylelikle zararın boyutlarının artmasına sebebiyet verdi. Yağış öncesinde uyarı yapılan yurttaşların güvenli böyle sevk edilmesine yönelik tedbirler alınmadı.
"Yanlış yapılaşma ve HES'ler felaketi tetikledi"
- Giresun'da faaliyeti devam eden HES sayısı 38. Bunların 35'i Yenilenebilir Enerji Kaynaklarından Elektrik Üretimini Destekleme Mekanizması (YEKDEM) kapsamında. Üretim lisansına sahip HES sayısı ise 48. Teşvik amacıyla işletilen YEKDEM mekanizması üzerinden alım garantisi sunularak kamu kaynaklarından firmalara pay sağlanıyor. Bu nedenle, aynı vadi içerisinde birden fazla HES projesi kurulabiliyor. İnsan kaynaklı doğa tahribatları, yanlış imar ve yapılaşma politikaları, yanlış su yönetimi politikaları, HES'ler ve dere ıslah çalışmaları, bu felaketleri tetikliyor.
"Sakınım planlarına ihtiyaç var"
- Giresun'daki yurttaşların 'afetzede' kabul edilmesi gerekiyor. Mağdur olan yurttaşların kamusal yardım ve hizmetlerden eşit faydalanmalarını sağlayacak koşullar sağlanmalı, bu bağlamda gerekli kanun değişiklikleri yapılmalı. Doğa olaylarının bir afete dönüşmesini engellemek için bir takım sakınım planlama adımlarına ihtiyaç var. Bu bağlamda, çevre düzeni planlarının sakınım planlarına göre yeniden geliştirilmesi gerekiyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan Karadeniz İklim Eylem Planı'nda, Karadeniz Sahil Yolu ve bölgedeki yapılaşma, dere yataklarındaki imar uygulamalarının aşırı doğa olaylarını tetiklediği dile getirildi ancak dere yatağı üzerinden yapılan yol uygulamaları dışında TOKİ gibi kurumlar da dere yataklarında yapılar inşa etti. Karadeniz İklim Eylem Planı da mevcut yapılaşmaların yıkılarak yeni yapılaşma-inşaat alanlarının oluşturulmasından başka bir çözüm getirmiyor.
"Afet bölgesi' kararı alınmalı"
- Giresun için 'afet bölgesi' kararı alınmalı. Afet bölgesi gereğince il geneli için meydana gelen ve genel hayata etkili olan sel afeti nedeniyle oluşan mağduriyetlerin giderilmesi, ilin normal yaşamına dönebilmesi ve iyileştirilebilmesi, tüm mağdurların eşit olarak kamu yardım ve hizmetlerinden faydalandırılabilmesi için kanun değişikliği yapılması gerekiyor.
"İklimle uyumlu yerleşim planına geçilmeli"
- İklim krizini derinleştiren ormansızlaştırma, orman alanlarının tarım alanlarına dönüştürülmesi, dere yataklarının değiştirilmesi, imara açılması, dolgu alanları yaratılması gibi çarpık kentleşme-yerleşme politikaları terkedilmeli, doğa ile uyumda yöredeki kültürel miras ve kadim bilgi de esas alınarak doğayla ve iklimle uyumlu yerleşim pratiklerine geçilmeli. Selden zarar gören yerleşim alanları ve yurttaşlara herhangi bir ayrım gözetmeksizin eşit hizmet sunulmalı, mağduriyetleri oranında eşit koşullarda kamu hizmetlerinden yararlandırılmaları sağlanmalı.
"İhmaller tespit edilmeli, suç duyurusunda bulunulmalı"
- Sel sonrasında evleri oturulmaz hale gelen mülkiyet sahibi ve kiracı yurttaşlara barınma imkânları sunulmalı; zararları tazmin edilmeli, eşya ve kira yardımı yapılmalı. Sel felaketi öncesi ve sonrasındaki ihmaller tespit edilerek ilgili kişi ve kurum yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunulmalı.
HDP, Meclis araştırması istedi
HDP de son 18 yılda yaşanan sel felaketlerinin nedenleri için Meclis Araştırması istedi. HDP Grup Başkanvekilleri Saruhan Oluç ve Meral Danış Beştaş imzasıyla TBMM Başkanlığı'na sunulan araştırma önergesinde; sel ve heyelanda yaşanan can kayıpları ile ilgili şu bilgiler yer aldı:
2002'de Rize'nin Güneysu ve Çayeli ilçelerinde yaşanan sel felaketinde 34 kişi, 2005 yılında Rize ve Trabzon'daki sel felaketlerinde toplam 32 kişi, 2009 yılında Artvin Borçka'da 5 kişi, 2010 yılında Rize Gündoğdu'da 12 kişi, 2012'de Samsun'da yaşanan taşkında 13 kişi, Ağustos 2015'te Artvin'in Hopa ilçesinde, 9 kişi, 2019 Haziran'ında Trabzon Araklı'da yaşanan sel felaketinde ise 9 kişi hayatını kaybetti. Temmuz 2020'de Rize'nin Çayeli ve İkizdere ilçelerinde şiddetli yağışın ardından meydana gelen sel ve heyelanda 2 yurttaşımız hayatını kaybetti. Artvin'in Yusufeli ilçesinde Yusufeli Barajı şantiyesinin bulunduğu alanda sel ve heyelan meydana geldi. 4 yurttaşımız hayatını kaybetti. 22 Ağustos 2020 Giresun'da meydana gelen sel felaketinde ise 6 yurttaşımız yaşamını yitirdi.