CHP Parti Meclisi eski üyesi Savcı Sayan, anlattıklarıyla CHP'nin gerçek yüzünü de deşifre etmiş oldu...
Abone olCHP Parti Meclisi Eski Üyesi Savcı Sayan siyasetin gerçek yüzünü Deniz Baykal'ın istifasının gündemde olduğu günlerde yaşadıkları bu olayla ortaya serdi:
"Baykal istifa edeceği zaman meclisteki odasının kapısında 'beni öldürmeden istifa edemezsiniz' diyen milletvekili daha sonra Baykal'ın gitmesi için ilk imzayı atan kişi oldu. Biz siyasetçilerin söylediği lafların yüzde 99'u yalan, yüzde 1'i de şüphelidir."
CHP'yi de eleştiri yağmuruna tutan Sayan, CHP'denin halka nasıl uzak kaldığını ve neden iktidar olamadığını bu örnekle anlattı:
CHP içinde iki grup vardır: Biri Anadolu lobisidir; Diğeri ise lüks otellerin lobilerinde purosuyla, viskisiyle CHP'yi şekillendirmeye çalışan lobidir. Bu anlamda diğer partiler daha homojendir. Kendi annemle Nur Serter'i nasıl bir araya getireyim. Annem çarşaflı, 'çarşafsız dışarıya çıkamam' diyor. Nur Serter 'başörtüsü takan aptaldır' diyor.
Sonsayfa.com'un haberine göre Anadolu Fikir Platformu (AFP) Söyleşileri'nin bu haftaki konuğu CHP Parti Meclisi Eski Üyesi Savcı Sayan oldu. İhtiyaç Akademi'nin Kocatepe'deki merkez binasında yapılan söyleşide Sayan, çeşitli konularda önemli açıklamalarda bulundu.
Dört evli babasından 24 kardeşi bulunduğunu ve Irak kökenli olduğunu söyleyen Savcı Sayan'ın ablasının kızı da AK Parti Ağrı Milletvekili ve MKYK üyesi. Sayan, amcalarının Demokrat Partili (DP), hatta DP'de milletvekilliği yaptığını ancak babasının CHP'li olduğunu belirterek, bu ayrışmanın particilikten ziyade Doğu'daki aileler arasındaki çekişmelerden kaynaklandığını ifade etti.
SİYASET YALAN VE İHANETLE DOLU
CHP'nin seçim kazanamadığı halde ayakta kalmasının üniversitelerde araştırma konusu olması gerektiğini vurgulayan Sayan, "Zamanında büyük başarılar elde etmiş Anavatan Partisi gibi partiler bugün silinip gitmiş durumda. Fakat CHP, seçim kazanamadığı halde hala ayakta. Bu, üniversitelerde araştırılması gereken bir konudur. Ben bunu, CHP'nin kuruluş temellerinin çok sağlam olmasına bağlıyorum. CHP, iktidarın da muhalefet kadar önemli olduğunu düşünenlerin verdiği oylarla ayakta duruyor." dedi.
SÖYLEDİKLERİMİZİN YÜZDE 99'U YALAN, YÜZDE 1'İ DE ŞÜPHELİ
CHP'nin her kademesinde yaklaşık 23 yıldır siyaset yaptığını ifade eden Sayan, "gençken çok idealisttim. Büyükleri gördükçe siyasetin ne kadar yalan, dolan, ihanetlerle dolu olduğunu gördüm. Kocaman adamların nasıl küçüldüğünü gördüm. Baykal istifa edeceği zaman meclisteki odasının kapısında 'beni öldürmeden istifa edemezsiniz' diyen milletvekili daha sonra Baykal'ın gitmesi için ilk imzayı atan kişi oldu. Biz siyasetçilerin söylediği lafların yüzde 99'u yalan, yüzde 1'i de şüphelidir." şeklinde konuştu.
ŞEYH SAİT İSYANI KILIK KIYAFETLİ İLGİLİ
Şeyh Sait İsyanı'nın sanıldığı gibi bir Kürt ayaklanması olmadığına vurgu yapan Savcı Sayan, "Şeyh Sait meselesi Kürt meselesi değildir, giyim kuşam meselesidir. Bunları canlı tanıklarından dinledim. İsyan, giyim kuşama yani kılık kıyafet kanununa tepki olarak çıkmıştır. Etnik bir ayaklanma değildir. Fakat bu, Kürt ayaklanması şeklinde yansıtılarak Batılıların bu ayaklanmayı bastırmak için destek vermeleri sağlandı." ifadelerini kullandı.
İNÖNÜ HALKIN DEĞERLERİNE UZAKTI
İnönü'nün halkın değerlerine uzak bir yönetim anlayışı sergilediğini dile getiren Sayan, "Atatürk bence halkın değerlerine uzak biri değildi. Fakat İnönü halkın değerlerine uzaktı. Atatürk TBMM'nin açılışında hatim indirtiyor, Kur'an okutuyor, açılıştan önce Cuma'yı kılıyor. Daha sonra her nedense Türkçe ezan okutuluyor. Sala bile Türkçe okutuluyor. Bu durum vatandaşta büyük rahatsızlık yaratmıştır. Tek parti döneminde halkın değerleriyle oynanmıştır. Ezan, aslına dönünce İmamlar ağlamıştır. Bu da İmamların istemeye istemeye Ezan'ı Türkçe okumak zorunda kalmalarının acı bir göstergesidir" dedi.
CHP HOMOJEN BİR PARTİ DEĞİL
Savcı Sayan CHP'nin ortak bir paydada buluşamadığına dikkat çekerek şunları söyledi "CHP'nin içinde hep çatışma olmuştur. Seccade ile rakı kadehleri hep çatışmıştır. İskilipli Atıf Hoca ile Kubilay'ı destekleyen kişiler bir araya gelmeye çalışıyor. CHP içinde kimisi sabaha kadar oturup içiyor, kimisi ise sabah erkenden kalkıp ülkesine hizmet etmek istiyor. CHP içinde iki grup vardır: Biri Anadolu lobisidir; Diğeri ise lüks otellerin lobilerinde purosuyla, viskisiyle CHP'yi şekillendirmeye çalışan lobidir. Bu anlamda diğer partiler daha homojendir. Kendi annemle Nur Serter'i nasıl bir araya getireyim. Annem çarşaflı, 'çarşafsız dışarıya çıkamam' diyor. Nur Serter 'başörtüsü takan aptaldır' diyor. Benim dinim benim ırkımdan önde gelir. Çanakkale'de topa mermi süren de çarşaflıydı. Baykal Anadolu insanıyla bir şeyler yapmaya çalıştı ama maalesef olmadı. Ben insanlarla uğraşmayalım dedim. İnsanları 'keşkesiz, çünküsüz, eğersiz' sevelim dedim. 23 yıl bunları söyledim. Çok çalıştım ama olmadı."
CHP'nin Türkiye için önemli olduğuna vurgu yapan Sayan, "CHP Türkiye'nin sigortasıdır. 1 Mart Tezkeresi'ne karşı çıkmasaydı bugün Arap ülkeleri bize güvenmezdi. Demek ki AK Parti'yi de kurtarmışız" şeklinde konuştu.
CHP BU KAFAYLA DOĞUDAN OY ALAMAZ
CHP'nin Doğu ve Güneydoğu'dan bu kafayla oy alamayacağına işaret eden Savcı Sayan, şunları söyledi:
"CHP Doğu ve Güneydoğu'dan oy alamaz çünkü oradaki oylar BDP ile AK Parti'ye kaymıştır. Kürtlerin muhafazakârları AK Parti'ye, solcuları ise BDP'ye oy vermektedir. Yapıcı muhalefet yapmamız gerekiyor. Halkın değerleriyle barışık olmamız gerekiyor. Önce küfür ediyorsun sonra bana oy ver diyorsun. Vermez. Ben lise talebesiyken CHP Genel Merkez'den bir yönetici köye gelmiş ve bize Avrupa Birliği'ni anlatmıştı. Saatlerce çok güzel bir şekilde AB'yi anlatıp durdu. Herkes çok sıkıldı ve kimse bir şey anlamadı. Sonra o zamanki il başkanı 'küspenin kilosunun fiyatı üç katına çıktı, bu nasıl iştir' dedi ve o anda alkış koptu. Çünkü oradaki insanların problemi küspe fiyatıydı, AB değildi. Bir tarafta çocuğunun yırtık çorabına düğüm atarak çocuğuna tekrar giydiren anneler, diğer tarafta bir akşam yemeğine 2 bin lira hesap ödeyen insanlar. Bu ikisi arasındaki mesafeyi çözmediğiniz sürece iktidar olamazsınız. PKK tarafından şehit edilen bir askerimizin cenazesine katılmıştım. Şehidin babası, bir çocuğun kulağına eğilerek 'git bakkaldan üç kilo şeker al, parasını sonra vereceğimi söyle' diye fısıldadı. Çocuğu şehit olmuş, misafirlerini düşünüyor. Sırf mahcup olmamak için. Anadolu insanı böylesine gururludur. Fakat bunları anlamak gerekiyor. CHP önce insanların inançlarına, giyim kuşamına müdahale etmemeli, insanların şekliyle uğraşmamalı. Herkesi olduğu gibi kabul etmeli. Anneme bize oy ver diyorum. 'Vermem' diyor. Israr edince 'oyumu zarfa koyayım sen götür sandığa at' diyor. Sen niye atmıyorsun deyince de 'ben atarsam cehenneme giderim' diyor."
SEVİGEN'İ BUZ KESTİREN ANI
Savcı Sayan Trabzon'da Mehmet Sevigen'le başlarından geçen bir olayı ise şöyle anlattı: "Mehmet Sevigen'le Trabzon'dayız. Bir yaşlı Teyze, elinde su kovası, taşımaya çalışıyor. Sevigen kovayı Teyze'nin elinden aldı yukarıya kadar çıkardı. Yanımıza döndüğünde rengi atmıştı. Sebebini sorduğumuzda bize şunu anlattı: Kovayı yere bırakınca 'beni tanıdın mı?' diye sordum Teyze'ye. 'Yok tanımadım' dedi. Ben 'CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen'im' diyince: 'Ben bu suyla abdest alacaktım. Benim abdest suyumu bozdun. Bunu döküp yenisini getireyim o zaman' dedi. "
ANADOLU SERMAYESİ GÜÇLENDİ
Büyük güçlerin muhalefeti bitirip, hükümeti de despot göstererek halkı sokağa dökmeye çalıştıklarına dikkat çeken Savcı Sayan, "Eskiden Anadolu Sermayesi yoktu. İstanbul sermayesi istediğini hükümete yaptırıyordu. İstemediği hükümeti hemen değiştiriyordu. Şimdi Anadolu sermayesi var artık. Diğerlerinin sözü geçmiyor. Bu üreten Anadolu sermayesi bize oy vermiyor. Maalesef bize üretmeyenler, AK Parti'ye ise üretenler oy veriyor. Birilerinin derdi üretmek, birilerine yetişmek. Birinin derdi ise elindekini korumak." dedi.
ULUDERE DERİN DEVLET OPERASYONUDUR
Uludere olayına da değinen Savcı Sayan, şunları söyledi:
"Uludere Derin PKK ile Derin Devlet'in ortak operasyonudur. Kürtlerle Türklerin barışmasını istemeyenlerin yaptığı bir eylemdir. Daha Atatürk Samsun'a çıkmadan Doğu ve Güneydoğu'da Kurtuluş mücadelesi başarıyla yapılmıştır. O bölgedeki insanlara haksızlık yapmayalım. Kimsenin ölmesini elbette istemiyorum ama şehitler arasında hiç zengin yok. Bu ölüm sadece garibana mı var! Levent'ten hiç şehit haberi aldınız mı! Şehit ailelerine bakın hepsi gariban insanlar. PKK'da da durum aynı. Her iki tarafta garibanlar ölüyor."
CHP tarihinde bugüne kadar hiç yaşanmayan bir şeyin CHP'de şuan yaşandığını, mezhep çatışması başladığının altını çizen Savcı Sayan, "CHP'de mezhep çatışması başladı. CHP'de bugüne kadar hiç Alevi-Sünni çatışması yaşanmamıştır. Şuan CHP'yi CHP'liler yönetmiyor. Bana göre Deniz Baykal 'Milli'dir. Aynı şekilde Türkeş, Yazıcıoğlu, Ecevit, Erbakan ve Erdoğan da 'Milli'dir. Mesut Yılmaz, Çiller ve Demirel 'Milli' değildir." ifadelerini kullandı.
ÖNCEKİ HABERLER
