CHP'nin direniş çağrısına mı uydular?

Atalay yaptığı açıklamada, sendika yetkililerinin açıklamalarından, üyelerin Ankara'ya davet edilerek Meclis çevresinde bir eylem yapmak istendiğinin anlaşıldığını belirtti.

Türkiye'de Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanunu'nun çok özgürlükçü bir kanun olduğunu ifade eden Atalay, bu tür toplantıların, basın açıklamalarının, görüş ifadelerinin nasıl olacağının demokratik bir çerçevede ortaya konulduğunu söyledi.

Sendikalar ve diğer kuruluşların, açık havada yapılacak her türlü toplantı ve gösteri için o ilin veya ilçenin mülki amirini bilgilendirilmesi gerektiğini belirten Atalay, şöyle konuştu:

''Kendilerine yer gösterilir, orada toplanırlar. Konuşmalarını, açıklamalarını yaparlar ve söyleyecekleri her şeyi söyleyip dağılırlar. Bu iki sendikanın yarınki eylemiyle ilgili de kendilerine hem sözlü olarak hem yazılı olarak bunlar ifade edildi. Ama bu sendikalar, böyle bir resmi bildirim içinde değiller. Hiçbir bildirim içinde olmadan 'Meclisi kuşatacağız' gibi ileri ifadeler kullanıyorlar. Bu yanlış. Bu hukuk dışı bir tutum. Hukuk dışı eylemlere müsaade edilemez. Bizim görevimiz, güvenlik güçlerinin görevi, valiliğin görevi, bütün vatandaşlarımızın huzurunu sağlamaktır. Hem görüşünü ifade etmek isteyenler en özgür biçimde etsinler, hem de diğer vatandaşların huzuru bozulmasın, günlük hayatı etkilenmesin. Biz bunu çok önemli görüyoruz.''

Bakan Atalay, ''Biz gideceğiz, Meclisi kuşatacağız'' gibi farklı ifadelerin çevredeki vatandaşların da günlük hayatını aksatacağını belirterek, bu türlü hukuksuz eylemlere müsamaha göstermelerinin söz konusu olamayacağını söyledi.

Beşir Atalay, şöyle devam etti:

''Bu eylemler daha duyulduğu anda buralarda yaşayan, iş yapan esnafımız tedirgin oluyor. Biz bu insanların hakkını korumak durumundayız. Dolayısıyla bu konular da hassasiyet istiyor. Güvenlik görevlilerimiz kendileriyle gerekli diyaloğu kuruyorlar, kuracaklar. Burada gerekli hukuki yollar kendilerine daima gösterilecek. Şunu kesin olarak ifade ediyorum, hukuksuz bir eyleme izin vermeyiz ve Meclis çevresine ulaşmaya, Meclise ulaşmaya, Meclis çevresinde eylem yapmaya kesinlikle müsaade etmeyiz, bunu açıkça ifade ediyorum. Ankara Valiliği ve Emniyeti de bu yönde çalışmalarını yürütüyor. Bizim dileğimiz, bütün vatandaşlarımız hem meramını söylesin, hem sözünü söylesin, düşüncesini iletsin hem de huzurlu yaşasın. Hiç kimsenin de rahatını huzurunu kaçırmasın.''

İBRAHİM ŞAHİN İLE SOHBETİ

Atalay, Anayasa Mahkemesi'nde yeni bir üyenin and içme töreni öncesinde TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin'le yaptığı sohbet sırasında çekilen görüntülerin basına ''hükümetin önünde diz çöktü'' gibi tuhaf bir değerlendirme ile yansıdığını belirterek, buna üzüldüğünü ifade etti.

TRT Genel Müdürünün kendisinin değerli bir arkadaşı, dostu olduğunu söyleyen Atalay, ''Aynı zamanda bakanlığımızın bir mensubudur. Mülki İdare'den gitmedir. Uzun bir devlet tecrübesi vardır. Bu hükümet-bürokrat ilişkisinden öte dostların bir araya geldiği bir sohbettir. Bunun böyle yanlış değerlendirilmesi bizi üzmüştür'' dedi