CHP’nin başörtüsü sorununun çözümüne yönelik geliştirdiği ‘aç-kurtul’ formülüne sivil toplum örgütleri tepki gösterdi.
Abone olCHP’nin başörtüsü sorununun çözümüne yönelik geliştirdiği ‘aç-kurtul’ formülüne sivil toplum örgütleri tepki gösterdi.
CHP Bilim Yönetim ve Kültür Platformu Başkanı Sencer Ayata’nın açıkladığı türban formülüne göre saçın tamamen kapanması şart değil. “Başın örtülmesine ‘evet’ diyelim ama siz de siyasi kimlik gibi algıladığımız görüntüden vazgeçin” diyen Ayata’nın önerisini vesayetçi ve dayatmacı zihniyet ile hazırladığı belirtildi.
PERUKTAN FARKI YOK
Avusturya Viyana Üniversitesi Tıp Fakültesi 6. Sınıf Öğrencisi Tayyibe Dilsiz: Duyduğumda gülmemek için kendimi zor tuttum. Bu öneri bir kadına ‘Saçını sarıya boyatacaksın arkadan topuz yapacaksın’ demek ile aynı şey. Bunu kimse kabul etmez. Daha önce de böyle şeyler olmuştu. Önerinin peruk takmak ya da şapka takmaktan hiçbir farkı yok.
BÖYLE DÜŞÜNMEK HATA
Aktivist Avukat Fatma Benli: Konuya, kazanan kaybeden olmasın bakış açısı ile ya da din adamlarına sorularak ve ya baş bağlama şeklini değiştirerek çözülebileceğini düşünmek hata. Bu kadınlar dışında başkalarının karar verebileceği bir konu değil. TESEV, HAZAR gibi başörtülü kadınlarla birebir görüşülerek yapılan tüm çalışmaları, kadınların başlarını dini nedenlerle örttüğünü ortaya koyuyor. Buna karşın halen temcit pilavı gibi siyasi simge, siyasi kimlik argümanı kullanılıyor.
KIYAFET ZABITALIĞI CHP’NİN İŞİ DEĞİL
Adalet Platformu Başkanı Adem Çevik: Başörtüsü yasağının kaldırılmaması için Anayasa Mahkemesi’ne giden bir partinin referandum ve seçim öncesinde yaptığı bu açıklamalar aslında ne amaçladıklarını ortaya çıkarıyor.
Mazlumder Başkanı Ahmet Faruk Ünsal: Sorun CHP’nin kendini insanların kılık kıyafetlerine karışma hakkı tanımasından kaynaklanıyor. Sonra ki adımda da artık insanların iç giyimlerine de karışırlar. Kadınlarımız kendi inanşarına göre istedikleri biçimde örtünebilrler.Kıyafet zabıtalığı yapmak CHP’nin işi değildir.