CHP'li Yılmaz Ateş ihraç kararına itiraz etti kumpas kuruldu

CHP'yi FETÖ'ye karşı dik durmamakla eleştirdiği için partisinden ihraç edilen Yılmaz Ateş, Yüksek Disiplin Kurulu'na yaptığı itiraz dilekçesinde çarpıcı ayrıntılar yer aldı.

CNN Türk ekranlarında "CHP'nin FETÖ'ye teslim olduğu" iddiasında bulunduğu için partiden ihraç edilen CHP'li Yılmaz Ateş, Yüksek Disiplin Kurulu'na itiraz dilekçesi sundu.

Ateş, savunmasında ayrıca kanala çıktığı gün kendisinin ihracı için partiye gönderilen dilekçeyi paylaştı.

Partiyle ilgili bir öz eleştiri yaptığını söyleyen Ateş, partide demokratik yöntem ve özeleştiri geleneğinin yok sayıldığını açıkladı. 

İncitici ve acı verici

CHP'nin her zaman bir neferi olduğunu söyleyen Ateş, "İl Disiplin Kurulu kararı benim içinde, partim içinde tıpkı “Makamından Atatürk’ün fotoğrafını indiren Milletvekili”, “Saraya giden CHP’li” olaylarındaki süreç gibi incitici ve acı vericidir." ifadelerine yer verdi.

SAVUNMA METNİ İÇİN TIKLAYIN

4'e 4 çıkan karar 24 saatte nasıl 7'ye 1 oldu?

"İl Disiplin Kurulu’nun 13.11.2019 saat 14.30’daki savunmamdan sonra yapılan oylamaya katılan 8 üyeden 4’nün İl Yönetimi’nin talebi yönünde, 4 üyenin de reddi yönünde oy kullandığı görülmüştür" diyen Ateş, 24 saat sonra kararın 7’ye bire dönüştüğünü hatırlatarak, "Hangi eller, hangi güçler nasıl bir rol oynadı ki, saygın bir kurul, gerçek dışı beyanda bulunarak 14 Kasım’da alınan karar, 13’ünde alınmış gibi gösterilmiştir." dedi.

Kumpas kuruldu

"CHP geleneklerine, ahlakına, parti içi hukuka aykırı başlatılan ve yürütülen bu inceleme “bir kumpastır” CHP’ne kumpaslar kurulmuştur ama CHP kimseye kumpas kurmamıştır" diyen Ateş, "Cumhuriyet Halk Partisi’nde partililere kumpas kurulmasına izin verilmemelidir" çağrısı yaptı.

"İhraç kararının kaldırılmasını talep ediyorum"

Hakkında başlatılan incelemenin demokrasiye, Cumhuriyet Halk Partisi geleneklerine, ve parti içi demokrasi tanımlamalarına aykırı olduğuunu yineleyen Ateş konuşmasına şöyle devam etti: 

Bu iddia ve talep, 1900’lü yılların başındaki Avrupa demokrasi anlayışını hatırlatır. Ve bu iddia ve talep ‘’ Fetö Terör Örgütü iyi ki komplo kurdu, iyi ki 2010’da Anayasa değiştirilerek yargıyı ele geçirdi, İyi ki 15 Temmuz Darbe Girişimine kalkıştı.” Anlayışında olan çevrelere pirim ve cesaret verir. Bu iddia “Eleştiri ve özeleştiriden korktuğumuz” algısını yaratır. Partimizin bu zan altına sokulmayacağına inanıyorum. Ankara İl Disiplin Kurulu’nun hakkımdaki kararının “yok” hükmünde olduğu inancındayım. Yok hükmünde olan, iki günde 30 yıllık üyelik haklarımı 80 gündür askıya alan bu kararın kaldırılmasını talep ediyorum.

"Bu ülkenin temellerine hendekler kazılarak, bomba koyup katliam yapanlar “Arkadaş” ilan edilirken"

Olayın asıl üzücü tarafı şudur: İsimsiz, imzasız bir anlamda faili meçhul olan ve beni “partime ihanet etmekle” suçlayıp ilan eden bu dilekçenin partimizin bir kısım organlarından geçerek bu aşamaya gelmesidir. Bu ülkenin demokrat aydınlarını, bu ülkenin geleceği olan öğrencilerini, İşçi sınıfının devrimci önderlerini, bu partinin Kayseri, Nevşehir, Gümüşhane İl Başkanlarını katledenleri; Sivas katliamının sanık ve savunucularını “Kardeş”, bu ülkenin temellerine hendekler kazılarak, bomba koyup katliam yapanlar “Arkadaş” ilan edilirken görev yaptığım döneme ilişkin özeleştiriden ötürü parti içinde yargılanmam vicdanlarınızı rahatsız etmiyorsa lütfen bu savunmamı da dikkate almayınız."