BIST 10.011
DOLAR 35,01
EURO 36,76
ALTIN 2.978,84
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

CHP'li vekil bu kez ağır konuştu!

CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, Anayasa Mahkemesi'ne verdi veriştirdi...

Abone ol

CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, Anayasa Mahkemesinin Anayasa metninden habersiz olduğunu ileri sürerek, "Anayasa Mahkemesinin bu nitelik ve anlayışla temel hak ve özgürlükleri koruması da yorumlaması da beklenmemelidir " ifadesini kullandı.

Tarhan, yaptığı yazılı açıklamada, 652 Sayılı KHK ile ilgili olarak CHP'nin 117 milletvekilinin ve 653 Sayılı KHK ile ilgili 119 milletvekilinin imzası ile Anayasa Mahkemesine iptal başvurusu yapıldığını anımsattı.

Bunun yanında, Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın, Wikileaks belgelerinde geçen, Amerikan Büyükelçisiyle yaptığı görüşmede, CHP'ye ilişkin ifade ettiği olumsuz değer yargılarının, tarafsızlığına gölge düşürmesi nedeniyle reddi hakim talebinde bulunduklarını vurgulayan Tarhan, "Ancak Anayasa Mahkemesinin 8 Aralık 2011 tarihli aceleyle ve telaşla verilen kararı ile dava dilekçesine imza verenler yönünden iptali istenen düzenlemeler yanında hakimin reddi istemini içeren bir yetkilendirme bulunmadığı gerekçesiyle red talebinin reddine karar verilmiştir" ifadesine yer verdi.

Tarhan, şunları kaydetti:

"Karar, o kadar acele ve telaşla verilmiştir ki dilekçenin grup adına değil, Anayasanın 150. maddesinde öngörülen TBMM üye tam sayısının en az beşte biri tutarındaki üyeler adına verildiği ya gözden kaçırılmış ya da anılan madde hükmü okunmamıştır. Madde hükmü uyarınca TBMM üye tam sayısının beşte biri oranında milletvekili, iptal davası açma ve buna bağlı taleplerde bulunma hak ve yetkisini doğrudan Anayasadan almaktadır. Bu nedenle anamuhalefet partisi grubu adına değil, Anayasanın öngördüğü 110 milletvekili sayısının da üzerinde bir sayıda milletvekilinin kendi özgür iradeleri ile ve doğrudan Anayasadan aldıkları yetki ile yaptıkları başvuru için, ayrıca yetki alacakları herhangi bir kişi ya da organ bulunmamaktadır. Bu ayrıntının Anayasa Mahkemesince atlanması da kabulü mümkün olmayan bir yanılgıdır. Anayasayı korumak ve yorumlamakla görevli bir mahkemenin bir anayasa hükmünden haberdar olmaması, yorumlayamaması ya da bilmezden gelerek olmayan bir yetkiden bahisle elindeki işten bu yolla kurtulmaya çalışması trajikomiktir. Bireysel başvuru hakkı bekleyen halkımız için de umut kırıcıdır. Temel bir Anayasa metninden habersiz ya da rüzgara göre karar veren bir Anayasa Mahkemesinin bu nitelik ve anlayışla temel hak ve özgürlükleri koruması da yorumlaması da beklenmemelidir."