CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, diktatörlükle suçladığı Başbakan Erdoğan'a sert sözlerle yüklendi.
Abone ol
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, partisinin Aydın'da 18 Mayıs'ta düzenleyeceği Demokrasi ve Özgürlük Mitingi için Denizli'den Uşak'a geçti. Gürsel Tekin'i, CHP Uşak İl Başkanı Bülent Horasan ve çok sayıda partili karşıladı. Açıklamalarda bulunan Tekin, daha sonra basına kapalı olarak partililerle toplantı yaptı. Tekin, 18 Mayıs'ta Aydın'da düzenlenecek olan mitinge Uşaklılar'ın da davetli olduğunu söyledi.
BAŞBAKAN'A HAZRETİ TAYYİP' BENZETMESİ
2011 seçimlerinden sonra iktidar uygulamalarının tamamının otoriter, demokrasiye aykırı, özgürlüklerin rafa kaldırıldığı, tek adam diktatörlüğü süreci olduğunu kaydeden CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin, "Neredeyse bütün kararları Başbakan Erdoğan veriyor. Hangi belediyelerin kaldırılıp kaldırılmayacağını, imar uygulamalarının nasıl olup olmayacağını, kadınlarımızın kaç çocuk doğurup doğurmayacaklarını, kimlerin hangi içkileri içip içmeyeceklerini, yargı sisteminin hangi kararları vereceğini üniversitelerde öğrencilere nasıl davranıp davranmayacağını Hazreti Tayyip karar verecek duruma geldi" dedi.
Bugün Aydın'da kameraların önünde bir yurttaşın 'AKP'liyim, AKP'ye oy verdim, ama bu gidişatı durdurun' dediğini anlatan Tekin, "Şunu unutmayın ki Türkiye'de sıkışmış en kritik dönemlerde CHP görev yapmıştır. CHP Türkiye'nin kurucu en önemli siyasi partilerinden bir tanesidir. Şimdi bu görevi üstlenmek zorundayız. Demokrasi, özgürlük ve barış için yapılması gereken ne varsa bu konuda bütün demokratik haklarımızı kullanarak sokağa ineceğiz. İlk mitingimizi, 18 Mayıs'ta Aydın'da yapacağız. 'Bu gidişattan, demokrasi ve özgürlük konusundan kaygı duyuyorum' diyen herkesi Aydın'a bekliyoruz" diye konuştu.
REYHANLI OLAYI ANALİZ EDİLMELİDİR
Reyhanlı'da yaşanan olaylara herkesin çok ciddi bir şekilde analiz etmesi gerektiğini vurgulayan Gürsel Tekin, "Yabancı gazete ve televizyonlara baktığımızda Reyhanlı ve Hatay'da ne olup olmadığını daha somut bir şekilde görebiliyoruz. İktidarın şöyle bir alışkanlığı oldu sıkıştığı yerde ya sıkı yönetim ilan ediyor, ya yasaklar ilan ediyor, ya da televizyonları karartıyor. Taksimde bir çukuru korumak için sadece bir çukur için onlarca mobese sistemi kuruldu. Çevre illerden binlerce polis geldi. Taksim'deki çukura gösterilen hassasiyet binlerce uyarıya rağmen bir sınır bölgemize gösterilememesi ve orada mobese sistemlerinin ne gariptir arızalı oluşunu hepinizin dikkatlerine sunmak istiyorum" dedi.
Bu kadar kayıtsız ve fütursuz, bu kadar vurdum duymaz bir iktidarı ilk kez gördüklerini ileri süren Tekin şunları söyledi: "Onlarca insan hayatını kaybettiği, yüzlerce insanın yaralandığı, yüzlerce insanın kayıp olduğu bir bölgede MİT, siyasi partiler ve gazetelerin uyarılarına rağmen MOBESE sistemlerinin olmaması doğrusu hepimizin durup düşünmesi gereken bir konudur. Acaba bu profesyonel bir organizasyon mu' Bunu iktidara soruyoruz. 23 Nisan'da MİT'in 3 aracın Reyhanlı'ya gelebileceği yönünde uyarısı doğruysa ve buna rağmen önlem alınamamışsa bunların hepsinin cevapları olması gerekiyor. Sizin adınıza Uşak'tan soruyorum, 'İnşallah yarın cevabını alırız' diye düşünüyorum."
MİLLETVEKİLİ YILMAZ SORUSUNA SERT YANIT
CHP Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'na kapalı grup toplantısında CIA ajanı suçlamasında bulunduğu iddiası ile parti disiplin kuruluna sevk edilen CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz'la ilgili süreci soran gazetecileri ise Tekin, "Türkiye içeride yanıyor, dışarıda yangın var. Sizin bana sorduğunuz soruya bakın. Bunlar aile içi hikayelerdir. Bunların hiçbir önemi yok" dedi. Tekin, daha sonra partilerle basına kapalı bir toplantı yaptı.
ÖNCEKİ HABERLER
