BIST 9.185
DOLAR 34,38
EURO 36,85
ALTIN 2.968,42
HABER /  POLİTİKA

CHP'li Tanrıkulu: Binlerce tehdit aldım

Terörle mücadelede kullanılan SİHA'larla ilgili yaptığı açıklama sonrası hakkında soruşturma başlatılan CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu hedef gösterildiğini ve tehditler aldığını iddia etti.

Abone ol

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, SİHA (Silahlı İnsansız Hava Aracı) açıklamalarına açılan soruşturmayla ilgili konuştu. Tehditler aldığını iddia eden Tanrıkulu, “Dün neredeyse Bakanlar Kurulu'nun bütün üyeleri Türkiye'nin değişik yerlerinde beni hedef gösterdiler. Ben tek başına bir adamım, arkamda partim var. Ama onların etrafında onlarca koruma var. Sosyal medya üzerinden ve telefon üzerinde binlerce tehdit aldım" dedi. Tanrıkulu, ""Açılan soruşturma da anayasaya aykırıdır" diye konuştu.

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, terörle mücadelede kullanılan Silahsız İnsansız Hava Aracı (SİHA) ile ilgili yaptığı açıklamaları nedeniyle kendisi hakkında başlatılan soruşturma ile ilgili konuştu. Tanrıkulu, Hakkari'de SİHA saldırısına uğradıklarını iddia ettiği kişilerin olaydan çok daha önce çekildiğini belirttiği bir fotoğraf göstererek, şunları kaydetti:  “Aynı yerde çekilmiş piknik yaptıkları yer. Ben bunların sivil olduğunu söylüyorum. Bunlar dağda terörist değil. Bunlar siviller ve vurulmuşlar. Tümünün bende telefonları var, paylaşabilirim. Arasınlar, 'O gün mü gitmişler, hangi gün gitmişler?' Hepsi iş güç sahibi olan insanlar."

Tanrıkulu, "İçişleri Bakanlığı, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı'nın iddia ettiği gibi değil. Ben fotoğraflarını gösteriyorum. Beni suçlamakla bu gerçekleri örtemezler. Bana kesin bilgi gelmezse paylaşmazdım. Ben milletvekiliyim, eleştiri hakkımı, ifade özgürlüğümü kullanamazsam vatandaş nasıl kullanacak. Ben bir iddia ortaya attım. Bu bir eleştiri, bir iddia. Ve soruyorum yine, ne yaptınız,  bu emri verenler hakkında her hangi bir işlem yaptınız mı? Ölenler sonuçta sivil, elinde silah olan teröristler değil" diye konuştu. 

“SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEN VE TELEFON ÜZERİNDE BİNLERCE TEHDİT ALDIM"

Tanrıkulu, "Dün neredeyse Bakanlar Kurulu'nun bütün üyeleri Türkiye'nin değişik yerlerinde beni hedef gösterdiler. Ben tek başına bir adamım, arkamda partim var. Ama onların etrafında onlarca koruma var. Sosyal medya üzerinden ve telefon üzerinde binlerce tehdit aldım. Siyaseten birbirimizi eleştirebiliriz. Ben hiçbir bakan aleyhine gerekten hakaret taşıyacak bir iddiada bulunmadım, bir şey söylemedim. Ama Başbakan Yardımcısının dün benimle ilgili kullandığı sözü burada söylersem herkes utanır, bütün Türkiye utanır. Hem siyasette seviyeden bahsedecekler hem de eleştiri yapan bir milletvekilini bu şekilde yerecekler ve hedef gösterecekler. Bunu siyasetin kabul etmesi mümkün değil" dedi. 

“AÇILAN SORUŞTURMA DA ANAYASAYA AYKIRIDIR"

Tanrıkulu açıklamayı pazartesi günü yaptığını ve kürsü dokunulmazlıklarının olduğuna dikkat çekerek, şöyle devam etti:

“Soruşturulamaz bu çok açık. Pazartesiden cuma gününe kadar Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı herhangi bir işlem yapmadı. Ama ne zaman ki Sayın Erdoğan, Kazakistan'a giderken açıklamada bulundu, bir saat sonra hakkımızda soruşturma başlatıldı. Hiçbir soruşturmadan çekinmiyorum. Ben 25 yıl avukatlık yaptım, çok da yargılandım ama hepsinden beraat ettim. Hiçbir örgütle bugüne kadar bir ilişkim olmadı, Cumhuriyet Halk Partisi ve insan hakları örgütleri var sadece. Onun dışında bir örgütüm yok. 25 yıl boyunca beni Diyarbakır gibi bir yerde örgüt üyesi yapamadılar şimdi milletvekiliyim, ağır insan hakları ihlallerini ve bu suçları kamuoyuyla paylaşıyorum. Paylaştığınız ölçüde, bir de kimliğiniz Kürt ise hainsiniz, düşmansınız. Böyle bir anlayış var karşımızda. Bunu kabul etmiyorum. Açılan soruşturmada anayasaya aykırıdır. Cumhurbaşkanından bana göre daha öte Türkiye Cumhuriyeti Başsavcısı sıfatını kullanan Sayın Erdoğan'ın talimatıyla açılmıştır. Ama ben bu gerçekleri söylemeye devam edeceğim."

"TABİİ Kİ BU DEVLET TERÖRLE MÜCADELE EDECEKTİR AMA HUKUK KURULLARI İÇERİSİNDE"

Tanrıkulu, "Diyarbakır Barosu başkanıyken yargının tarafsızlık ve bağımsızlık sorunu olduğunu söylüyordum. Ama 2010'dan sonra, hele hele şimdi bana göre yargı yok. Ama yinede korkmadan, çekinmeden ne olursa olsun bu gerçeklerin üzerine gideceğiz. Tabii ki bu devlet terörle mücadele edecektir ama hukuk kurulları içerisinde, hukuk dışına çıkmadan ve insanların yaşamlarını gözeterek bunu yapmak durumundadır" dedi.