Futbolcuya pet şişe atan CHP'li vekile Haşim Oral'a herhalde en sert tepki Mehmet Ali Birand'dan geldi. Son derece sert bir yazı yazan Birand, Oral'ı adeta topa tuttu.
Abone olRakip takımın futbolcusuna pet şişe fırlatan CHP Denizli Milletvekili Haşim Oral'a Mehmet Ali Birand çok sert sir yazı yazdı. Oral'ı bu partiye layık görmeyen Birand dedi.
Yazı: Mehmet Ali Birand
Kaynak: www.hurriyetim.com.tr
CHP milletvekili Haşim Oral’ı uzaktan tanırım. Ancak hiç böyle tanımazdım. Hem şeref tribününde bir “örnek kişi” gibi otur, hem elindeki şişeyi Manisasporlu Yılmaz’a at ve ardından da “ne yapalım, ben de insanım” diye kendini savun...
CHP milletvekili Haşim Oral’ı uzaktan tanırım. Ancak hiç böyle tanımazdım. Hem şeref tribününde bir “örnek kişi” gibi otur, hem elindeki şişeyi Manisasporlu Yılmaz’a at ve ardından da “ne yapalım, ben de insanım” diye kendini savun...
Pes doğrusu.
Haşim Oral bey, siz milletvekilisiniz. Siz bu milletin seçtiği bir insansınız. Sizi, holigan olmanız, sağa sola küfür etmeniz için seçmedik. Bu tutumunuz ile Milletvekilliğine layık olmadığınızı gösterdiniz.
Daha da ötesi, hepimizle alay ediyorsunuz. “Ben şişeyi atmadım, sadece ittim (!)” diyerek zekamızı küçümsüyorsunuz.
Haşim Oral siz CHP’ye de layık değilsiniz.
CHP’nin ilkeleri arasında rakip takım oyuncularına (şeref tribününe karşı hakaret içeren bazı jestler yapan dahi olsa) şişe atmak, adam dövmeye kalkmak yoktur.
Bari susun...
Konuşmayın daha iyi...
Konuşup, sözde kendinizi koruğunuz oranda daha da batırıyorsunuz. Belki partiniz sizi eleştirmeyecek, belki gelecek seçimlerde seçmen dahi, bu yaşananları hatırlamayacak ve sizi cezalandırmayacak. Ancak bu ülkenin bir kesiminin gözünden düştünüz. Artık bu ülke siyaset tarihi de sizden sadece “rakip futbolcuya şişe atan politikacı” diye söz edecek. Düğünlerde havaya ateş eden maganda milletvekilleri kadar olamadınız. Kendinize yazık ettiniz.
AB’YE DEĞİL, KENDİMİZE REZİL OLMAYALIM...
Zaman zaman gazetelerde okuyorum, TV programlarında rastlıyorum. Örneğin “ tarım politikalarında yeterli hazırlığımız yok, AB’ye rezil olacağız” deniyor. Veya “ böyle şey yapılır mı, Avrupa Birliğine karşı ne diyeceğiz?” diye tepki gösteriliyor.
Neden bu cümle sarfediliyor?
Yabancılara karşı bir özgüven eksikliğinden mi, yoksa bir türlü kurtulamadığımız küçüklük kompleksinden midir, bilemiyorum. Üstelik toplumsal analizler yapacak kadar tıp bilgim yok. Doktor da değilim. Ancak bildiğim birşey var ki, bu tip yaklaşımlar kelimenin tek anlamıyla “cehalettir”.
Sevgili okurlarım, bizlerin ne yapıp ne yapmadığımız AB’yi hiç etkilemez. Eğer Türkiye, kendini müzakerelere iyi hazırlamazsa, AB’nin umurunda bile olmaz. Sadece keyiflenir ve Türkiye’nin kendi kendine attığı kazığa bakıp güler.