CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, CHP’li bazı milletvekilleri ile birlikte TBMM’de basın toplantısı düzenledi
Abone olBDP heyetinin İmralı ziyaretine değinen Muharrem İnce, Silivri Cezaevi'nde İlker Başbuğ'a yaptığı ziyarette yaşadıklarını anlattı.
BDP’li heyetin İmralı ziyareti hakkında konuşan Muharrem İnce, "Ben bu ülkenin bir milletvekiliyim. Altan Tan da bu ülkenin bir milletvekili. Silivri Cezaevi’nde İlker Başbuğ’u ziyaretimde yaşadıklarımı anlatıyorum. Kemerimi, ayakkabılarımı çıkardılar. Bozuk paralarımı, çakmağımı, telefonumu aldılar.
X-Ray cihazından geçirdiler. Soğuk bir salonda sabahtan demlenmiş acı bir çay içtik. Benim içeriye toplu iğne sokma Şansım dahi yoktu. Altan Tan’ın gazetelere anlattığı İmralı’daki Abdullah Öcalan’a yaptıkları ziyareti söylüyorum. ’Üstümüz aranmadı. İsteseydik kayıt cihazı götürebilirdik. 2 porsiyon yemek yedik.’ Elini kolunu sallayarak gidiliyor. Ben de milletvekiliyim o da milletvekili" diye konuştu.
ÖCALAN-ERDOĞAN ANAYASASI YAPMAK İSTİYORLAR
Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda CHP’li üyelerin önerilerinin reddedildiğini belirten İnce, "Tayyip Öcalan- Abdullah Erdoğan’ Anayasası yapmak istiyorlar. Yapılmak istenen bu. Türk vatandaşlığı ve Tük milleti kavramını anayasadan çıkarmak istiyorlar. Eğitim dilinin değiştirilmesini istiyorlar. Anlaşmışlar burada. ’Yerel yönetimlere yetki veriyoruz’ diyerek özerk yönetimi ve federasyona bir geçiş ve olanak tanımak istiyorlar. Başkanlık sistemi altında bir diktatörlük kurmak istiyorlar. Bizim taleplerimiz reddedildi ama AKP-PKK talepleri bu dört maddeden oluşmaktadır" dedi.
Muharrem İnce, son günlerde bir kısım medyanın ’AKP özgürlükçü ve demokrat bir anayasa yapmak istiyor. CHP ise 1930’luların kafasında ve özgür bir ülke istemiyor’ dediğini belirterek CHP’li üyelerin Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda yaptıkları önerilerinin AKP tarafından reddedildiğini söyledi.
BEN BU ÜLKENİN BİR MİLLETVEKİLİYİM. ALTAN TAN DA MİLLETVEKİLİ
BDP'li heyetin İmralı ziyaretine de değinen Muharrem İnce, "Ben bu ülkenin bir milletvekiliyim. Altan Tan da bu ülkenin bir milletvekili. Silivri Cezaevi'nde İlker Başbuğ'u ziyaretimde yaşadıklarımı anlatıyorum. Kemerimi, ayakkabılarımı çıkardılar. Bozuk paralarımı aldılar. çakmağımı, telefonumu aldılar. X-Ray cihazından geçirdiler. Soğuk bir salonda sabahtan demlenmiş acı bir çay içtik. Benim içeriye toplu iğne sokma şansım dahi yoktu. Altan Tan'ın gazetelere anlattığı İmralı'daki Abdullah Öcalan'a yaptıkları ziyareti söylüyorum. 'Üstümüz aranmadı. İsteseydik kayıt cihazı götürebilirdik. 2 porsiyon yemek yedik.' Elini kolunu sallayarak gidiliyor. Ben de milletvekiliyim o da milletvekili" diye konuştu.