CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç hükümeti eleştirdi
Abone olCHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, 'Başbakan çözüm mü arıyor, yoksa başkanlık seçimine kadar yüzde 50 artı 1'i hedefleyerek süreci mi yönetiyor?' dedi.
Koç, İstanbul İkinci Bölge partileriyle bir araya geldiği toplantıda, hükümeti eleştirerek, ''12 Eylül 1980'de hukuk ayaklar altında, savunma hakkı yok. 'Asmayalım da besleyelim mi?' diyen bir Kenan Evren mantığı, bugün 'Yargıya gereken talimatı verdim' diyen bir başbakan var'' ifadelerini kullandı.
Koç, televizyonda bazı ''CHP uzmanları'' çıktığını ve bunların ''CHP'ye rota çizmeye'' çalıştığını öne sürerek, şunları söyledi:
''Ben 12 yıldır, çok nadirdir kent içinde konuşmam, dağda, köylerde siyaset yaptım. Sen o Sabancı, Bilgi Üniversitesi'nde, şimdi günlük gazetelerde köşe yazılarında CHP'ye yol yöntem veren, gel benle beraber çıkalım o dağa, o insanın elini sık da ona sosyal demokrasi anlatalım. Onun dünyasından kopuk, Ortaköy'de, Etiler'de sosyal demokrasi anlatacak ve CHP böyle olsun diyecek.''
OSLO^DAKİ GİBİ KATAGÖZ HACİVAT OYNAMA
Haluk Koç, yeni Anayasa tartışmalarına değinerek, ''Yeni Anayasa için kurulan masa, 2 ay önce sallanmaya başladı veya biri masayı tekmelemeye başladı. Eşzamanlı olarak AKP'nin başkanlık önerisi ve 'İmralı ile görüşme' süreci gündeme getirildi'' diye konuştu.
İmralı'daki görüşmelere ilişkin bazı uyarıları olduğunu belirten Koç, şöyle devam etti:
''Bir barış arıyorsan mert ol, cesur ol. Oslo'daki gibi Karagöz Hacivat oynama. Ne pazarlığı yapıyorsun bunu, bu milletin bilmeye hakkı var. Şu anda da böyle. Pazarlık konusu nedir? Senin meclisten veya milletten çıkartamayacağın bir talebi, sen orada Kürt yurttaşlarımızı da tıpkı Oslo'da kandırdığın gibi kandırarak bir pazarlık içinde misin, değil misin? Başbakan çözüm mü arıyor, yoksa başkanlık seçimine kadar yüzde 50 artı 1'i hedefleyerek süreci mi yönetiyor? Gerçek çözüm arayışında mısın yoksa yüzde 50 artı 1'e ulaşabilmek için Kürt kardeşlerimizi kandırarak bir süreç mi yönetiyorsun? Eğer bu kafada gidersen, Ankara'daki görüşme masasını devirir, Öcalan'la yaptığın pazarlıklarla bir Anayasayı milletin önüne getirirsen, bu Anayasanın adı, soyadı milletin Anayasası değil, AKP, BDP, PKK Anayasası olur.''