Çözüm sürecine ilişkin hazırlanan kanun tasarısının İçişleri Komisyonu'ndaki görüşmeleri devam ediyor.
Abone olÇözüm sürecine ilişkin yasa tasarısının görüşüldüğü TBMM İçişleri Komisyonu'nda, CHP'li Birgül Ayman Güler ile HDP'li Altan Tan ve Ayla Akat Ata arasında ulus devlet ve kimlik tartışması yaşandı.
Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun Tasarısı'nın İçişleri Komisyonu'ndaki görüşmeleri devam ediyor.
Tasarının geneli üzerinde konuşan HDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, CHP Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş'ın "Tasarı Kürtler'e atılan zarftır" sözüne değinerek, "Bize atılan zarflar içi boşsa geri döner" dedi.
Çözüme yönelik olarak hükümetin zorlanması gerektiğini ifade eden Ata, "Başbakan, 2005’te Diyarbakır’da, 'Kürt sorunu benim sorunum' dediğinde daha çok heyecanlanmıştım" diye konuştu.
HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan da tasarıya "evet" oyu vereceklerini belirterek, çözüm sürecinin başarıya ulaşması halinde Kürtler'in de Türkler'in de rahatlayacağını söyledi. Tan, 2010 Anayasa değişikliği referandumunda "yetmez ama evet" ifadesinin moda olduğunu anımsatarak, "Biz, 'yetmez ama evet' demiyoruz, 'yetmez ama devam et' diyoruz" dedi.
- "Her şeyi açık açık konuşalım"
CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz ise temel anlaşmazlık noktasının PKK'nın terör örgütü olarak görülüp görülmemesi olduğunu söyledi.
Terör örgütünün eylemlerinin devam ettiğini ifade eden Yılmaz, "PKK'nın gücü HDP'nin taleplerinde tehdit unsuru olarak kullanılıyor. 'Talepler yerine gelmezse savaş yeniden başlayacak' deniyor" şeklinde konuştu.
Bireysel hak ve özgürlüklere karşı olmadıklarının altını çizen Yılmaz, Türkiye'nin, HDP'nin talebi doğrultusunda 20 özerk bölgeye ayrılması halinde Türkiye Cumhuriyeti'nden bahsedilemeyeceğini belirtti. Yılmaz, "Böyle olursa 15-20 yıl sonraki gençler ortak idealden yoksun yetişecekler" dedi.
CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler de tasarının çözüm süreciyle ilgili olduğunu, ancak çözüm sürecinin tanımının yapılmadığını kaydetti.
Tasarının gerekçesinde çözüm sürecinin devlet politikası olduğuna yer verildiğini anlatan Güler, "MGK kararı, Meclis kararı var mı? Karar nedir? Çözüm sürecini BDP, HDP, PKK temsilcilerinden öğreniyoruz" diye konuştu.
HDP'lilerin, taleplerin yerine getirilmemesi halinde başka ülkelerin müdahalesinden bahsettiğini ve yeniden çatışma ortamına dönülmesi halinde 500 bin kişinin öleceği tehdidinde bulunulduğunu iddia eden Güler, bunun kabul edilemeyeceğini söyledi.
Bunun üzerine HDP'li Tan, Güler'i, kendilerini yargılar nitelikte konuştuğunu söyleyerek, cevap hakkı istedi.
Güler, belli konuları ve talepleri net olarak anlamak istediğini belirterek, kimlik talebinin ne olduğunun net olarak açıklanmasını istedi. Güler, “Böyle bir imkan varken her şey açık açık ve doğrudan konuşulsun” dedi.
Bireylerin eşitliğinin tartışılamayacağını, hiçbir insanın diğerine üstün olmadığını vurgulayan Güler, "Toplumların eşit vatandaşlığı yamalı bohça devleti ortaya çıkarır. Biz, bireylerin eşit vatandaşlığı idealinin peşinde koşuyoruz. Ulus devletten yanayız" diye konuştu.
HDP'li Tan, Güler'in komisyon üyelerini hedef alarak konuşmasını yadırgadığını ifade etti.
Sınırları tekrar çizmenin, coğrafyayı parçalamanın mümkün olmadığını kaydeden Tan, "Birlikte ama herkesin kendi kimliğini, dinini önemsediği haklar istiyoruz. Anayasa değişikliği, yeni paradigma, bütün kimliklerin kamusal alanda var olmasını istiyoruz" dedi.
HDP'li Ata da Güler'in "egemen hissetme hali" ile konuştuğunu savundu. HDP'nin toprak temelli değil, tüm kesimler ve bölgeler için özerklik istediğini dile getiren Ata, "Bugünden sonra ulus devletten bu ülkeye bir hayır geleceğine inanmıyorum" diye konuştu.