Erdoğan’ın başbakan olduğu dönemde konvoyu geçerken Erdoğan’a ve polislere hakaret ettikleri öne sürülen CHP’li üniversite öğrencilerinin yargılandığı dava karara bağlandı.
Abone olBeşiktaş’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakan olduğu dönemde konvoyu geçerken Erdoğan’a ve polislere hakaret ettikleri öne sürülen CHP’li üniversite öğrencilerinin yargılandığı dava karara bağlandı.
SAVCI : HAKARET DEĞİL BEDDUA
Duruşma savcısı, sanık Koray Çağlıyan’ın Başbakan’ın konvoyu geçtiği sırada söylediği sözlerin beddua mahiyetinde olduğunu, hakaret suçunun unsurlarının oluşturmadığını belirterek beaatini istedi. Savcı, diğer 3 sanığın da polislere direnme ve hakaret suçlarını işlediklerine dair kesin ve inandırıcı delil elde edilmediğini beraatlerine karar verilmesini talep etti.
Mahkeme, yüklenen hakaret suçunun sanık Koray Çağlıyan tarafından işlenmediğinin sabit olması sebebiyle beraatine karar verdi. Mahkeme diğer sanıklarında ayrı ayrı beraatlerine hükmetti.
3’ ÜNCÜ CELSE KARAR AÇIKLANDI
Beşiktaş’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakan olduğu dönemde konvoyu geçerken Erdoğan’a yönelik sözlerinin hakaret içerdiği iddia edilen Koray Çağlıyan ile polislere hakaret ettikleri öne sürülen Burcu Kara, Deniz Tosyalı ve Adem Malak’ın yargılandığı dava 3 celsede karara bağlandı. İstanbul Adalet Sarayı’nda bulunan İstanbul 15. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuksuz sanıklarCHP Kadıköy Gençlik kollarından Burcu Kara, Koray Çağlıyan, Deniz Tosyalı ile taksici Adem Malak katılmadı. Duruşmada sanıkları avukatları Efkan Bolaç temsil etti.
SAVCI: SÖYLENEN SÖZLER BEDDUA MAHİYETİNDE, HAKARET SUÇUNUN UNSURLARI OLUŞMADI
Duruşmada esas hakkındaki görüşünü açıklayan duruşma savcısı Zeynel Sarıbuğa, toplanan delillere göre sanıklardan Koray Çağlıyan’ın Başbakan’ın konvoyu geçtiği sırada söylediği sözlerin beddua mahiyetinde olduğunu, hakaret suçunun unsurlarının oluşturmadığını belirtti. Diğer sanıklar Adem Malak , Burcu Kara ve Deniz Tosyalı’nın hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarını işlediklerine dair cezalandırmalarına yetecek derecede kesin ve inandırıcı delil elde edilmediğini belirten savcı Sarıbuğa, sanıkların beraatlerine karar verilmesini talep etti. Söz alan sanıkların avukatı Efkan Bolaç da savcının mütaalasına katıldığını belirterek, müvekkilerinin beraatine karar verilmesini istedi.
MAHKEME YARGITAY KARARINA DİKKAT ÇEKTİ
Davayı karara bağlayan mahkeme, suç tarihinde sanıklar Deniz Tosyalı ve Burcu Kara’nın görevli polis memurlarına hakaret ve direnme suçlarından, sanık Adem Malak’ın direnme suçundan, Koray Çağlıyan’ın ise T.C. Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret suçundan cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açıldığını hatırlattı. Mahkeme heyeti kararında Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 11 Ekim 2005 günü 1-90//112 sayılı kararlarına dikkat çekerek kararında şunları söyledi: Ceza yargılamasında sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulu suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikte ispat edilmesine bağlıdır. Varsayımlara dayalı olarak hüküm kurulamayacağı gibi, şüpheli ve aydınlatılmamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak hüküm tesis edilemez. Ceza mahkumiyeti bir ihtimalle değil kesin ve açık bir ispata dayanmaktadır. Bir ispat teorikte olsa hiçbir kuşku ve başka türlü oluşa olanak vermemelidir. Yüksekte olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermektir. O halde ceza yargılamasında mahkumiyet büyük ve küçük bir ihtimale değil kuşkudan uzak bir kesinliğe dayanmalıdır."
3 SANIK DİRENME SUÇUNDAN BERAATLERİNE KARAR VERİLDİ
Mahkeme heyeti, mağdur polislerin beyanlarında kendilerine sanıklar tarafından uygulanmış tehdit, hakaret veya direnmenin bulunmadığını ifade ettiklerini hatırlattı. Hakaret kelimelerin sanıklar Deniz Tosyalı ve Burcu Kara tarafından söylendiğine dair kesin delil bulunmadığını belirten mahkeme heyeti, Deniz Tosyalı, Burcu Kara ve Adem Malak’a yüklenen direnme suçunun unsurları itibariyle oluşmaması ve mahkumiyete yeter delil bulunmaması sebebiyle bu sanıkların ayrı ayrı beraatlerine karar verdi.
KORAY ÇAĞLIYAN DA HAKARETTEN BERAATİNE KARAR VERİLDİ
Mahkeme kararında, hakaret etmediğini belirten sanık Koray Çağlıyan’ın bu savunmasının aksinin ispat edilmediğini vurguladı. Mahkeme, bilirkişi raporunda Başbakan’ın geçişi sırasında raporda şahıs ’B’ olarak nitelendirilen kişinin ’Böyle bir ülkeyi ....kahretsin. ....oldu bu Başbakan" şeklinde sözler kullandığı, bu kişinin siyah tişört , siyat kot giyen bayan bir şahıs olduğunun belirtilmiş olduğunu ifade etti. Mahkeme, bu haliyle yüklenen suçu işleyen kişinin sanık Koray Çağlıyan olmadığı, suçun sadece Çağlıyan’a yönelik açılmış olması karşısında yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması sebebiyle beraatine hükmetti.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede,Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve polis memurları Mehmet Özpişkin, Murat Yeşilkaya ve Adil Kılıç müşteki olarak yer aldı. İddianamede, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 25 Temmuz 2013 günü saat 14.10 sıralarında konvoy eşliğinde Dolmabahçe Sarayı’nda bulunan Başbakanlık Çalışma Ofisine gittiği sırada, içerisinde bulunduğu aracın Barbaros Bulvarı üzerinde seyir halindeyken yol kenarında bulunan şüpheli Koray Çağlıyan’ın "...1..." diyerek Başbakan Erdoğan’a görevinden dolayı hakaret ettiği iddia edildi. Bu olay üzerine konvoyda bulunan polis memurları Adil Kılıç, Mehmet
Özpişkin ve Murat Yeşilkaya’nın araçlarından inerek şüpheliyi yakalamaya çalıştıkları, bunun üzerine olay yerinde bulunan şüphelilerden Deniz Tosyalı’nın ".2.." demek suretiyle polis memurlarına hakarette bulunduğu, tehdit kullanmak suretiyle görevlerini yapmalarına engel olmaya çalıştığı anlatıldı. Diğer şüpheliler Burcu Kara’nın ise ".3" şeklindeki sözlerle polislere hakeret ettiği, ayrıca tehdit kullanmak suretiyle görevlerini yapmaya engel oldukları öne sürülen iddianamede, Şüpheli Adem Malak’ın ise diğer şüpheliler gözaltına alınacağı sırada polis memurlarının yanına gelerek, Bu şahısları gözaltına alamazsınız" diyerek tehdit içerikli sözlerle onların görevlerini yapmalarına engel olmaya çalıştığı ifade edildi. İddianamede, şüpheli Deniz Tosyalı ve Burcu Kara’nın "Hakaret" ve "Görevi yaptırmamak için direnme" suçlarından 1 yıldan 6 yıl 4 aya kadar ayrı ayrı hapsi isteniyordu. Koray Çağlıyan "hakaret" suçundan 3 aydan 2 yıl 4 aya kadar, Adem Malak’ın ise "Görevi yaptırmamak için direnme" suçundan 8 aydan 4 yıla kadar hapsi isteniyordu.