CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, Kadir Topbaş'ın istifasıyla ilgili ''30 haneli köy muhtarı değilsin. Topluma bir izahat borcun var. Bu Türkiye'nin nasıl yönetildiğinin çok açık bir göstergesidir." diye konuştu.
Abone olCHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, "Erdoğan çıkıp 'Barzani'nin bu noktaya geleceğini tahmin etmiyorduk, yanılmışız' dedi. Sayın Erdoğan, bu kaçıncı yanılma. FETÖ'de yanıldınız, Esad'da yanıldınız, PKK'da yanıldınız, Barzani'de yanıldınız. Okul öğrencisi olsa bu kadar yanılan okuldan atarlardı, tasdikname verir kapının önüne koyarlardı." dedi.
BAŞSAĞLIĞI MESAJI
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında parti genel merkezinde toplandı. Toplantı sürerken gazetecilere açıklamalarda bulunan Tezcan, önceki gün hayatını kaybeden AK Parti Gaziantep Milletvekili Abdulkadir Yüksel'e Allah'tan rahmet, ailesine ve AK Parti'ye başsağlığı diledi.
Gazeteciler Mediha Olgun ve Kadri Gürsel'in tahliyesine değinen Tezcan, Türkiye'de halen gazetecilik faaliyetinin yargılandığını ve ülkenin bu ayıptan kurtulması gerektiğini bildirdi.
''BÖYLE BİR ÜLKEDE YAŞAMAK BİZE YAKIŞMIYOR''
Enis Berberoğlu'nun tututluluğun devam ettiğini de hatırlatan Tezcan, "Böyle bir ülkede yaşamak bize yakışmıyor." dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik'in 12 gün önce gözaltına alınmasına rağmen halen hakim karşısına çıkarılmadığını aktaran Tezcan, Çelik'in hayatının bütün dönemlerinde FETÖ ile mücadele etmiş birisi olduğunu iddia etti.
Bülent Tezcan, "Elinizde delil yoksa niye gözaltına aldınız? Bu bir gözaltı değildir, bu bir gözdağı operasyonudur. Ne Celal Çelik buna prim verir, ne biz veririz. Çıkarın hakim önüne. Çıkaramazlar. Neden? Çünkü delil yok. O zaman sizin FETÖ'cülerden farkınız ne? Çelik'in bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz." diye konuştu.
REFERANDUM KONUSU
IKBY'nin gayri meşru referandumuna da değinen CHP Sözcüsü Tezcan, AK Parti'nin dış politikasının iki büyük kayba neden olduğunu ileri sürdü.
Devletler açısından Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, halklar açısından da Türkmenlerin kaybettiğini savunan Tezcan, şöyle devam etti:
"Erdoğan çıkıp 'Barzani'nin bu noktaya geleceğini tahmin etmiyorduk, yanılmışız' dedi. Sayın Erdoğan, bu kaçıncı yanılma. FETÖ'de yanıldınız, Esad'da yanıldınız, PKK'da yanıldınız, Barzani'de yanıldınız. Okul öğrencisi olsa bu kadar yanılan okuldan atarlardı, tasdikname verir kapının önüne koyarlardı. Hala tek başına devleti yönetiyorsunuz. Böyle bir sistem olmaz."
Tezcan, 16 Nisan halk oylaması öncesinde "Türkiye tek adam rejimine gidiyor" dediklerini anımsatarak, haklılıklarının ortaya çıktığını, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hatalarının bedelini milletin ödediğini öne sürdü.
İktidarın Barzani'ye karşı tutumunun da net olmadığını, çelişkiler barındırdığını ileri süren Tezcan, "Hükümetteki çelişkilere bakın. 21'nci yüzyılda açlıkla terbiye etmekten konuşuyor. Böyle bir şey olur mu? Biri 'Vanaları kapatırım' diyor, Ekonomi Bakanı 'ekonomik ambargo diye bir şey olmaz' diyor. Hangisi doğru? İşte bu ciddiyetsizlik, bu hesapsızlık bölgede Türkiye'nin aleyhine sürecin bu noktaya gelmesine neden olmuştur. Böyle bir tabloda bu tekçi anlayışın bundan sonraki süreci de ne yazık ki doğru idare edebileceğini zannetmiyoruz." ifadesini kullandı.
''ÖĞRENCİLERİ KOBAY YERİNE KOYDULAR''
Sınav sistemlerinde yapılan değişiklikleri de eleştiren Bülent Tezcan, iktidarın çocukları "kobay" haline getirdiğini savundu.
Tezcan, şu görüşlere yer verdi: "Bu iktidar, öğrencilerimizi kobay yerine koydu. 6 bakan sayısız sistem değişti. Üniversite sınavlarıyla ilgili yeni bir modelden bahsediyorlar. Ne yaptıkları belli değil. Çocuklarımızın geleceğini planlayacak ciddi bir çalışma yok. Ortaöğretime geçişte ne yapacaklarını kendileri de bilmiyor, biz de bilmiyoruz. Köklü bir biçimde değişikliğe ihtiyaç var ama öncelikle yöntemin değişmesi gerekiyor. Türkiye'de derhal tüm paydaşların katılacağı bir Milli Eğitim Şurası'nın toplanmasına ihtiyaç var ve o şurada sistemin akılla, bilimle ele alınması lazım. Yoksa geleceğimizi kaybediyoruz. Yandaşların değil, paydaşların katılacağı gerçek bir milli eğitim şurasına ihtiyaç var."
Hükümetin taşeron işçilerle ilgili açıklamalarını da eleştiren Tezcan, "Söyledikleri sistem taşeronu kadroya geçirme sistemi değlidir. Çok açık yalan söylüyorlar. Bunlar taşeronluğu aynen devam ettirme sistemini getirecek. Kadro getirmiyorsun ki. 'Bir yılı üç yıla çıkardım' diyor. Bu bir büyük yalandır. Milletimizin dikkatini çekiyoruz, CHP iktidara gelip bu yalanı bozacaktır." dedi.
ÜZÜM MİTİNGİ
Yarın Manisa Alaşehir'de önce üzüm çalıştayı, ardından da "Üzüm Mitingi" düzenleyeceklerini bildiren Bülent Tezcan, tüm üreticileri mitinge davet etti. Tezcan, "Üzüm üreticisi perişan. Fiyatlar maliyetleri karşılamıyor. Üreticinin nerede sorunu varsa CHP orada. Geçen hafta Ordu'daydık. Bu hafta Manisa'da üzüme sahip çıkıyoruz. Saat 17.00'de mitingimiz var. Bütün üreticilerimizi çağırıyoruz." diye konuştu.
''BU PLAN NEYİ VADEDİYOR''
Tezcan, açıklanan Orta Vadeli Program'a ilişkin bir soru üzerine ise bu hükemetin plansız bir hükümet olduğunu iddia etti. Tezcan, "Bungüne kadar hangi açıkladıkları orta vadeli plana uydular. 15 yıllık hükümetlerinde uymadılar. Bu plan neyi vadediyor bize? Enflasyon, işsizlik düşmüyor. Neyin planını yapıyorsunuz o zaman? Bunu planı açıklamak iflasın ilanıdır." açıklamasını yaptı.
''AİLE REİSLERİNİ DE SARAYDAN TAYİN EDERLER''
TOBB'a bağlı oda ve borsaların seçimlerindeki ertelemeye ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Tezcan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Demokratik bir toplumda yaşamıyoruz, totaliter bir düzende yaşıyoruz. Sivil toplum yok ediliyor, 365 oda borsanın seçimlerine bir hafta kala Nisan'a ertelediler. Çünkü kaybedeceklerini anladılar. Bütün sivil topluma iktidardan adam tayin etmek istiyorlar. Bu, ülkeyi dizayn etme hastalığıdır. Bu totaliter anlayıştır. Türkiye demokrasisi açısından ayıp, utanç verici adımlardır. Hükümet o zaman bütün dernekleri lağvetsin, saraydan adam tayin etsinler. Özledikleri düzen bu. Yakında aile reislerini de saraydan tayin etmeyi isterlerse şaşırmayın."
TOPBAŞ'IN İSTİFASI
Kadir Topbaş'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından istifa etmesine de değinen Tezcan, bu istifayı "ikinci saray darbesi" olarak niteledi. Tezcan, "Tek adamın talimatıyla istifa ettiğini herkes biliyor. Sadece itiraf edemiyorlar. Sen 15 milyon nüfuslu bir büyükşehir belediye başkanısın, 30 haneli köy muhtarı değilsin. Topluma bir izahat borcun var. Bu Türkiye'nin nasıl yönetildiğinin çok açık bir göstergesidir." diye konuştu.
Tezcan, başka bir soruyu yanıtlarken de Hükümete kuzey Irak'a yönelik yaptırımlar konusunda ciddiyet tavsiye ettiklerini belirtti.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin OHAL'e ilişkin açıklamalarını da yorumlayan Tezcan, CHP olarak daha önce defalarca ekonomik kalkınma ve yatırımlar için OHAL'in kalkması gerektiğini söylediklerini hatırlattı.
Bülent Tezcan, OHAL'in biran önce kaldırılmasını istedi.