BIST 9.640
DOLAR 34,61
EURO 36,63
ALTIN 2.938,24
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

CHP'den teklifle ilgili yeni iddia

CHP'nin Meclis Başkanı'nın da imzasının olduğunu ortaya çıkarmasının ardından ilk teklif geri çekildi. İkinci teklif sunuldu ama CHP'nin yeni iddiası var.

Abone ol

Meclis Başkanlığı'na sunulan ilk teklifte Meclis Başkanı'nın imzası olduğunu ortaya çıkaran CHP bu kez de geri çekilen ilk teklifin hala geçerli olduğunu öne sürdü. Hakkı Süha Okay "Teklif böyle geri çekilemez. Ortada iki teklif var. İki teklif de geçerli. Komisyonda 2 teklif birleştirilmeli" dedi.

CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay, Anayasa değişikliğine ilişkin ilk teklifin 61 imzayla geri çekilemeyeceğini, “eylemli içtüzük ihlali” yapıldığını öne sürerek, ilk teklifle, ikinci teklifin Anayasa Komisyonunda birlikte görüşülmesi gerektiğini savundu.

Okay, düzenlediği basın toplantısında, Anayasa değişikliğine ilişkin ilk teklifteki imzaların “depo” olduğu iddiaları üzerine, tekliften 61 imzanın çekildiğini, Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu'nun 214 imzalı tekliften 61 imzanın çekildiğini ve böylece Anayasanın öngördüğü imza sayısı kalmadığı gerekçesiyle teklifi iade ettiğini anımsattı.


Meclis Başkanlığı'nın da teklifi sahiplerine geri gönderdiğini belirten Okay, “Kuzu, içinde sahte imzalar ve sahte işlemleri içeren suç delili olan evrakı iade ettiğini” öne sürdü.

Kuzu'nun yaptığı işlemin “hukuka uygun olmadığını” ileri süren Okay, Anayasa değişiklik teklifinin 184 milletvekilinin “kolektif iradesiyle” verilebildiğini kaydetti. Okay, “Kolektif bir iradeyle verilmiş olan bir teklif söz konusu ise ve teklif ulaşacağı makama ulaşmış ise teklif sahiplerinden birilerinin bireysel iradesiyle teklifi geçersiz kılmaları mümkün değildir. O teklife imza atan herkes hep birlikte imzalarını geri çekmek zorundadır. Bu Anayasa Mahkemesi kararlarıyla teyit edilmiş bir hukuk düzenlemesidir. Yani, 216 imzalı teklifteki bütün imzaların geri çekilmesi lazım” dedi.


Gelinen aşamada o fırsatın elden çıktığını savunan Okay, şu görüşleri dile getirdi:

“Fakat kolektif iradeyle verilmiş bir teklif vardır. Bu da Anayasa Komisyonunda ikinci teklifle birlikte değerlendirilmek zorundadır. Açıkçası eylemli bir içtüzük ihlali yapılmıştır. Hukuk tanımaz anlayışıyla bir kez daha ihlalle karşı karşıya kalınmıştır. Anayasa Komisyonundan yapılacak görüşmelerde bunlar gündeme gelecek ve tartışılacaktır. Olası bir Anayasa Mahkemesi müracaatında da bu husus gündeme getirilebilir.”

MADDEDE ÇELİŞKİ VAR

Hakkı Suha Okay, sürecin özensiz, aceleci, oldu bitti mantığıyla götürüldüğünü iddia ederek, teklifin 3. maddesiyle seyahat hürriyetinin sınırlandırılmasının yeniden düzenlediğini anımsattı.
Teklifle yurtdışına seyahat hürriyetinin hakim kararıyla sınırlandırılmasının öngörüldüğünü, ancak Anayasanın söz konusu değişiklik yapılan maddesinin bir başka fıkrasında ise savcı kararıyla sınırlandırılmasının hükme bağlandığını belirten Okay, “Türkiye cumhuriyetinin Anayasasını değiştiriyoruz. Böylesine bir hukuk ihlali Anayasa Komisyonunun elinde. Bunlar sıradan yanlışlar değil, hukuka bakış yanlışları. Kabul edilebilir yanlışlıklar değil. Önlerine mikrofon gelince mahalle kavgasında söylenmeyecek sözleri söyleyenler, ellerindeki evraklara bakıp neyin altına imza attıklarını düşünmeleri lazım” dedi.
'Skandal teklifin” altında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da imzasının bulunduğunu belirten Okay, “AKP grubunun bir Anayasa değişikliğini ne kadar hazırlıksız şekilde Türkiye'ye dayatmak istediği görülüyor” dedi.

CUMHURBAŞKANI ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYARSA...”

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın dün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e yaptığı çağrıyı anımsatan Okay, Gül'ün 3 maddeyi referanduma götüreceğini taahhüt etmesi durumunda paketin tamamı oylanırken olumlu oy verebileceklerini söyledi.
Okay, “Sayın Cumhurbaşkanı her ne kadar AKP grubunun bünyesinden çıkmış, hala AKP'li gibi kimi düşüncelerini ifade ediyor ise de devletin başı konumundadır, tarafsız bir kimliği vardır. Cumhurbaşkanı elini taşın altına koyarsa kolaylık sağlanabilecektir. Sayın Genel Başkan samimi bir teklifte bulunuyor. Bundan sonraki süreç öncelikle Cumhurbaşkanındır” dedi.