CHP'li Kemal Anadol, devletin tahsil edemediği alacaklarına karşılık olarak TMSF elinde şu anda 17 televizyon, 15 radyo, 1 gazete ve 6 dergiden yana dert yandı.
Abone olCHP'li Kemal Anadol, devletin tahsil edemediği alacaklarına karşılık olarak TMSF elinde şu anda 17 televizyon, 15 radyo, 1 gazete ve 6 derginin bulunduğuna dikkat çekerek, tarafsız yayın yapmadıklarını öne sürdüğü bu kuruluşların satışının bir an önce gerçekleştirilmesini istedi. Kemal Anadol, bazı CHP milletvekilleriyle birlikte RTÜK Başkanı Fatih Karaca'yı ziyaret ederek, TMSF'nin el koyduğu bazı yayın kuruluşları ve TRT'nin yayınlarıyla ilgili şikayetlerini iletti. Anadol, dünyanın hangi ülkesinde olursu olsun hükümetin kontrolündeki bir medyanın, vatandaşın özgürce siyasi kanaat oluşturmasını engelleyeceğine dikkati çekti. İktidarın kendisini değişimin ve reformun sözcüsü olarak gösterdiğini ancak bunun tam tersi gelişmeler yaşandığını savunan Kemal Anadol, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Devlet hortumlanan paraları tahsil edemeyince çok acayip bir durum ortaya çıktı. TMSF'nin bazı kuruluşlara el koymasıyla devletin elindeki televizyon, radyo ve gazete sayısı hızla yükseldi. Devlet bir yandan en karlı kurumlarını yok pahasına satarken diğer taraftan televizyonculuğa, radyoculuğa, gazeteciliğe soyunmuştur. Şu anda TMSF kanalıyla 17 televizyon ve 15 radyo kuruluşu ile 1 gazete ve 6 dergi devletin elinde bulunmaktadır. Ana muhalefet partisi olarak bunların yayınlarıyla ilgili şikayetlerimiz var. Biz bu antidemokratik durumun bir an önce ortadan kaldırılmasını istiyoruz. Devlet el koyduğu yayın kuruluşlarını biran önce elinden çıkarmalıdır. Peşkeş çekmeden, şeffaf biçimde satış gerçekleştirilmelidir. Aksi halde demokratik yaşam, toplumun bilgilenme hakkı tehdit altında olur.'' Anadol, söz konusu yayın kuruluşlarında basın çalışanlarının tasarruf gerekçesiyle işten çıkarıldığını ancak, iktidara yakın olduğu gerekçesiyle daha fazla sayıda kişinin işe alındığını savundu. Kemal Anadol, ''Bu arada muhafazakar demokrat bir kimliği olduğunu savunan AKP iktidarı el koyduğu yayın kuruluşu ile erotik yayın yapmaktadır. Bu hukuken olduğu gibi ahlaken de yanlıştır'' dedi. RTÜK'ÜN GÖRÜŞÜ RTÜK Başkanı Fatih Karaca da ''çok seslilik ve düşünce özgürlüğü çerçevesinde bu kuruluşların kamu elinde olmasının doğru olmadığını'' söyledi. TMSF'nin bu konuda RTÜK'ten görüş talep ettiğini anımsatan Karaca, şunları söyledi: ''Üst Kurul'un bu haftaki toplantısında TMSF'ye iletilecek görüş belirlendi. Üst Kurul oy çokluğuyla bir karar almıştır. Satış işlemleriyle ilgili görüş, bugün ya da en geç Pazartesi günü TMSF'ye iletilecektir. TMSF ile ilgili görüşümüz ortadadır; bu yayın kuruluşlarının bir an önce TMSF'nin, kamunun kontrolünden çıkması ve satış işlemlerinin devam etmesi bizim de arzu ettiğimiz bir husustur. Tüm üyelerimiz de toplantıda bu konuda görüş ifade etmişlerdir.'' TRT'DEN ŞİKAYET Kemal Anadol, TRT'nin işleyişiyle ilgili şikayetleri bulunduğunu da ifade ederek, sonuç alamamaları durumunda bu konudaki şikayetlerini yazılı olarak da ileteceklerini söyledi. Anayasa uyarınca TRT yayınlarının tarafsız olması gerektiğini kaydeden Anadol, CHP ile ilgili bazı yayınları ve haberleri nedeniyle TRT'ye daha önce şikayetlerini ilettiklerini ancak sonuç alamadıklarını kaydetti. Anadol, TRT'nin yurttaşların vergileriyle finanse edilen bir kamu kurumu olduğunu belirterek, ''Herkese eşit mesafede olması lazımdır. TRT tarafsız olmazsa demokratik sistem tehlikeye düşer.'' dedi. Karaca da bu konuda bir şikayet dilekçesinin kendilerine iletilmesi durumunda gündeme alınacağını belirtti, ancak 2002 yılında yapılan bir yasa değişikliğiyle TRT'nin RTÜK'ün denetim kapsamından çıkarıldığını anımsattı. Fatih Karaca, yeni yasama döneminde TRT'nin de RTÜK tarafından denetlenmesine yönelik bir yasal düzenleme yapılmasına yönelik beklentisini ifade etti. ÖZERK KURULUŞLARLA İLGİLİ TASARI Anadol, görüşme sırasında özerk kuruluşların yöneticilerinin Bakanlar Kurulu tarafından belirlenmesine yönelik bir tasarının TBMM'ye gönderildiği yönünde duyumları olduğunu belirterek, böyle bir düzenlemenin sakıncalarına dikkat çekti. RTÜK Başkanı Karaca da, RTÜK'ün bir yayın kuruluşu olarak önemini vurguladı ve RTÜK üyelerinin mutlaka TBMM tarafından seçilmesi gerektiğini söyledi. Karaca, üyelerin Bakanlar Kurulu tarafından atamayla belirlenmesinin doğru olmayacağını kaydetti.