CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, Türkiye'nin çıkarlarını savunanların boy hedefi haline getirildiğini savundu.
Abone olCHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, Türkiye'nin çıkarlarını savunanların boy hedefi haline getirildiğini savunarak, "Türk basınının bir kısmı Türkiye'nin çıkarlarını koruyanlara sansür uyguluyor" dedi. Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) ve Bahçeşehir Üniversitesi'nce düzenlenen "Hukuk Devleti ve Terörizm" konulu sempozyumda konuşan Öymen, uluslararası ilişkilerde Türkiye'nin pek çok haksızlığa uğradığını, bu haksızlık ve hukuk dışılığı anlatmaya çalışanların seslerinin ise duyurulmadığını öne sürdü. Türkiye-Avrupa Birliği (AB) arasında imzalanan 3 Ekim Müzakere Çerçeve Belgesi'nin hukuksal özünün yeterince değerlendirilmediğini ileri süren Öymen, belgenin hukuksal yönünü inceleyerek açıklayanlara ise "ulusalcı", "kızıl elmacı", "statükocu" gibi suçlamalar ve yakıştırmalar yapıldığını söyledi. Türkiye'nin çıkarlarını savunanların boy hedefi haline getirildiğini öne süren Öymen, "Basın bugün Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki en karanlık döneminden geçiyor. Lanet olsun sizin ihalelerinize, özelleştirmelerinize.... 3 kuruş para için rejimi, demokrasiyi mahvettiniz" dedi. Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süheyl Batum da belgenin hukuksal durumunu inceleyip açıklayanların "AB karşıtlığı" ile suçlandığını belirterek, 3 Ekim belgesinin 17 Aralık belgesinden farklı olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Batum, 17 Aralık belgesinde "Türkiye'nin AB kriterlerini yerine getirmemesi durumunda tam üyelik yerine AB'ye güçlü bir bağla bağlanacağı" hususuna yer verildiğini, 3 Ekim belgesinde ise "Türkiye AB kriterlerini yerine getirse bile, AB'nin Türkiye'yi hazmetme kapasitesi yeterli değilse Türkiye AB'ye güçlü bağla bağlanır" ifadesinin yer aldığını belirtti. Emekli Orgeneral Hurşit Tolon ise 3 Ekim Müzakere Çerçeve Belgesi'nin 17 Aralık belgesinden çok daha ağır kısıtlamalar getirdiğini ifade etti.