Ali Topuz ise ''TBMM dışında bir iradeyi kabul etmek önemli bir Anayasa sorunu doğurur'' dedi.
Abone olCHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen ile Grup Başkanvekili Ali Topuz Parlamento'da düzenledikleri ortak basın toplantısında, Kıbrıs görüşmelerinde gelinen noktayı değerlendirdiler ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın CHP'ye yönelik eleştirilerini yanıtladılar. Son aşamanın ''İleri adım'' olarak nitelendirilmesine anlam veremediklerini bildiren Öymen, ''İleri adım dediğiniz aslında geri adımdır'' dedi. Türkiye'nin benimsemediği noktaların Genel Sekreter Kofi Annan tarafından doldurulmasının kabul edildiğini ifade eden Öymen, şunları söyledi: ''Nasıl kabul edilmiştir? Sayın Başbakan'ın söylediğine bakarsanız (Denktaş'a yol haritası verdik. Onu orada söyleyecektir. Söylemezse KKTC için kötü olur) diye tehdit ediyor. Demek ki Ankara'nın talimatı, baskısı ile söylemiştir. Araya bir Türk-Yunan görüşmesi kademesi konularak Genel Sekreter'in boşlukları doldurması kabul ediliyor. Bu mudur MGK kararı, zirve kararı bu mudur? Ankara'da varılan karar bu mudur? Halka hiç açıklandı mı? Meclis'e bu açıklandı mı? Sonra bunu siz bir başarı, bir zafer olarak takdim edeceksiniz. Ya bu akşam Rumlar (Bu toplantılara bir de AB Temsilcisi katılsın) derse o zaman ne yapacaksınız? Bunlar iyi düşünmeden söylenen sözlerdir. Gazeteciler kendi mesleklerini çok iyi bilirler ama tavsiye ediyoruz, maçın sonunu görmeden zafer çığlıkları atmakta acele etmeyin.'' ERDOĞAN'A TEPKİ Öymen, Recep Tayyip Erdoğan'ın CHP'ye yönelik sözlerinin ''Terbiye sınırlarını zorladığını ve bir Başbakan'a yakışmadığını'' söyledi. Bu tavrı kınadıklarını bildiren Öymen, Başbakanların görevlerinden birinin muhalefete saygı göstermek olduğunu kaydederek, ''Bir Başbakan'ın ağzına yakışmayacak kelimelerle ancak bir mahalle kahvesinde söylenmesi bile her zaman makul karşılanmayan cümlelerle muhalefeti suçlamak Başbakan'a itibar kazandırmaz, çok şey kaybettirir'' diye konuştu. Başbakan Erdoğan'ın, CHP''nin ''Haksız, mesnetsiz, yalan ifadelerde bulunduğu'' yönündeki sözlerini de reddettiklerini bildiren Öymen, ''Hangi sözümüz yalan, hangisi mesnetsiz, hangisi gerçekdışı? Bunları büyük tepki ve üzüntü karşılıyoruz. Türk demokrasi adına Başbakan'ın bu düzeye inerek konuşma yapmasından üzüntü duyuyoruz'' diye konuştu. Öymen, Başbakan Erdoğan'ın ''Suçluların telaşı'' içinde davrandığını savunarak, bu nedenle konunun Meclis'ten kaçırıldığını kaydetti. Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcı Abdullah Gül'ün de Meclis'i ''Umursamadığını'' öne süren Öymen, ''Meclis'i dikkate almıyorlar, Meclis'i adam yerine koymuyorlar. Buna hakkınız yok. Meclis'e saygı göstermek, halka saygı göstermemektir. Meclis'e hesap vermeye mecbursunuz'' dedi. ''ERDOĞAN'IN SİNİRLERİ BOZULDU'' CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz da yaptığı konuşmaların, Başbakan Erdoğan'ın ''Sinirlerinin bozulduğunu, sükunetini kaybettiğini'' gösterdiğini savundu. Başbakan Erdoğan'a, ''2-3 kez düşünüp bir kez konuşması'' tavsiyesinde bulunan Öymen, bu kadar önemli bir konuda Başbakanların ayaküstü açıklamalar yapmaktan kaçınması gerektiğini söyledi. Topuz da ''boşlukların doldurulması'' hakkının ''Sulandırılarak'' Genel Sekreter Annan'a bırakılmasının TBMM'nin devredilemeyecek yetkileri ile ilgisi olduğunu savundu. Topuz, bunun Anayasa'ya göre ciddi bir durum olduğunu bildirerek, '' TBMM dışında bir iradeyi ön koşulsuz kabul etmek önemli bir Anayasa sorunu doğurur'' dedi. MİLLİ POLİTİKALAR Bir ülkede izlenen ulusal politikaların ''İktidar ve muhalefet'' olmak üzere iki önemli kanadı olduğunu belirten Topuz, şunları söyledi: ''Milli politikalar bir iktidarın tek başına değiştirebileceği konular değildir, parlamentodaki sayısal çoğunluğa da bağlanamaz. Toplumsal mutabakat aranması gereken temel unsurdur. Bugün tesadüfi bir oy çoğunluğu vardır ama yüzde 25'in desteğini alabilmiştir. Böyle bir partinin milli politika yürütürken en azından Parlamento'daki ana muhalefet partisinin desteğini arkasına alması gerekmektedir. İktidar partisi sandalye sayısına güvenerek tek başına hareket etme hakkı olduğunu düşünmemelidir. Ana muhalefeti yok sayarak terazinin bir kefesine göre hareket edemezsiniz, ederseniz yanlış yaparsanız, yaparsanız da ilerde hesabını veremeyeceğiniz kadar büyük zorluklarla karşılaşırsınız. Bunu tarihsel birikimi büyük olan bir siyasi partinin kültürüne dayanarak ifade etmek istiyorum. '' Başbakan Erdoğan'ın bir an önce CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a bilgi vermesi çağrısında da bulunan Topuz, bundaki gecikmenin görevini yapmamak anlamına geldiğini söyledi.