CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, son dakika kararıyla Merkez Yönetim Kurulu'nu (MYK) olağanüstü topladı. Toplantı'dan KHK'ların Anayasa Mahkemesi'ne götürülmesi kararı çıktı.
Abone olAna muhalefet partisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, son çıkan KHK'ları değerlendirmek ve bir yol haritası belirlemek için bugün Merkez Yönetim Kurulu'nu (MYK) olağanüstü olarak toplantıya çağırmıştı. Toplantıdan dün çıkan KHK'ları Anayasa Mahkemesi'ne götürme kararı çıktı... CHP bir yandan da tartışmalı KHK'yı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) götürmeye hazırlanıyor.
CHP MYK toplantısı sonrası açıklama yapan parti sözcüsü Bülent Tezcan, sivile yargı muafiyeti getiren KHK düzenleme için "Bu sivil çetelere altyapı hazırlama maddesidir" dedi ve ekledi: "Bu KHK'yı AYM'ye götüreceğiz..."
"Ne yazık ki Türkiye 20 Temmuz darbesinden bu yana 17 aydır darbe bildirisi olan OHAL KHK'larıyla yönetiliyor" iddiasında bulunan Tezcan, Erdoğan iktidarı Türkiye'yi darbeyle yönetmeye alıştı. Darbenin sağladığı imkanlar bu iktidarı darbe bağımlısı hale getirdi. 17 aydan bu yana OHAL ile ilgisi olmayan KHK'larla siyasal, hukuksal yaşamı işlemez hale getirdi. 17 ayda neyi yapamadılar. Neden Türkiye OHAL şartlarında. Anlaşılan o ki niyetleri gelecek sandığa kadar Türkiye'yi OHAL şartlarında yaşatmak. Buna müsaade etmeyeceğiz. TBMM'yi devre dışı bıraktılar" dedi.
İşte Bülent Tezcan'ın açıklamalarından satır başları:
KİMSENİN MÜNECCİM OLMASINA GEREK YOK
- Bu KHK'ların en çok tartışılan maddesi 121. maddesi. Bir cezasızlık hükmü içaren madde. Resmi sıfatı olsa da olmasa da devletin görevlisi olmadan sokaktan geçen kişi terörle mücadele ediyorum diye üzerine vazife alıp suç işlerse buna ceza vermeyeceksin diyor. Militarist ve faşist devletlerde olur. Sivil milisler eliyle toplumu korkutmak isteyen diktatörlüklerde olur. Bu madde iktidar eliyle sivil silahlı çete kurma maddesidir. Sivil çetelere altyapı hazırlama maddesidir. Niyet bu değilse niyetinizi doğru ifade edin. Kimsenin müneccim olmasına gerek yok.
TOPLUMUN BAĞRINA FİTİLİ ÇEKİLMİŞ BOMBA KONULDU
- Bu toplumun bağrına fitili çekilmiş bir bomba koymaktır. Ne yapmak istiyorsunuz? Türkiye'yi cehennem ortamına taşıma niyetinde misiniz? Böyle bir aymazlık nasıl olabilir? Milletin huzurunu bozmayın. Sizin niyetinizin salih olduğunu nereden bileceğiz? Ne kadar salih olursanız olun. Aşağıda tabandaki insanlar kendilerince işgüzarlık yaparak toplumsal çatışmanın fitilini ateşlerse ne yapacaksınız? Derhal bu tehlikeli uygulamalardan vazgeçmeye çağırıyoruz insanları. Bu düzenlemenin derhal kaldırılması gerekmektedir.
BU FETÖ İCADI, BÖYLE MÜCADELE EDEMEZSİNİZ
- Aynı KHK ile yüksek yargı, Yargıtay ve Danıştay düzenleniyor. Bu yöntem tanıdık bir yöntem Sayın Erdoğan. Bu FETÖ icadı bir yöntem. Bu yöntemle FETÖ ile mücadele edemezsin. Bunları daha önceden uyguladınız, yargıyı perişan ve rezil ettiniz. Aynı yöntemlerle yol yürümeye devam ediyorsunuz. Yargıtay'a 160 militan atayıp sonra 'Allah verdikçe veriyor' diyen sizin iktidarınızdı. Allah'ın ve milletin sizi tekrar tekrar affedeceğine inanıyor musunuz?
Bu ülkenin böyle bir kötüğü hak etmediğini hepimiz biliyoruz. KHK ile yüksek yargıyı düzenleyemezsiniz. OHAL size bu yetkiyi vermiyor. OHAL darbe girişimiyle mücadele yetkisi veriyor. Neden Yargıtay ve Danıştay'daki hakimlerle uğraşıyorsun? Çünkü diktatörlük peşindesin.
TEK TİP KIYAFET GUANTANAMO ÖZENTİSİ
- Tek tip elbise şartı getiriliyor. Guantanamo özentisisiniz. Bunu Erdoğan söylüyor. Dünyanın nefret ettiği yeri örnek alıyorsunuz. Bu masumiyet karinesine açıkça aykırıdır. Bu önyargılı yargılamanın ifadesidir. Yarın o elbiseyi kimin giyeceği belli olmaz. Bugün burada yarın oradasın. Onun için bir yol var şaşmayacağımız; evrensel hukuk ilkeleri.
KHK'LI TAŞERON DÜZENLEMESİNE TEPKİ
Taşeron düzenlemesi patenti bize ait olan bir düzenlemedir. İktidarın en azından söylem düzeyinde bunu kabul etmiş olmak zorunda kalmış olması sevindiricidir. Bu projemizi önce çaldılar, ona bir şey demedik. Sonra bozdular, milleti de iğfal ettiler. Parlamento, işçi sendikaları, meslek örgütleri devre dışı bırakılmıştır. Durumu kurtarmaya dönük bir düzenleme yapılmıştır. Eksik ve yetersiz bir düzenlemedir. Kısmen de olsa taşeron işçiye kadro verilmiş olması sevindirici bir husustur. Tamamını kapsayan bir düzenleme yapılmamıştır. Garip bir nokta sınav getirilmiştir. Neyin sınavını yapacaksın? Zaten kendisini kanıtlamış, yıllardır çalışıyor. Bu yeni yandaşlara kadro açma gayretidir. Bir de güvenlik soruşturması getirmişler. Başbakanlık Müsteşarı mı atıyorsun? Bir başka önemli nokta haklarından feragat edeceksin diyorsun. Hiçbir şey istemeyeceksin diyorsun. Bütün haklarından feragat etme hükmünü nasıl getiriyorsun?
ANAYASA MAHKEMESİNE GÖTÜRECEĞİZ
- Bu KHK'yı anayasa mahkemesine götüreceğiz."
AYNI KHK'YI AİHM'E GÖTÜRÜYORLAR
CHP öte yandan tartışmalı Kanun Hükmünde Kararnamenin iptali için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gidiyor. CHP Milletvekili Avukat Haluk Pekşen, “Sivilin biri bugün çekti birini vurdu, adam öldü. Vuran kişi, adam FETÖcü’ydü, terör eylemi hazırlığı içindeydi, dediği an yargılanmayacak. Can alıcı kısmı şu ki; 15 Temmuz gecesi, demiyor. 15 Temmuz eylemini esas alarak, devam eden bütün eylemlere yargılama istisnası getiriyor” dedi.
Hükmün iptali için acil koduyla, AİHM'e başvuracağını açıklayan Pekşen, gerekçelerini Hürriyet’e şöyle anlattı:
CEZASIZLIK SADECE 15 TEMMUZ GECESİNE DEĞİL: “Anayasa Mahkemesi (AYM) OHAL’ döneminde çıkan KHK’leri yargılamam, dediği için bu KHK çıktı ve Türkiye bu kaos düzenine sürüklendi. Burada can alıcı nokta şu; 15 Temmuz gecesi, demiyor. 15 Temmuz temel eylemenini esas alarak, devam eden bütün eylemlere yargılanma engeli getiriyor. Sadece 15 Temmuz’u değil; bugünü, yarını da kapsıyor. Eylemin türü, şekli hakkında hiç bir sınırlama yok.
BİRİ ÇIKIP GENERALİN KAFASINI KESSE...: Sivilin biri bugün çekti birini vurdu. Yasada bir istisna var mı? Cinayet kapsam dışı, diyor mu? Demiyor. Adam FETÖ’cüydü, terör eylemi hazırlığı içindeydi, ben de çektim vurdum, dediği an yargılanmayacak. Biri generalin kafasını kesse, Emniyet Müdürüne bıçak saplasa ve ben burada 15 Temmuz'a karşı direniyorum, dese hiçbir hukuki sorumluluğu yok. Türkiye’de artık hiç kimsenin can güveniliği yoktur. Bu reisin adamlarının düzenidir artık.
İVEDİ YARGILAMA İÇİN: Bugün itibariyle çalışmaya başladım. İki başvuru yapacağım biri AYM’ye; ki onlara bu işi çözecek bir hukuk mahkemesi oldukları için değil, iç hukuk yolunu tüketmek için götüreceğim. İkincisi de AİHM’e acil yargılamayı gerektiren bir konu olarak götüreceğim. Toplumda infial yaratan ve sonuçları itibariyle telafisi imkansız hak ihlalleri sonucu doğuracak bir düzenleme olduğu için, pilot dava olarak götüreceğim. Hatta bunu STrazburg’a gidip, elden doğrudan vermeyi düşünüyorum. Bu tür durumlarda AİHM ivedi yargılama prosedürü uygulayabiliyor.