CHP'den Erdoğan'a sert yanıt!

Başbakan Erdoğan'ın bugün grup toplantısında CHP bombardımanına, CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce'den karşılık geldi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bugün geliştirilmiş grup toplantısında CHP'ye yönelik ağır eleştirilerine CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce'den yanıt geldi.

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eleştirilerine, “Sen konsolos musun, Başbakan mı? Sen Türkiye topraklarında vize mi uyguluyorsun? Başbakan’ın bu tavrı bir vize uygulamaktır, konsolosluktan vazgeçsin, Başbakanlık görevini yapsın. Sen bu kafayla mı Cumhurbaşkanı olacaksın. Bu mantıkla senden Cumhurbaşkanı olmaz olsa olsa AKP’ye genel başkan olur” diye yanıt verdi.

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yanıt verdi. “Az önce Sayın Başbakan’ı izleyince yine takıntılı olduğunu, yine 1930’larla 40’larla ilgilendiğini 2012’sinin Türkiye’sini yönetemediğini gördük” diyerek söze başlayan İnce, şöyle devam etti:

“Yine Dersim diyor, CHP diyor, CHP bombaladı diyor fakat Uludere’de AKP mi bombaladı diye sormamızı bekliyor herhalde. Dersim’de arşivleri açalım diyor ama Uludere’yi kapatalım diyor. Sayın Başbakan hala Uludere’de istihbaratın kimden olduğunu kimden geldiğini söyleyemiyor ama hala takıntılarına devam ediyor.

Başbakan’ın yine başka ağır ithamı da partimizin CHP’nin PKK ile irtibatlı olduğumuz algısını yaymaya çalışıyor. Bunu bilinçli olarak yapıyor. Çünkü AKP Genel Başkanı o, bu ülkenin Başbakan’ı değil.”

UTANMIYOR MUSUN BUNU SORMAYA?

Başbakan’ın, “Onların dağda adamları mı var” diye sorduğunu ifade eden İnce, “Başbakan’a ben bir soru soruyorum, sen Atatürk’ün partisine Kuvayi Milliye’nin partisine utanmıyor musun böyle bir soru sormaya. CHP’li belediyeler Alman vakıfları aracılığıyla PKK’ya yardım etti diye iftira attın, çamur attın, kim bu belediyeler açıkla dediğimizde gıkın çıkmadı.Habur’daki mahkemeyi kiminle görüşerek kurdun Sayın Başbakan? Teröristlerin oraya geleceğini önceden sana kim söyledi? Kim söyledi de o çadır mahkemelerini kurdun. Oslo’da kiminle görüştün? Kimin isteği üzerine hangi kaymakamı hangi valiyi görevden aldın? Bunları açıkla, çamur atma. Hüseyin Aygün’ün arkadaşlar lafını diline dolamış, peki şehitlere kelle diyen kimdi Sayın Başbakan, Hüseyin Aygün’ün arkadaşlar lafını diline dolayacağına şehitlere kelle diyen, terör örgütünün başına sayın diyen kimdi, sana bir soru sordum Başbakan, bu PKK’lılar dağdakiler benim canım ciğerim diyen milletvekili kim, yüreğin varsa gel bunu açıkla dedim gıkın çıkmadı Sayın Başbakan” dedi.

Başbakan’ın CHP’nin 10 maddelik çözüm önerisini de eleştirdiğini hatırlatan İnce, “CHP’nin 10 maddelik önerisi bir çözüm önerisi değilmiş bir tespitmiş. Peki sen ne tespit yapabildin neyi çözebildin? 30 yıllık terörün 10 yılı sana ait. Hala eski iktidarlara çamur atmaya utanmıyor musun? Senin tespitin ne, senin çözümün ne, sıfır aldığın terörü bak ne noktalara getirdin. Şimdi diyor ki, bize imalarda bulunuyor. Dağda adamları mı var acaba diyor. Bu ne vicdansız bir soru. O zaman ben sana şunu soruyorum. Sen bir günlüğüne Başbakanlık’tan ayrıldın, çünkü başlangıçta şöyle demiştin BDP’lilerle görüşmem demiştin, daha sonra Ahmet Türk ile görüştün.

Atatürk Orman Çiftliğinde senin bakanın kimlerle görüştü. Leyla Zana ile kim görüştü, ben mi görüştüm sen mi görüştün? Başbakan bugün çirkin saldırılarına devam etti, anlamsız, çirkin ve iftira niteliğindeki saldırılarına devam etti” diye kaydetti.

İNSANIN YÜZÜ KIZARIR 

Başbakan’ın Suriye konusundaki sözlerine de İnce, şu yanıtı verdi:

“Suriye konusunda diyor ki, boğazına kadar kana batmış Esad’ın sözcüsü CHP diyor. İnsan bunları söylerken gerçekten biraz sıkılır, yüzü kızarır. Ortak bakanlar kurulu toplantısı, boğaz turu, Bodrum tatili, dostum kardeşim Esad diyen bir Başbakan. Senin Bodrum’a tatile gittiğin günlerde boğaz turu yaptığın günlerde o zaman diktatör değildi de eli kanlı değildi de sonradan mı oldu? 2 yıl içerisinde kankası durumundaki Esad, Başbakan şöyle bir senaryo çiziyor, 2 yıl önce birlikte tatil yaptığım, boğaz turu yaptığım büyük devlet adamı dostum arkadaşım Beşir Esad iki yıl içinde eli kanlı bir canavara üstüne kan sıçramış Esad’e dönüştü. Böyle bir mantık olabilir mi?”

TERÖR ÖRGÜTÜNÜN İNSAN KAÇIRMASINDAN NEMALANAN BAŞBAKAN

Başbakan’ın kaçırılma olayları ile ilgili de konuştuğunu ifade eden İnce, “Diyor ki bu olaylar AKP’ye yöneliktir. Milletvekili kaçırdılar, polis kaçırdılar, kaymakam kaçırdılar, öğretmen kaçırdılar, sağlık teknisyeni kaçırdılar. Şu anda PKK’nın elinde benim bildiğim 146 kişi var. Bunların hepsi AKP’li mi? Kaçırılma üzerinden, PKK’nın bir terör örgütünün insan kaçırması üzerinden siyaset yapmaya bunun üzerinden nemalanmaya çalışan bir Başbakan” iddiasında bulundu.

BAŞBAKAN’IN BABASININ ÇİFTLİĞİ Mİ ORASI

Apaydın Kampı konusunda da İnce, şöyle dedi:

“Meşhur kamp konusunda diyor ki, ey Kılıçdaroğlu burada şov yapmana izin vermeyiz ama diyor yalnız sen girebilirsin. Ben de Başbakan’a TBMM’nin bir üyesi olarak şunu soruyorum, sen kimsin? Orası vatan toprağı değil mi? 550 milletvekiliyle senin aranda ne fark var? Benim, Sayın Kılıçdaroğlu’nun, Sayın Başbakan’ın, Edirne milletvekilinin, Urfa milletvekilinin arasındaki farkı bana açıklasın. Bizler yasamanın bir üyesiyiz. Sayın Başbakan neyse ben de oyum. Başbakan’ın babasının çiftliği mi orası yoksa vatan toprağı mı? Orası vatan toprağıysa Başbakan da Sayın Kılıçdaroğlu da ben de Kırşehir milletvekili de aynı konumdayız. İstediğime izin veririm istediğime izin vermem mantığında bir Başbakan. Sen konsolos musun, Başbakan mı? Hani sen bazı ülkelere vizeyi kaldırdığına övünüyordun, sen Türkiye topraklarında vize mi uyguluyorsun, Başbakan’ın bu tavrı bir vize uygulamaktır, konsolosluktan vazgeçsin Başbakanlık görevini yapsın.

Kampta şu kadar gün sonra gelip ziyaret edebilirsiniz demek şu demektir. Bir belediye zabıtası düşününüz. Bir iş yerini denetleyecek, 10 gün öncesinden haber veriyor, hazırlıklarını yapın. Başbakan belediye başkanlığından kalma alışkanlığına devam ediyor, kampı hazırlayacak, şartlar ona göre elverişli hale getirecek, sonra da misafirlerin ziyaretine açılacak.”

SEN NASIL BİR OSMANI TORUNUSUN Kİ OBAMA’NIN EŞ BAŞKANISIN

Başbakan’ın bir başka soru daha yönelttiğini kaydeden İnce, “Demiş ki siz kimin torunusunuz? Sayın Başbakan’a şunu söylüyorum; biz Damat Ferit’in torunu değiliz, biz Wilson prensiplerini savunanların torunu değiliz, biz Anzavur’un torunu değiliz, biz mandacıların torunu değiliz, biz Delibaş Mehmetlerin torunu değiliz. Biz Hikmetyar’ın torunu değiliz. Biz Mevlana’nın, Yunus Emre’nin, Hacı Bektaş-ı Veli’nin, Fatih Sultan Mehmet’in ve Mustafa Kemal Atatürk’ün torunlarıyız. Sen nasıl bir Osmanlı torunusun ki Obama’nın eş başkanısın. Osmanlı torunu Obama’nın eş başkanı olmaz. Sen bu kafayla mı Cumhurbaşkanı olacaksın. Bu milleti geriyorsun, kamplaştırıyorsun, ayrıştırıyorsun, çatıştırıyorsun, birliğimizi beraberliğimizi bozuyorsun. Bu mantıkla senden Cumhurbaşkanı olmaz olsa olsa AKP’ye genel başkan olur” diye konuştu.

KAÇ YANLIŞ BİR ÖSYM BAŞKANI’NI GÖTÜRÜR

Bir soru üzerine İnce, “Sayın Başbakan’a şunu soruyorum kaç yanlış bir ÖSYM Başkanı’nı götürür. Çocuklar yanlış yaptığında 3 yanlış bir doğruyu götürür biliyorsunuz, kaç yanlış bir ÖSYM Başkanını götürür” yanıtını verdi.