CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, 'çocuk muhbirlerim var' diyen Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'ya sert tepki gösterdi.
Abone olCHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) yurtlarında yaşananlarla ilgili olarak "takıntı ve saplantılarıyla" hareket eden bir anlayışla karşı karşıya bulunduklarını söyledi. Şanlıurfa’da incelemelerde bulunan heyetin başkanı İstanbul Milletvekili Güldal Okuducu ise "ilgili Bakanın" topluma yönelik şov ve açıklamalardan uzak durması gerektiğini ileri sürdü. Anadol, Şanlıurfa’da SHÇEK kurumlarında incelemede bulunan milletvekilleriyle beraber TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Bakanlar Kurulu’nun bugünkü toplantısında SHÇEK yurtlarında yaşanan olayların ele alınacağını anlatan Anadol, AB gündemine de giren konuyu çok yönlü ve bilimsel yönden incelemeye devam edeceklerini söyledi. Olayları yerinde incelediklerini ve bilimsel araştırma yaptıklarını kaydeden Anadol, "Türkiye"nin bu konudaki şansızlığı, bilimsel önerileri bir kenara iterek takıntı ve saplantılarıyla hareket eden bir anlayışla karşı karşıya olması. AKP iktidarı ve onun başı, olay yerine hiç gitmeden Londra’dan bu konuda ’kız ve erkek öğrenciler ayrılmalıdır’ diyerek bu konudaki takıntı ve saplantılarını ortaya koymuştur" diye konuştu. Anadol, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Fransa’da yaşanan olayları türbana bağladığını da iddia etti. ŞANLIURFA’DA İNCELEME Şanlıurfa’daki yurtlarda incelemelerde bulunan heyetin başkanı İstanbul Milletvekili Güldal Okuducu, devletin koruması altında bulunan kimsesiz çocuklarla ilgili açıklamalar yapılırken dikkatli davranılması ve şov yapılmaması gerektiğini söyledi. İlgili Bakanın topluma yönelik şov ve açıklamalardan vazgeçmesi gerektiğini anlatan Okuducu, "Sayın Bakanın ’çocuk muhbirlerim var’ şeklindeki açıklaması ayıptır. Bir bakan devletin koruması altındaki çocuklar için bunu nasıl kullanır?, Sayın Bakana sözlük hediye edelim de ’muhbir’ sözcüğünün ne anlama geldiğini öğrensin" dedi. Şanlıurfa’daki yurtlarda psikolog, sosyal hizmet uzmanı, doktor bulunmadığını, yöneticilerin de vekaleten görev yaptıklarını anlatan Okuducu, "uzman yok ama bu kurumlarda müftülükten gelen din hizmetleri görevlileri var" diye konuştu. İl müdürlüğü ve yurt müdürlüğü görevlerini vekaleten yürüten kişinin daha önce soruşturma geçirerek görevden alındığını, AK Parti iktidarı döneminde tekrar kuruma döndüğünü iddia eden Okuducu, müdürlük görevini yürüten kişinin kurumda kaç çocuk bulunduğunu ve çalışanların eğitim durumunu bilmediğini ileri sürdü. "Müdür kendini kaybetmiş orada 3 çocuğu bile yönetemez" diyen Okuducu, "bu kurumlarda taciz olduğu yönündeki iddialara ilişkin herhangi bir bulguya rastlamadık" dedi. Okuducu, Şanlıurfa’da yurtlarda barınan çocukların son bir yılda kaçmaya başladıklarını ve intihar olaylarında artış meydana geldiğini bildirerek, bu durumu önlemeye yönelik bilimsel çalışma yapılmadığını söyledi. İDDİALAR Okuducu, SHÇEK yurtlarının giysi ihalesinin AK Parti Merkez İlçe Başkanının firmasına verildiğini , Şanlıurfa’da vekaleten görev yapan yöneticilerin neredeyse tümünün AK Parti milletvekillerinin yakını olduğunu öne sürerek, "Devlet, Şanlıurfa’da AKP milletvekillerinin yandaşlarınca paylaştırılmış" diye konuştu. AK Parti Kadın Kolları’nın da SHÇEK yurtlarına giderek çocuklara dini içerikli kitap ve metinler dağıttığını ileri süren Okuducu, bu yurtların yerel yönetimlere devredilmesine kesin olarak karşı çıkacaklarını bildirdi. Okuducu, hükümetin Cumhuriyet’in kurumlarına karşı "düşmanca davrandığını ve saldırılarda bulunduğunu" iddia etti. Devlet Bakanı Nimet Çubukçu’nun Şanlıurfa’da çocuklara telefon numarası verdiğini anlatarak, "Ancak çocukların telefonuna kimse çıkmamış ve bu durum onlarda bir yıkıntıya yol açmış. Çocuklar bunu anlattığında Bakanı ben savunmak zorunda kaldım" diye konuştu.