BIST 8.619
DOLAR 34,28
EURO 37,54
ALTIN 3.023,21
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

CHP'den BDP'ye İmralı desteği

CHP İzmir Milletvekili Oğuz Oyan, 'Çözüm süreci'nin mecliste konuşulması, İmralı'da Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerde BDP'ye geniş temas imkanları sağlanması gerektiğini söyledi.

Abone ol

İNTERNET HABER- İmralı'dan çıkan haberlerin kimin çıkardığını bilmediklerini söyleyen Oyan, "Bu süreç sağlıklı değil. O nedenle temas imkanlarını da BDP'ye geniş sağlayarak alırsınız önünüze, o da güçlenir, temsil kabiliyeti artar. Siz de bu legal muhataplarınızla işi götürürsünüz. Toplum da bunu daha kolay hazmeder, daha kolay benimser" dedi.

Doğu ve Güneydoğu Bölgesi'nde temaslarda bulunan CHP heyeti Bugün Diyarbakır'a geldi. İzmir Milletvekili Oğuz Oyan, Ankara Milletvekili Levent Gök, Balıkesir Milletvekili Namık Havutça, Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt, PM üyeleri Tekin Bingöl, Emel Yıldırım, Hüseyin Yaşar ve Halit Toraman, CHP il başkanlığında partililerle bir araya geldi.

Milletvekili Oğuz Oyan, CHP'nin demokrasi ile var olma mücadelesi verdiğini belirterek, bölgedeki faili meçhul cinayetlerin üzerine tek tek gideceklerini söyledi. Oyan, şöyle dedi:

"Faili meçhul cinayetlerin üzerine tek tek gideceğiz, Uludere olayının failleri ortaya çıkarılmadan demokrasi mi olur? Reyhanlı'da 56 kişi öldü, nasıl öldü, kim öldürdü? Bunun sorumluluğu var, siyasi sorumluluğu var. Başkalarını suçlarayarak kaçmak olmaz. Dolayısıyla biz demokrasinin bir kere ülke çapında varolma mücadelesine tutunacağız. Öbür tarafta barış ve çözüm meselesiyle uğraşacağız. Bu kavgayı birlikte vermeliyiz. Çünkü önümüzde sancılı bir süreç var."

"YALANLA BESLENİYORLAR"

Türkiye'nin dünyada hazin bir şampiyonluğu olduğunu ifade eden Oyan, şöyle konuştu:

"En fazla tutuklu gazeteci Türkiye'de var. Bu Türkiye'ye yakışır mı? Tutuklu gazeteci olmaz, tutuklu öğrenci olmaz. Yani parasız eğitim diyen öğrenciye, terör üyesi olmakla mahkumiyet verirsen, bunun adı demokrasi mi olacak? Bu öğrencilerin çoğu da bu bölgenin çocuğu. 606 öğrenci tutuklu. Parasız eğitim eylemi veya benzeri basit şeyler için talepte bulunmuşlar. Bakın ODTÜ'de benzer senaryo sahneleniyor. Cemaat yurtlarına girmesi için kızlara baskı yapılıyor, en son 'istemiyoruz' diye pankart açan kızların, başörtülü kızlara baskı yaptığı yönünde yalan tenzilat yapıyorlar. Burdan beslenecekler ya, olmayan bir şeyi varmış gibi gösterecekler. Bunlar yalanla besleniyorlar."

"CEMİL BAYIK'IN SÖYLEMLERİ BİZİ HAKLI ÇIKARDI"

Toplumun demokrasi talebinin ertelenemeyeceğini savunan Oyan, PKK'lı Cemil Bayık'ın geri çekilmeyi durdurduğu yönündeki sözlerin CHP'yi haklı çıkardığını bildirirken, "Demokrasi, Türkiye çapında ertelenemez bir taleptir. Başka bir hakkı, başka bir çözüm önerisini öne almak için, 'Bu sonraya kalsın' denilemeyecek bir meseledir. Demokratik olmayan bir iktidar, kalıcı bir demokrasiyi, hiç bir bölgeye, ülkeye getiremez. Çözüm süreci, kapalı kapılar ardından, kimin ne vaat ettiği bilinmeyen bir ortamda sonuç alınacak bir yöntem değildir. Cemil Bayık'ın söylediği sözler, bizim ne kadar haklı olduğumuzu bir kez daha gösterdi. Türkiye'de yüzde 26 oy almış ana muhalefet partisine neden anlatmazsın, hade grubuna anlatmazdın, kendisine de mi anlatmazsın? CHP bilmediği halde çözüm sürecine köstek olmamış, destek sunmuştur. Dünyada barış, toplumun tamamını ikna ederek olmuştur. İrlanda'da öyle olmuştur. Toplumun daha geniş kesimlerini katarsan, daha iyi olmaz mı?" dedi.

"BDP'YE, İMRALI İLE DAHA GENİŞ TEMAS KOŞULLARI SAĞLANSIN"

Oyan, 'Çözüm sürecin'in mecliste konuşulmasını isterken, bu sorunun TBMM'de bir muhatabı olduğunu anlattı. Oyan, şöyle konuştu:

"Çünkü Meclis'te bir muhatap var; BDP. Siyasetten seçilmiş bir hareket var. BDP, Kürtleri tam olarak temsil etmiyor, yok efendim işte liderlik İmralı'da Kandil'deymiş filan o tamam. Ama ben diyorum ki, CHP olarak benim resmi muhatabım halkın resmi olarak seçtiği temsilcidir. BDP hareketi, temas mı kurmak istiyor İmralı ile, gider kardeşim. 'O, bu gidemez' deme kardeşim. Ama muhatabı o. Ben hükümlü birini karşıma almam. İstihbarat teşkilatı üzerinde müzakereleri götürmem. Aslında bize kalırsa onun da götürmemesi lazım. İradesi kısıtlı, iradesi kısıt altında olan birisi üzerinden götürmek her an, dışarıya haber çıkıyor. Kim haberi çıkarıyor, nasıl çıkıyor? MİT'mi çıkarıyor? Bunları bilmiyoruz. Bunun ne kadarı doğru? Bilmiyoruz. Sağlıklı değil bu süreç. O nedenle temas imkanlarını da BDP'ye geniş bir şekilde sağlayarak alırsınız önünüze, o da güçlenir, temsil kabiliyeti artar. Siz de bu legal muhataplarınızla işi götürürsünüz. Toplum da bunu daha kolay hazmeder, benimser. Bu iş meclise taşınırsa, Kürt hareketinin de elini rahatlatan bir iş olur. İnsanların 'ben böyle dememiştim' diyebileceği süreç olur."

"AKP, DÖNEMİ KAPANMAK ÜZERE"

PKK'nın önde gelen isimlerinden Cemil Bayık'ın çekilmeyi durdurduklarını açıklamasının bile iktidarın ne kadar güvensiz olduğunu gösterdiğini iddia eden CHP'li Oyan, şöyle konuştu:

"Gerçi ateşkes bitmemiş, 15 Ekim'e kadar gidecek, bir müzakere açıklığı var. Bir miktar ateşkes devam edecek. Bu kadar kapalı ortamda olunca iktidarın yeni gündem yaratarak bu meseleyi tali hale getirmeyeceğini nereden bileceksiniz? Buradaki hareket, Gezi olayları sırasında yanlış değerlendirme yaptı. İşte 'Yeni bir gündem oluştu. Benim muhatabım AKP'yi zayıflatır' diye. 'AKP zayıflamasın, Gezi olaylarına katılmayın' diye talimat verdi BDP liderleri. Çünkü, 'AKP zayıflamasın, gündem değişmesin' dedi. Bizce bu yanlıştır. Eğer toplum ayağa kalmış, tepkisini dile getiriyorsa buna ortak olmak, prestij kazandırır. O hareketin ortaya koyduğu tezleri de daha da güçlendirir. 'AKP aman zayıflamasın, aman referandumdan çıksın' üzerinden siyaset yapılamaz. Biz CHP olarak AKP'nin zayıflaması için mücadele ediyoruz müsade ederseniz. Ana muhalefet partisi olarak benim birinci işim AKP'yi sandıkta devirmektir. Eğer AKP devrilmesin, zayıflamasın diye bana gelirse BDP hareketi, ya kardeşim benim işim bu. Halk bunun için yetki verdi. Kısa konjöktürden bakmamak lazım. AKP iniş çizgisindedir. AKP dönemi kapanmak üzeredir, yaralı aslan misali. Hatta daha baskıcı olabilir, başka yöne sevkedebilir."

"EL KAİDE VE EL NUSRALAR NEREDEN ALIYOR SİLAHLARI?"

AK Parti'nin ekonomi ve dış politikalarında iflas ederek sıkıştığı için savaş naraları attığını ileri süren Oyan, şöyle konuştu:

"Savaş naralarını boşuna atmıyor. iktidar sıkıştı, toplumsal tepkiler üzerinden sıkıştı. Ekonomi ve dış politikaları iflas etti. Böyle bir iktidar, her türlü çılgınlığı yapabilir. Şimdi itibarsız bir iktidarla karşı karşıyayız. Avrupa'da, dünyada da bu böyledir. Türkiye zaten Suriye savaşının içinde. El Kaide, El Nusra'lar, nereden alıyor silahları? Herkes biliyor, her şey açık. Günlük gidip geliyorlar. Yani Suriye savaş açmadan biz zaten açmışız. El Nusra diyim, yani onların radikal bir taraftarı var. 'Aman ha sakın girmeyin' diyor. Cemil Bayık ne diyor? Daha 10 gün önce, 'iktarın Suriye savaşını istemesinin arkasında çözüm sürecini rafa kaldırma niyeti seziyoruz' dedi. Savaş olağanüstü mahkemeler için zemin hazırlar. Bunu düşünmediklerini nerden biliyoruz? Hükümetin önünde 3 seçim var, tüm bunları yerine getiremeyeceğini düşünüyor."

"ÇÖZÜM YÖNTEMİNE KARŞIYIZ"

'Çözüm sürecine' değil, izlenen yöntemine karşı olduklarını anlatan CHP'li Oyan, şöyle devam etti:

"Türkiye'de demokrasinin ayrılmaz parçasıdır çözüm süreci. Bu sorunun çözümü için meclise güvenmemiz gerekir. Aksi halde çözülebilir bir sorunu, çözülemez hale getirirsiniz. O yüzden biz meselenin Türkiye sınırlarında çözülmesini istiyoruz. Başka coğfrayalardaki, Kuzey Irak'taki Erbil'deki oluşumun, oradaki özerk yönetimin varolmaması anlamına gelmiyor. Ama 'ben bir çırpıda gider Musul, Kerkük'ü haleder, petrol kaynaklarını kendime bağlarım' dersen yanlış olur. Kendini darı ambarında gören bir anlayışın çözüm değil, barış değil savaş getireceğini düşünüyorum. Böyle maceracı politikalar gündemimizde yok. Biz çözüme karşı değil, çözümün yöntemine karşıyız. Bu her geçen gün ne kadar haklı olduğumuzu gösteriyor" diye konuştu.