4 Temmuz Basın Bayramı dolayısıyla CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba yazılı açıklama yaptı.
Abone olİkinci Meşrutiyet’le birlikte 24 Temmuz 1908’de gazeteler üzerindeki sansürün kalkmasından bu yana her yıl 24 Temmuz’un Basın Bayramı olarak kutlandığını kaydeden Ağbaba, ”Özgür bireyler yetiştiren çağdaş toplumun yolu özgür basından geçmektedir. Demokrasilerde dördüncü kuvvet olarak gösterilen medyanın en önemli parçası; gerçek, tarafsız ve objektif yayıncılık yapan basın mensuplarıdır.” diye konuştu.
Ağbaba’nın basın açıklaması şu şekilde;
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNDE KOŞAR ADIM GERİ GİTTİ
Türkiye AKP iktidarı ile birlikte her geçen gün Basın Özgürlüğü sıralamasında koşar adım geriye gitmiştir. Sınır tanımayan Gazeteciler Basın Özgürlüğü Endeksinde 2005’te 98. sırada olan Türkiye, 2008’de 103, 2009’da 123, 2010’da 138. ve 2012’de 148. sıraya kadar gerilemiş, 2014’te ise Irak, Kongo ve Malezya’dan sonra 154. sırada yer almıştır. Türkiye bu tablo ile basın özgürlüğü sıralamasında; sansürün kaldırıldığı 2. Meşrutiyet’ten bile daha geriye götürülmektedir.
GAZETECİLER POTANSİYEL TERÖRİST OLARAK YAFTALANDI
Sansürün kaldırılmasından 105 yıl sonra AKP iktidarında ”Alo Fatih”ler ile sansür devam etmiştir. Kendisi gibi olmayan her kesim için bir suç üreten ve ürettiği her suç için bir terör örgütü yaratan siyasi iktidar, hizaya getiremediği basın mensuplarını da hedef tahtasına oturtmuştur. Gazetecileri potansiyel terörist olarak yaftalayan AKP zihniyeti aslında özgür basın üzerinde terör estirmiştir. Sansür, otosansür, baskı, tehdit, gözaltı ve tutuklama uygulamaları zirveye ulaşmıştır.
GAZETECİLERİN KALEMİ BASIN BAYRAMI’NDA KIRILIYOR
Son olarak Milliyet Gazetesi yazarı Kadri Gürsel’in işine, hükümetin dış politikasını eleştirdiği gerekçesi ile son verilmiştir. Türkiye Basın Bayramı’na yine bir basın mensubunun kalemini kırarak girmiştir. 27 Ekim 2014’te yayınlanan ”Kalemi Kırılan Gazeteciler” kitabımızda AKP iktidarında işine son verilen basın mensubu sayısının 1863 olduğunu açıklamıştık. Bugün bu sayı 2000’in üzerine çıkmış durumda. Bu tabloda Basın Bayramı kutlanması hem Türkiye gerçeklerine hem de vicdanlara uygun düşmemektedir. Sansüre karşı direnen, baskıya boyun eğmeyen gazetecilerin özgürce kalem tutabildiği günlerde Basın Bayramı gerçek anlamıyla kutlanacaktır.
ÖNCEKİ HABERLER
