CHP, 6 Şubat depreminden etkilenenlerin yaralarının sarılması için hazırladığı 9 maddelik kanun teklifini TBMM Başkanlığı'na sundu. Teklifte, hayatını kaybedenlerin hak sahiplerine prim ödeme ve çalışma süresi şartlarına bakılmaksızın ölüm aylığı bağlanması, işten çıkarma yasağına aykırı davrananlara idari para cezası uygulanması, deprem bölgesindeki sigortalıların deprem öncesi sigorta borçlarının 3 yıl ertelenmesi öngörülüyor.
Abone olCHP Grup Başkanvekilleri Engin Altay, Özgür Özel ve Engin Özkoç tarafından hazırlanan, “İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi” bugün TBMM Başkanlığı’na sunuldu.
Toplam 9 maddelik kanun teklifi ile; hayatını kaybedenlerin hak sahiplerine prim ödeme ve çalışma süresi şartlarına bakılmaksızın ölüm aylığı bağlanması, işten çıkarma yasağına aykırı davrananlara idari para cezası uygulanması, en düşük kısa çalışma ödeneği ile işyeri kapanan veya işsiz kalan sigortalılara verilecek nakdi ücret desteğinin asgari ücret düzeyinde olması, deprem bölgesindeki sigortalı, emekli ve hak sahiplerinden tedavi ve ilaç katılım payı ile protez, ortez, araç ve gereç bedelleri için katılım payı alınmaması, deprem bölgesindeki sigortalıların, deprem öncesi sigorta borçları 3 yıl ertelenmesi öngörülüyor.
Teklifin gerekçesinde ise şu değerlendirmelere yer verildi:
“Ülkemiz 6 Şubat Pazartesi günü Kahramanmaraş merkezli depremler ile sarsılmış, Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Malatya, Gaziantep, Diyarbakır, Şanlıurfa, Adana, Osmaniye, Kilis ve Elazığ illeri ile Sivas’ın Gürün ilçesi doğal afetten etkilenmiş, 10 ili içeren olağanüstü hal ile Elazığ ve Sivas’ın Gürün ilçesinde mücbir sebep hali ilan edilmiştir. Resmi rakamlara göre 43 bin 556 yurttaşımızın yaşamını yitirdiği deprem felaketinde, 12 bin 141 bina yıkılmış, 448 bin 18 vatandaşımız bu bölgeden tahliye edilmiştir.
Depremin ilk 72 saati müdahale için çok kritik olmasına karşın, organizasyonsuzluk ve koordinasyonsuzluk nedeniyle arama kurtarma timleri bölgeye ulaşamamış, yardımlar bölgeye ulaşmasına karşın dağıtılamamıştır. Bu koordinasyonsuzluk hali nedeniyle ilk 72 saat içinde kurtarılabilecek çok sayıda yurttaşımız kurtarılamamış, depremin acı bilançosu katlanmıştır.
Afetin yaşandığı bölgede önlem alınması ve devletin şefkatli elini bir an önce göstermesi gerekmektedir. Çalışma yaşamına yönelik alınması gereken önlemler bulunmaktadır. Hal böyleyken 22 Şubat Çarşamba günkü Resmi Gazete’de yayımlanan 125 sayılı OHAL Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yeterli değildir. 17 Ağustos 1999 Gölcük depreminden sonra 57. Cumhuriyet Hükümetinin aldığı önlemlerin gerisinde kalmıştır.
AKP iktidarı her alanda olduğu gibi kapsamlı ve kalıcı çözümler getirmek yerine depremde ağır kayıplar yaşayan yurttaşlarımız için günü kurtarmaya dönük ve istismara açık düzenlemeler yapma yoluna gitmiştir. Yetersiz ve eksik düzenlemelerle yaraların sarılması mümkün değildir. Deprem sonrasında devleti yanında görememekten yakınan vatandaşlarımıza, sosyal devlet ilkesi doğrultusunda kapsamlı bir sosyal güvence getirilmesi yerinde olacaktır. Depremden etkilenen bölgedeki yurttaşlarımıza verilecek protez, ortez, araç ve gereç bedelleri için katılım payı alınmaması, hayatını kaybedenlerin hak sahiplerine prim ödeme ve çalışma süresi koşulları aranmaksızın ölüm aylığı bağlanması gerekmektedir.
Bu kanun teklifiyle kısmen duran veya bir süre çalışamayacak durumdaki işyerlerinde kısa çalışma ödeneği uygulamasına geçilmesine ve bu işyerlerinde çalışan tüm sigortalıların kısa çalışma ödeneğinden yararlanması için aranan ön koşulların bu bölgede kaldırılması ile en düşük kısa çalışma ödeneğinin aylık asgari ücret düzeyinde ödenmesine yönelik düzenleme yapılması ve depremler nedeniyle işyeri kapanan veya işsiz kalan tüm sigortalılara koşulsuz asgari ücret düzeyinde nakdi ücret desteği verilmesi öngörülmektedir.
Ayrıca, istihdamın korunması ve işçilerin çalışma haklarının korunabilmesi amacıyla haklı nedenli fesih hali haricinde işçilerin işten çıkarılmasının önlenmesi amaçlanmakta, sigortalılar ile emekliler ve hak sahiplerinin bir yıl süreyle ayakta ve yatarak tedavideki alınan katılım payları ile ayakta tedavideki ilaçlardan alınan katılım paylarından muaf tutulması amaçlanmıştır.
Depremler sonucunda yaralanan veya engelli hâle gelenlere yönelik olarak bütün kamu hastaneleri ile özel hastanelerdeki tedavi süreçlerine ilişkin gerek ayakta gerekse yatarak tedavilerde ayrıca bir ilave ücret alınmamasına ilişkin düzenlenme yapılmaktadır. Yaşanan depremin ardından çalışma yaşamına ilişkin gerekli önlemlerin alınabilmesi ve emekçilerin korunabilmesi maksadıyla bu kanun teklifi hazırlanmıştır.”