BIST 9.227
DOLAR 34,38
EURO 36,55
ALTIN 2.878,92
HABER /  GÜNCEL

CHP'de kazan kaynıyor

Baykal'ı genel başkanımız saymıyoruz diyen mualifler, Baykal ve ekibini CHP'yi sağa çekmekle suçladı.

Abone ol

Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) 28 Mart yerel seçimlerinde başarısız olduğunu ileri sürerek parti genel merkezine karşı muhalefet bayrağı açan ve kendilerini "CHP Anadolu Taban Hareketi" olarak tanımlayan grup, Çorum'da değerlendirme toplantısı yaptı. Cengiz Topal Caddesi üzerinde bulunan Çorum OHEL Kıraathanesi'nde gerçekleştirilen toplantıya CHP Çorum eski Milletvekili Ali Haydar Şahin'in yanısıra CHP Sivas eski Milletvekili Mahmut Işık ve CHP Kayseri eski Milletvekili Gani Aşık konuşmacı olarak katıldı. Şahin, "Baykal'ı genel başkanımız saymıyoruz" derken Işık ve Aşık, partililere, mevcut yönetime neden karşı olduklarını anlattılar. Işık, Baykal ve ekibini CHP'yi sağa çekmekle suçladı. CHP'nin şu anki yapısıyla muhalefet görevini yapamadığını ileri süren Işık, partinin arkadaş grubunun eline geçtiğini dile getirerek "Parti, parti gibi yönetilmiyor" dedi. Yaptıkları seçimli olağanüstü kurultay çağrısına Baykal'ın, "651'i bulun da gelin" şeklinde karşılık verdiğini, böyle bir uygulamanın Saddam rejiminde bile görülmediğini ifade eden Işık, "Parti genel merkezi olağanüstü kurultay çağrımıza olumlu yanıt verene kadar eylemlerimiz sürecek. Çünkü Türkiye kötüye gidiyor. Baykal'ın şahsıyla bir sorunumuz yoktur. Ancak bu gemi böyle gitmiyor. Bizler parti içerisindeki Kuvay-i Milliye ruhunu yeniden ateşlemek istiyoruz" diye konuştu. "CHP'NİN DİNLE BİR SORUNU YOK" Aşık ise yaptığı konuşmada, din adamı olduğunu ve CHP'nin yüce dinimizle bir sorunu ya da probleminin bulunmadığını söyledi. Türkiye'deki sıkıntının, yüce dinimizin Abdulhamit dönemindeki gibi bir İslam anlayışıyla mı, yoksa Atatürk'ün Diyanet İşleri Başkanı Rifat Börekçi'nin İslam anlayışıyla mı algılanıp algılanmaması olduğunu vurgulayan Aşık, "Yüce dinimiz Cumhuriyet değerlerine bağlı kaldığımız takdirde yücelir. Cumhuriyetin dinimizle ters düşmesi için hiçbir neden yoktur" şeklinde konuştu. Cumhuriyetin milletle olduğu gibi İslamiyet'in de cumhuriyet ve Atatürk'le barışık olduğunu anlatan Gani Aşık, "Hz. Peygamberin ruhu ile Atatürk'ün ruhu barışıktır" diye konuştu. Başlattıkları hareketin CHP'nin iyi yönetilmesine yönelik olduğunu, partinin gerçek sahiplerinin de Türk halkı olduğunu belirten Aşık, "Çünkü sizler karşılıksız oy veriyorsunuz. Sizler yerine göre CHP'li olmanın sıkıntısını çekiyorsunuz. CHP, dünyada eşi ve benzeri olmayan bir partidir. CHP, Ulusal Kurtuluş Hareketi'nin siyasete dönüştürülmesi sonucu kurulmuş dünyadaki tek partidir. Ancak CHP, şimdi duyarlılığını yitirdi. Türk solu potansiyel olarak yüzde 35 oy olmasına karşın yüzde 20'lik oyun başarı gibi tanıtılması halkın uyutulması demektir. Baykal, sağa açılma politikası izliyor. 28 Mart yerel seçimlerinde sağa açılmakla CHP'nin başarılı olamayacağı gerçeğini gördük. Türk halkı Baykal'a sempatik bakmıyor. Halkla uğraşılmaz, çünkü halk daima haklıdır. Halkın kararında hesap vardır. Ali'nin, Veli'nin aynı anda yanılması mümkün değildir. Türkiye'de seçmen genel başkanlara oy verir. Baykal, CHP'de partiyi ayağa kaldırmak yerine başlı başına problem oluyor. CHP, Baykal'a çok şeyler verdi. Peki Baykal, CHP'ye ne verdi? Eğer veremiyorsan o zaman bırak partiyi yeni gençlere, yeni heyecanlara açalım. Kurultaya gitmek sadece CHP'nin değil, Türk solunun da önünü açmak demektir" şeklinde konuştu. "CHP, YÖNETİM ZAFİYETİ İÇİNDE" CHP Çorum eski Milletvekili Ali Haydar Şahin, amaçlarının partiye zarar vermek değil, aydınlık Türkiye'nin, laik, çağdaş düzenin ve Cumhuriyet'in kurucusu olan CHP'nin ilke ve düşüncelerine sahip çıkmak olduğunu söyledi. CHP'nin büyük bir yönetim zafiyeti içerisinde olduğunu, Baykal'ın ise geçen kurultayda oldu bittiye getirilerek yapılan tüzük değişikliğine sığınarak kendilerine "Hodri meydan" dediğini ifade eden Şahin, "Sayın Baykal, Hitler faşizminde bile görülmeyen bu tüzük değişikliğinin arkasına sığınarak 'Hodri meydan' demiştir. Hodri meydan diyene rest çekiyor ve Ankara Atatürk Spor Salonu'na davet ediyoruz" dedi. Ali Haydar Şahin, CHP'nin her geçen gün eridiği ve ülkenin geleceği üzerinde karanlık rüzgarların estiği bu süreçte, tüzük hükümlerinin arkasına sığınarak eleştirilere, taleplere, istemlere kulak tıkayan parti yönetimine karşı CHP'ye sahip çıkma mücadelesi başlattıklarını anlatarak, "Bu mücadelemize milyonların destek verdiğine inanıyoruz. Eylemlerimiz parti yönetimine bir uyarı niteliğindedir. Partimizin daha fazla kan kaybetmemesi için seçimli olağanüstü kurultay çağrısı yapılmalıdır. Meclis grubunda duyarlı arkadaşlarımız mevcuttur ve gittikçe de artacaktır. Bu çalışmalarımıza cevap alamazsak etkinliğimizi daha da artırarak mitingler şeklinde devam ettireceğiz" uyarısında bulundu. Seçimlerde CHP adına ortaya çıkan siyasi tabloyu "hüsran ve mağlubiyet" olarak değerlendiren Şahin, 3 Kasım seçimlerini başarı olarak değerlendirerek yönetimden ayrılmayan Baykal'ın 28 Mart yerel seçimlerinde ortaya çıkan olumsuz tabloyu sözcük ve rakam oyunlarıyla başarı gibi sunma gayreti içerisinde olduğunu ileri sürdü. Partinin yönetim zafiyeti içinde olduğunu iddia eden Şahin, partinin Anadolu'dan adeta silindiğini söyleyerek, "En güçlü göründüğümüz Hacı Bektaş ve Tunceli'de bile seçim kaybedilmiştir. Bu sonuçlar göstermektedir ki bundan sonraki ilk genel seçimde CHP, siyaset sahnesinden silinebilir" diye konuştu. CHtBaşlattıkları hareketin CHP'nin iyi yönetilmesine yöneP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı genel başkanları saymadıklarını ifade eden Şahin, partinin oy oranındaki düşüşün en önemli nedenlerinin ise parti tüzüğünün değiştirilerek, kısıtlayıcı, dışlayıcı ve baskıcı bir hale sokulması, parti içi demokrasinin rafa kaldırılması olduğunu söyledi. "GEREKİRSE SOKAĞA ÇIKARIZ" Baykal'ın çekilmemesi halinde partililerin önce kendisini uyaracağını, gerekirse sokağa çıkarak kendisini oradan indireceğini ileri süren Şahin, "Partisine sahip çıkma bilinciyle hareket edenlere 'Bir avuç insan, bunlar sabun köpüğü' diyerek pişkinlik göstermek 'Atatürk'ün koltuğunda, makamında oturuyorum' diyen bir genel başkana yakışmaz, şık olmaz" dedi. 28 Mart seçimlerinde CHP'nin başarısız olmasının tek nedeninin yönetim zafiyeti olduğunu ileri süren Şahin, CHP'nin başarısız olma nedenlerini şöyle açıkladı: "CHP, 28 Mart seçimlerinde Anadolu'dan silinmiş ve 8 kıyı ilimiz hariç Antalya dahil adeta denize dökülmüştür. En güçlü göründüğümüz Hacıbektaş ve Tunceli'de bile seçim kaybedilmiştir. Bu sonuçlar göstermektedir ki bundan sonraki ilk genel seçimde bir açı gerçeği daha yaşayarak CHP baraj altında kalıp siyaset sahnesinden silinebilir. CHP'de son kurultayla birlikte parti içi demokrasi rafa kaldırılmıştır. Mustafa Kemal Atatürk'ün koltuğuna kurulup, makamına sahip çıkılarak ne siyaset, ne de genel başkanlık yapılır. Atatürk'ün ahlaki değerlerine, düşüncelerine ve ilkelerine sahip çıkılmalı ve uygulanmalıdır. 'Ben başarılıyım, 6 milyon insan bana oy verdi' diyebilmek akıl mantık işi değildir. Bilinçli ve aydın, çağdaş bölgelerde yaşayan insanlar cumhuriyet için, laiklik için, çağdaşlık için oy vermişlerdir. Bunu kimse şahsına verilmiş sayamaz. Ortada bir başarısızlık vardır. Başarısızlıkla sonuçlanan seçimlerin sonrasında Avrupa ülkeleri Yunanistan, Fransa ve İspanya örneğinde olduğu gibi yönetimden derhal çekilirler. Çekilmezlerse halk, toplum önce uyarır, sonra sokağa çıkar, daha da olmazsa sizi orada oturtmaz indirir. Bu vatandaşlık görevini yerine getirenlere, 'Bir avuç insan, bunlar sabun köpüğü' diyerek pişkinlik göstermek Atatürk'ün koltuğunda makamında oturuyorum diyen bir genel başkana yakışmaz, şık olmaz. Bizim amaç ve hedefimiz laik, çağdaş, demokrat Cumhuriyeti yıkmak için sinsice savaş açanlar olmalıdır. CHP'nin köküne, soyuna, sopuna hiç söz edemezler. Ancak bunu koruyacak olanların başında CHP'nin yöneticileri gelir. Halkın, toplumun desteğini almış bir yönetim kadrosu sahip çıkabilir. Elbette toplum içinde yıpranmış, imaj kaybetmiş kişilerle başarı sağlanamaz, meydan yobazlara, cumhuriyet düşmanlarına kalır. Partimizin her geçen gün eridiği, ülkemizin geleceği üzerinde karanlık rüzgarların estiği bu süreçte tüzük hükümlerinin arkasına saklanarak eleştirilere, taleplere, istemlere kulaklarını tıkayan parti yönetimine karşı CHP'ye sahip çıkma mücadelesini başlatmış bulunuyoruz. Milyonların destek verdiği inancındayız. Bu gücü sizden alıyoruz. Eylemimiz parti yönetimine bir uyarı niteliğindedir. Partimizin daha fazla kan kaybetmemesi için seçimli olağanüstü kurultay çağrısı yapılmalıdır."