CHP'de cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde başlayan ve seçimde alınan sonuçla birlikte doruğa çıkan parti içi tartışma dinmiyor. Emine Ülker Tarhan’ın istifasının ardından Süheyl Batum, kesin ihraç istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk edildi.
Abone olCumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP), cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde başlayan ve seçimde alınan sonuçla birlikte doruğa çıkan parti içi tartışma dinmiyor.
Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan’ın Cuma günkü istifası sonrası bu kez de Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum, dün akşam saatlerinde CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) tarafından kesin ihraç istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk edildi.
Sevke gerekçe olarak Batum'un, “İstifalar sürecek” şeklindeki açıklamaları gösterildi.
MYK’nın ‘sürpriz’ kararı öncesi Batum’un yakın çevresiyle ‘istişareler yaptığı’, birkaç gün içinde de istifa edip etmeme konusundaki düşüncelerini kamuoyuyla paylaşması bekleniyordu.
Karşılıklı hamleler
CHP’de, ‘Ulusalcılar’ olarak adlandırılan milletvekilleri, partilerinin cumhurbaşkanlığı seçiminde izlediği stratejiyi eleştirmiş, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun görevi bırakmasını ve kurultaya gidilmesini istemişti.
Bu talebi basın toplantısıyla açıklayan Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan’a, CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum, Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, İstanbul Milletvekili Nur Serter ve Mersin Milletvekili İsa Gök de destek vermişti.
Basın toplantısı sonrası Kılıçdaroğlu, ‘karşı hamle’ yaparak olağanüstü kurultayı toplamıştı. 18. Olağanüstü Kurultay sonrasında CHP’de ‘sular durulacak’ diye beklenirken geçen hafta Cuma günü Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan’ın istifası geldi.
İstifasının “kişisel bir karar” olduğunu belirten Tarhan, “Gördüğünüz gibi yalnızım ama yalnız değilim. Önümüzdeki dönemde siyaset kararımı ve planlarımı toplumun beklentileri belirleyecektir” dedi.
Serter: Bir oluşum ihtimali sıfır
Tarhan’ın istifasından birkaç gün sonra birlikte hareket ettikleri öne sürülen Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz ile İstanbul Milletvekili Nur Serter’in, TBMM’de bir basın toplantısı düzenleyeceği bildirildi. Ancak toplantı ‘ani bir kararla’ iptal edildi.
Serter ve Yılmaz’ın basın toplantısını iptal etmesi, “istifa etmemeleri konusunda ikna edildiler” şeklinde yorumlandı.
Meclis kulislerinde, Antalya Milletvekili Deniz Baykal ile CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun “pazarlık yaptığı, bu pazarlık sonrası CHP eski Genel Başkanı Baykal’a yakınlığıyla bilinen iki milletvekilinin istifadan vazgeçtiği” iddiaları ortaya atıldı.
BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan İstanbul Milletvekili Nur Serter, “Hiç alakası yok” diyerek ‘pazarlık’ iddialarını kesin bir dille reddetti.
Serter, yapacakları basın toplantısının Radyo Televizyon Üst Kurulu’yla (RTÜK) ilgili olduğunu, partisinin RTÜK önünde eylem yapacağı için toplantılarının anlamsız kalacağından iptal ettiklerini söyledi.
Twitter hesabı üzerinden “istifa açıklamasını” anımsattığımız Serter, “Benim Twitter hesabım yok. Çok spekülasyon yapılıyor. Daha önce de Twitter üzerinden açıklamalar olmuştu. Twitter hesabımın olmadığını o zaman da açıklamıştım” dedi.
Ankara Milletvekili Tarhan’ın istifasını “basından öğrendiğini” ifade eden CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, “Süheyl Batum, Dilek Akagün Yılmaz, Birgül Ayman Güler dahil hiçbirimizin haberi yoktu. İstifa edecek olsam Emine Ülker Tarhan’ın istifasını beklemez, kendi başıma ederdim. Dolayısıyla bu tür haberlerin hepsi yalan” diye konuştu.
‘Herhangi bir oluşum ya da parti kurma çalışmaları var mı’ şeklindeki soruya Serter, “Bir oluşumun olma ihtimalini sıfır olarak görüyorum. Gerçekçi bulmuyorum. CHP’nin bizler için, kendisini gerçekten Atatürkçü olarak tanımlayan insanlar için gönlünde çok kutsal bir yeri var. Çünkü Atatürk’ün kurduğu parti. Şu an için söylüyor. Bu partinin içinde kalarak, inandığım değerler için mücadele etmenin doğru olduğunu düşündüğüm için istifa etmedim. Bu kutsal emanetin kendi çizgisinin dışında olanlara terk edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Şu an itibariyle istifa da etmiyorum” diye yanıt verdi.