CHP'de içki yasağı
Ankara'da "kaz eti ziyafeti"ndeyiz. CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel
Tekin ev sahibi...
İçki serbest!
Ama ev sahibi içki içmiyor...
Gürsel Tekin'i bilirim... İçki ile pek arası yoktur...
"Mahalle baskıları" da vız gelir Gürsel Bey'e...
O yemekte öğrendik ki, CHP'nin önemli toplantılarında içki içilmesi
yasaklanmış. Gürsel Tekin yasağın mimarı:
-Neden böyle bir yasak?
-Siyasetin olduğu yerde içki olmaz, olmamalı...
-...?
-Buradayız, özel bir yemek, isteyen içkisini içebilir. Ama siyasi
bir toplantıda ben hiçbir arkadaşımızın içki içmesini istemiyorum.
Görevde oluyoruz bir başka deyişle... Görev esnasında içki içilir
mi?
-Tepki alıyor musunuz?
-Hayır!
Önce "çarşaf açılımı."
Şimdi de "içki yasağı."
Tahmin ediyorum, siz de benim gibi Deniz Baykal'ın bu yasaktan
haberdar olup olmadığını merak ediyorsunuz!
Varmış!
Deniz Bey'in de hoşuna gitmiş, Gürsel Tekin'in koyduğu yasak!
Ama Baykal'ın koyduğu yasak, Gürsel Tekin'in hoşuna hiç ama hiç
gitmemiş!
Nasıl mı?
Ayrıntılar azzzz aşağıda :)
Baykal'dan da sigara yasağı
Eh, Gürsel Tekin yasak getirir de, Baykal getirmez mi?
İçki ile arası pek iyi olmayan Tekin, sigara ile sürekli ayrılıp
yeniden barışan sevgili gibidir... Bir bırakır, bir yeniden
başlar...
Gürsel Bey'in elindeki sigarayı farkeden Baykal, Erdoğanvari
bir çıkış yapmış:
-Gürsel o sigarayı bir daha elinde görmeyeyim.
Tekin, elindeki sigarayı yok etmiş ama Baykal'ı tatmin
edememiş:
-Bir daha içmeyeceksin.
-...
-Sana sigara yasak!
-Başüstüne efendim...
Peki, Baykal'a "başüstüne" diyen Gürsel Tekin bu yasağa uymuş
mu?
Aha buradan ihbarda bulunuyorum...
Gürsel Tekin, sigara konusunda Baykal'a takiye yapmıştır...
Elinde sigarası hiç eksik olmuyor...
Kanıt mı?
Var... Elimde kapı gibi bir resim var...
O fotoğrafı, bir sigara düşmanı olarak, bu köşede yayımlamayı borç
bilirim efendim... Gereğinin yapılmasına :)
Mehmet Sevigen'in hoşgörüsü
Mehmet Sevigen'le tanışıklığımız yeni değil... DSP'li yıllarında
tanıdım Sevigeni... Tam bir hizmet adamı... Türkiye'de bakanlık
yaptı ama, hiçbir zaman o koltuğa yapışıp kalmadı... Kendisine
"sayın bakan" diyenlere, itiraz ediyor Sevigen:
-Ben Mehmet Sevigen, eski bakan.. Lütfen bana böyle hitap
etmeyin...
O'nun için "Baykal'ın anonsçusu" dedim birkaç gün önceki yazımda...
CHP Kurultay'ında karşılaştık, kişiliğinden, kimliğinden toplu
iğnenin ucu kadar taviz vermedi... Yerinden kalktı, buyur etti, çay
kahve ısmarladı... Yazım için bir tek şey söylemedi.
Ben açtım, "saygı duyuyorum" dedi...
Hoşgörü bu işte... Siyaset bu bence... Aleyhine yazdı diye,
gazeteciye düşman olmak niye? Bir gazeteci hep iyi şeyler yazacak
diye bir kural yok ki... İyi de yazar, kötü de...
Sevgen'i hoşgörüsünden ötürü kutluyorum...