CHP'de direnen sahi Kemal bey mi?
Kuşatılan CHP'nin içine düşürüldüğü ibret vesikasının kanı Türkiye'de halkın gündemi ile CHP'nin gündeminin acı gerçeğidir.
Diyorlar ki….
CHP devlet aklı kalmadı!..
Hayır!..
Var tabiki!..
Fakat CHP'yi adeta kuşatanlar tarafından her biri ya küstürülmüş ya da kenara itilmiş!..
Yani dışlanmış!..
Say, say bitmez!..
Yani CHP Kemal Kılıçdaroğlu’nu koltuğa taşıyanlar tarafından kuşatılmış durumda…
Derim ki ipler Kemal Beyin elinde değil!..
Kimlerin elinde diyeceksiniz!..
Dersim lobisi deyin…
FETÖ deyin…
Mezhepçilik deyin…
Kürtçülük deyin…
Amerikancılar deyin…
Adını ne koyarsanız koyun CHP yönetimlerinde ne yazık ki milli güçler bertaraf edilmiş!..
CHP resmen çökertilmiştir…
Ve Kemal Beyin bu direnci ile itibar suikastine maruz kalmaktadır..
Bugün CHP’nin gündeminin "hayat pahalılığı ve zamlar "değilde kendi içindeki kavga olması CHP’nin milletten kopuşunun ve çöküşünün belgesi değilde nedir!..
Bakın...
Partinin eski önemli isimlerinden Akif Hamzaçebi’nin bugün sosyal medya hesabından son olay ile ilgili yaptığı paylaşım çok çok önemliydi.
Diyor ki;
“CHP Parti Meclisi üyesi bir grup arkadaşımızın Genel Merkezin bazı hukuksuz uygulamaları nedeniyle olağanüstü PM toplantısı hazırlığı içinde olmalarını doğal bulduğumu ifade etmiştim. PM üyeleri Tüzükten kaynaklanan haklarını kullanmak için toplantı yapmak da dahil olmak üzere her tür çalışmayı yapabilirler."..
Çok doğru...
Devam etmiş..
"Doğal bulmadıklarım ise şunlardır:
Toplantının İBB Başkanının başkanlığında yapılmış olması doğru değildir.
Bunun Sayın Ekrem İmamoğlu’nun şahsıyla ilgisi yoktur.
Partinin en üst karar organı olan PM’nin üyeleri bir belediye başkanının başkanlığında toplanamazlar.
Toplanırlar ise etik olmaz. (Katılanların toplantı formatından haberi olup olmadıklarını bilmiyorum.)
İkinci konu bu toplantıya Partinin TBMM Grup Başkanı ile Grup Başkanvekilinin katılmış olmasıdır.
Bu da son derece yanlıştır.
Yukarıda söylediğim husus onlar için de geçerlidir.
PM üyesi olmayan bu arkadaşlar Meclis’te Genel Başkanı temsil etmektedirler. Genel Başkanı temsil makamında olanlar Genel Başkan uygulamaları ( bu uygulamaların hukuksuz olması ayrı bir konu ) aleyhindeki bir toplantıya katılamazlar.
Katılırlar ise güvene dayanan temsil ilişkisi yara almış olur."
Harika sağduyulu sözler...
Kim itiraz edebilir ki!..
İşte akil adam olmak bu...
Hamzaçebi final sözünde yol gösteriyor..
Diyor ki;
Bir kere daha ifade ediyorum.
-Ne statükonun devamı,
-Ne de Değişim adı altında sen git-ben geleyim.
-Üçüncü Yol “
İşte bu…
CHP yönetiminde böylesine akil adamların, doğru analizi yapabilen değerlerin yok edilmesi bugün partinin neden içine düştüğü durumu anlatıyor...
Bugün Hamzaçebi nerede?
Hiç bir etki alanı yok...
Partiden adeta dışlanmış gibi...
Kim Akif Hamzaçebi…
CHP’nin;
En akil,
En objektif,
En devletçi ,
En gerçekçi,
En sözde değil özde CHP’li aklı
Çok iyi bir Maliyeci..
Çok iyi bir Ekonomist…
Çok iyi bir devlet adamı…
İktidarın maliye ve hazine bakanları ile her daim mükemmel ilişkiler kurabilen görüşleri alınan bir değer..
Düşünün…
Mehmet Şimşek ve yönetimi için “ Türkiye için şanslar. Rahat çalışma imkanı verilmeli, işlerine karışılmamalı. Ben umutluyum” diyebilecek kadar devlet adamı…
Akif Hamzaçebi TBMM çatısı katında bir dönem Tayyip Erdoğan tarafından görüşleri için teşekkür edilen bir değer..
Erdoğan’nın bir CHP’liye teşekkürü onunla bir ilktir..
Kemal bey işte böylesine önemli değerleri yönetimi dışında tuttu...
Ve partiyi gayri milli zihniyete teslim etti!..
CHP’nin kurtuluşu bukalemun olanların değil Akif Hamzaçebilerin
yönetimlerde söz sahibi olması ile olacaktır..
CHP'de bugün;
Milli düşünen kaç yöneticisi var!..
Ekonomide var mı?
Dış politikada var mı?
Terör ile mücadelede var mı?
Ama;
TBMM’de HDP ile birlikte TSK’nın Suriye teskeresini "hayır "diyen...
Devletin tek bir milli politikasına destek vermeyen...
Türkiye'ye karşı ABD'ye, AB'ye , NATO'ya, BM'ye kaçak açan ve karşılığında iktidar bekleyen...
Bir CHP gerçeği yaşamadık mı?
CHP Hamzaçebi’nin belirttiği gibi üçüncü yolu bulmalı!..
CHP Genel Başkanı ile birlikte bugünkü milletin değerleri ile barışık olmayan zihniyetini değiştirmeli!…
CHP yıkılıp yeniden yapılanmalı yani yeniden doğabilme mücadelesi içine girmelidir..
Yani Hamzaçebi'nin dediği gibi;
"Ne statükonun devamı,
Ne de Değişim adı altında sen git-ben geleyim.
Çare;
Üçüncü Yol…"
O üçüncü yol CHP'nin bugünkü çarpık gayrı milli politikalarındam kurtarılıp yepyeni kadrolarla fabrika ayarlarına yani yeniden "MİLLİ" politikalarına dönmesidir..
Genel Başkan kim mi olmalı?
Onunda cevabı yine görüyoruz ki Genel Merkez tarafından kurgulanmış kurultay delegeleri değil CHP tabanı yani seçmeni vermeli..
Yoksa CHP’ye El Fatiha!..