BIST 9.636
DOLAR 34,65
EURO 36,31
ALTIN 2.926,51
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

CHP sürece destek vermezse...

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Ak Parti Bursa İl Örgütünün düzenlediği teşkilat eğitim toplantısında konuşma yaptı.

Abone ol

AK Parti Genel Merkez Teşkilat Başkanlığı tarafından Bursa’da düzenlenen teşkilat içi eğitim programına, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile katılan Başbakan Yardımcısı Arınç, AK Parti’nin kuruluş sürecini ve gelinen noktayı değerlendirdi.

Parti olarak devamlı yükselen bir oy oranına sahip olduklarını ifade eden Arınç, teşkilatın daha çok çalışması gerektiğini kaydetti.

İşte Bülent Arınç'ın konuşmasından satır başları...

CHP SÜRECE DESTEK VERMEZSE YÜZDE 20'Yİ ZOR BULUR

Parti olarak çok büyük riskler aldıklarını dile getiren Bülent Arınç : “Çok büyük riskler aldığımızın farkındayız. Bizim için risk nedir? Şu an aldığımız oy yüzde 50, başarılı olursak, oyumuz yüzde 60'ın üzerine çıkar. Ama başarısız olursak yüzde 50'nin altına düşmez. Çünkü millet bizi sever, milletin hayrına yaptığımızı bilir ve inanır. Ama ey CHP sen buna destek vermezsen sen yüzde 20'leri zor bulursun. Senin için büyük risk var. Ve MHP, süreç başarılı olursa sen da barajın altında kalırsın. Bak söylemedi deme.”

BALON PATLADI

''Şimdi MHP'liler söylüyorlar. 1999'da Kenya'da size bunu teslim edenler, idam edilmeme sözünü sizden aldı. Adam içerde zaten, bir de kalkıp eylem mi yapacaktı? Siz bana niye 1991'lerden bahsetmiyorsunuz? 1992'de 6 binin üzerinde, 93'te 5 binin üzerinde, 94 yılında 4 binin üzerinde; sizin takip ettiğiniz politikalarla bu kadar şehit olmadı mı? Sonuç alabildiniz mi alamadınız. Ona rağmen yüzlerce faili meçhul, yüzlerce kayıp insan, yüzlerce acı hikaye bıraktınız. Siz bunlardan sorumlusunuz. Yoksa 1999'da kargo ile size teslim edilen insanın örgütüne eylem yapın diyecek hali yoktu. Size altın tepside sunulan çok güzel bir kahvaltı oldu bu. Ama balon 2002 seçimlerinde patladı. DSP bu seçimde 22'den 1,5'a düştü. MHP yüzde 8,5'a düştü. Balon patladı."

AK PARTİ'DEN BİR TANE BİLE BÖLÜCÜ ÇIKMADI

Hiçbir AK Partilinin vatanseverliğinden kuşku duyulmamasını isteyen Arınç, “Yanlışın içinde olmadık. Aldatmadık, aldanmadık. Biz terörü çözmek için MİT'in de girişimiyle bir işe başladık. Bunun 4 ana noktası var. Birisi silahlı eylemlerin komuta merkezi, bir tanesi İmralı'da komuta merkezi olan mahkum olarak yaşayan Öcalan, bir tanesi Türkiye'den dışarıdan gidip kurdukları merkez, bir tanesi de Meclis içindeki siyasi uzantıları BDP’dir. Öcalan bu gruplar üzerinde etkisi olan bir kişi. Ondan başlayan bir zincir, diğerlerinden de kabul görürse belki sonuca ulaşır. Ne zaman bir sene, iki sene, hatta sonuçtan bile emin değiliz, ama bunu yapmak zorunda olduğumuzu biliyoruz. Gönlünüzde zerre kadar şüphe olmasın. Niyet hayır, akıbet hayır diyoruz. Biz bu ülkede çok bölücü gördük ama AK Parti’den bir tane çıkmadı.” şeklinde konuştu.

BALANS AYARINI MİLLET SANDIKTA YAPAR

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç konuşmasında, Türkiye’de millet iradesinin her zaman hakim olacağını belirtirken, “28 Şubat yapmayı kafasından geçirenler artık hiçbir cesaretin sahibi değillerdir.” dedi.

28 Şubat'ın geride kaldığına dikkat çeken Arınç, şunları söyledi: "Bin yıl sürecek diyenler şimdi ortada yok. Bunu savunan da kalmadı. Laf ebeliği yapanlara kulak vermeye gerek yok. Millet, buna karşı çıktı. Sincan'da tankları kim yürüttü, bu araştırılıyor. Savcı soruyor, sen mi dedin, yok efendim tatildeydim, yok efendim bakıma gidiyordu. Demek ki tankları o gün yürütüp ardından göğüslerini gere gere biz bunu yaptık diyenler, şimdi bunu savunamayacak kadar güçsüz durumdalar. Ben seçimlerden sonra, 'balans ayarını millet sandıkta yaptı' dedim. Balans ayarını millet sandıkta yapar. Onun neticesine hepimiz saygı duyar, şapa çıkartırız. Öyle tank yürütmekle, namlunun ucunu millete çevirmekle olmaz. 28 şubatlar bir daha yaşanmayacak, yaşanmaması lazım."

28 ŞUBAT YAPMAYI KAFASINDAN GEÇİRENLERİN ARTIK HİÇBİR CESARETİ YOK

Asker-sivil ilişkilerinin normalleşmesi bir yana, siyasette de artık normalleşme yaşandığını ifade eden Arınç, şöyle devam etti: "28 Şubat günü Ankara’da bir grup aktivist Süleyman Demirel’in evinin önüne geldi. Konuşmacılardan birisi; ‘Ey Demirel, biran önce şifa bulun inşallah ki rahatlıkla yargılanabilesin’ dedi. İnşallah bu ülkede bir daha darbe teşebbüsü olmasın, milletin egemenliğine bir daha kimse karşı çıkmasın. Bunun tedbirini alıyoruz. Emin olun, 28 Şubat tarihinde yaşananların 10 katını bu 10 yıllık süreçte yaşadık. Ama ne şunun kararını verdik, cesur olacağız. Bu cesareti gösteren AK Parti cesaret izzet kazandırır sözüyle bugüne kadar hem izzet ve itibar kazandı. Bütün tuzakları bozduk. Ne cuntalar dayandı bunun karşısında ne başka bir şey. Allah bizi ayakta tuttu. Bu parti böyle bir parti. Hem de güçlü bir parti. Hamdolsun diklenmedik ama dik durduk. Bizi parçalamak istediler, Anayasa Mahkemesi kararları çıkarttılar, 367 kepazelikleri. Yarabbi sen bize sabır ver, bu milletin iyiliğini istiyoruz, yoldan dönmeyeceğiz. Şairin dediği gibi, 'Hep rahmet nuru karanlığı boğmadan geri dönmemeye azmettik.

Arınç, 28 Şubat yapmayı kafasından geçirenlerin, artık hiçbir cesaretin sahibi olmadıklarını ifade ederek, “Türkiye’de millet iradesi artık her gün hakim olacak.” ifadesini kullandı.

"1 MART MECLİS'İN İRADESİDİR"

1 Mart tezkeresi ile ilgili değerlendirme yapan Bülent Arınç, 1 Mart olayının Meclis’in iradesi olduğunu aktardı. Arınç, şöyle konuştu: “Meclis’in verdiği karara hiçbirimizin itiraz etmesi düşünülemez. O gün evetlere bakarak bu daha fazla herhalde kabul edildi, denebilirdi. Ama salt çoğunluk gerekiyordu. Evet dememiz için 3 eksiğimiz vardı. Karar oluşmamıştı. Kapalı oturumdu. Meclis başkanı olarak kabul edilmediğini ortaya koyduk. Kabul edilseydi daha iyi olurdu diyen çok kişi olabilir. Irak'la ilgili pek çok tezkere kabul edilmiş olabilir ama o 1 Mart tezkeresine Meclisimiz yüz vermedi. ABD'den hiçbir meclis başkanı gelmemiş, bizden de hiçbir meclis başkanı davet edilmemiş. Ama beni o dönem davet ettiler. Hayırdır inşallah dedik. Gittik, çok güzel bir karşılaşma oldu. Dediler ki Türkiye ile ABD arasındaki ilişkiler ilk defa sizin verdiğiniz karar, Meclis'in kararıdır, buna saygı duyuyoruz, bizde de kongrenin her şeyi kabul etmez dediler. ABD Temsilciler Meclisi başkanının bana söylediği bu sözü hiç unutmuyorum. TBMM ne kadar güçlü olursa, milletvekillerimiz vicdanlarına göre ne zaman hareket ederlerse, sonuç daima iyi olacaktır.