Başbakan Erdoğan, CHP’nin "Şam katillerini" desteklediğini belirterek, olası bir operasyona destek vermenin "savaş çığırtkanlığı" olmadı...
Abone olBaşbakan Erdoğan, CHP’nin "Şam katillerini" desteklediğini belirterek, olası bir operasyona destek vermenin "savaş çığırtkanlığı" olmadığını, kurda merhametin kuzuya zulüm" olduğunu söyledi.
G-20 liderler zirvesi için bulunduğu St Petersburg’da Türk gazetecilere açıklamalarda bulunan Başbakan Erdoğan, dün akşamki çalışma yemeğinde ağırlıkla Suriye konusunun gündeme geldiğini belirterek, "Suriye rejiminin halkına yönelik katliam zirveye katılan hemen her lider tarafından dikkatle takip ediliyor ve Şam’a yönelik bir operasyonun gerekli olduğunu liderler de ifade ediyor" dedi. Erdoğan, "Tabii bunun nasılı, niçini, zamanlaması, işte BM misyonunun raporunu vermesi ve bu rapora dayalı olarak bir adımın atılmasının daha önemli olduğu noktasında bir yaklaşım var. Bir koalisyonun Suriye’de sorunu çözmek için atacağı adımın ağırlıklı olarak destekleneceğini müşahede ettik" diye konuştu.
"HEDEF SAPTIRMASI VAR"
Erdoğan, "Kimyasal silahlar üzerinde hassasiyetle durulurken, öbür tarafta 100 bin insanın öldürülmesi bir kenara konuluyor. Bu kadar göç var, sığınmacı var, yine bunlar göz ardı ediliyor. Burada kimyasal silahlar şüphesiz ki suç teşkil ediliyor. Uluslararası hukukta yeri var. Diğer tarafta bombalanmak suretiyle öldürülen insanlar, tanklarla, toplarla öldürülen insanlar, bunu yapanlar suç işlemiyor mu? Bütün bu göçe zorlanan 7 milyon insan, bunun 5 milyonu ülke içinde, 2 milyonu yurt dışına çıkarılmış, bunları göçe zorlayanlar suç işlemiyor mu? Bütün bunların apaçık suç layihasında yerleri var" dedi.
Başbakan Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"BAZILARINDA KİMYASAL SALDIRIYI ESED’DEN SIYIRIP MUHALEFET YAPTI HAVASI VAR"
"Ve şu anda işte 21 Ağustos, gece 02.30, bakıyorsunuz orada 1.700 insan, çocuk, kadın, erkek kimyasal silahlarla öldürülüyor, şimdi herkes bunu kabul ediyor ama gel gelelim ki, bunun kimler tarafından işlendiği noktasında Esed’den bunu sıyırıp, bunu muhalefet yaptı gibi bazılarında bir hava var."
"ELİMİZDE BELGELER VAR. BUNU GÖRMEZDEN GELEN TARİHE HESAP VERİR"
"Tabii biz önümüzdeki belgelere bakıyoruz. Gerek bilgiler, gerek elimizdeki belgeler, gerekse çekilmiş fotoğraflar, bunların Kassuyum dağından olduğu açık net ortada. Ve oradan da kimler tarafından atıldığı malum. Tüm bu gerçekler ortadayken, bunu görmezlikten gelmek veya görmeyenlerin tarihe bir borcu olduğunu, tarih karşısında bir hesap vereceğini hatırlatıyoruz."
"İnsanlığa karşı da suçlu olduklarını da ayrıca ifade etmek istiyorum. Çünkü biz siyasi liderlere düşen de bütün bu olaylar karşısında tavrımızı ortak olarak belirlemektir. Yani bir iki tane fok balığı öldüğü zaman dünyayı ayağa kaldıranlar, burada 100 bini aşkın insan öldürülüyor, bunun karşısında sessiz durmak herhalde siyasilere yakışacak bir durum değildir. Özellikle herkesin eşit şekilde temsil edileceği bir yönetimin iş başına gelmesini sağlayacak her girişimi destekledik, destekliyoruz."
"YENİ YÖNETİM ESED’DEN DAHA ZALİM OLAMAZ"
"Sonra şöyle bir soru gündeme geliyor zaman zaman. Bundan daha iyi olacak. Çünkü kendi halkını uçaklarla bombalayan, tanklarla, toplarla bombalayan, kimyasal silah kullanan bir insandan daha zalim ne olabilir. Halkın iradesiyle tecelli edecek bir yönetim, herhalde şu andaki yönetimden çok daha kötü olmayacaktır. Ben buna demokrasideki tecrübem olarak böyle inanıyorum."
"OPERASYONA DESTEK SAVAŞ ÇIĞIRTKANLIĞI DEĞİL"
"Bu amaca yönelik olarak biz tabi çalışmalara destek verdik, vereceğiz. Burada şunun altını özellikle çizmek istiyorum. Suriye’ye yönelik bir operasyonu destekliyor olmamız, kimileri tarafından özellikle de muhalefet tarafından ifade edildiği gibi asla savaş çığırtkanlığı değildir, savaş heveslisi olmak da değildir. Şu ana kadar Suriye’de hayatını kaybedenlerin sayısını göz önüne aldığımız zaman, ben tabi bu muhalefette bulunanlara şunu söylerim, bu insanlara karşı bir, insani sorumluluğumuz var. İki, komşuluk noktasında sorumluluğumuz var. Üç, buradaki sıkıntı, komşuda yangın başlamıştır, ilk vuracağız yer neresidir, biziz. Dolayısıyla bu yangını söndürmek zorundayız. Elimizden geleni yapmak zorundayız."
Bakın kabını kacağını kapan nereye kaçıyor. Bize kaçıyor. Kapısını çalacağı yer biziz. Bunu nasıl görmezlikten gelir. Bizdeki ana muhalefet, diğerleri hala kalkıp böyle bir adamı zaman zaman savunduklarını görüyoruz. Demek ki vicdanları buna el veriyor."
"KURDA MERHAMET, KUZUYA DESTEK VERMEKTİR"
"Çocukların kimyasal silahlarla öldürülmüş, o fotoğraf karelerini, kamera çekimlerini gördüğümüz zaman buna hangi vicdan el veriyor. Bunu durdurmaya yönelik çalışmaları savaş çığırtkanlığı olarak nitelendirmek, doğrudan doğruya Esed rejimine destek vermektir. Bunu başından beri ifade ettik ve şunu yine açık söylüyorum ve altını çizerek söylüyorum, kurda merhamet, kuzuya zulümdür. Biz bunu yapamayız. Esed rejimine yönelik bir operasyonun karşısında durmak, hem de bunu sanki savaş karşıtlığıymış gibi lanse etmek, 106 bin insanın ölümünü, bundan sonra ölecek masumlara göz yummak katilleri teşvik etmektir."
"CHP ŞAM KATİLLERİNİ EN BAŞINDAN BERİ DESTEKLİYOR"
"CHP’nin daha en başından itibaren Şam katillerini desteklediğini, teşvik ettiğini, Şam’ı ziyaret ederek Şam yönetiminin sırtını sıvazladığını biliyoruz. Hatta CHP’nin Reyhanlı saldırganlarıyla nasıl bir ilişki ve irtibat içinde olduğunu da biliyoruz."
"Ancak MHP’nin Suriye konusunda CHP ile yan yana durması, CHP ile aynı dili, üslubu kullanması açıkçası MHP’ye gönül vermişler tarafından
üzerinde düşünülmesi gereken bir durumdur. Biz Suriye konusunda bu zamana kadar ilkelerle hareket ettik, bundan sonra da ilkelerle hareket edeceğiz."
(İHA)