BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,81
ALTIN 2.973,33
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

CHP o vekilleri ihraç etsin!

Mehmet Ali Şahin, CHP'nin Ergenekon'da hüküm giyen vekillerini ihraç etmesini istedi.

Abone ol

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, memleketi Karabük'te katıldığı bayramlaşmada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na seslenerek, darbeden hüküm giymiş vekillerini partiden ihraç etmesini istedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, memleketi Karabük'te katıldığı bayramlaşmada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na seslenerek, "CHP, Türkiye'de darbeye teşebbüs ettiği için hüküm giymiş üç tane milletvekiline sahip. Sayın Kılıçdaroğlu, eğer darbenin her türlüsüne karşıysanız darbeye teşebbüsten dolayı hüküm giymiş olan üç tane milletvekilinizi partinizden ihraç etmeniz gerekir" dedi.

Memleketi Karabük'te bayramlaşmaya katılan Şahin, partililerle bayramlaştı. Karabük Öğretmenevi'nde düzenlenen bayramlaşmaya Şahin'in yanı sıra AK Parti Karabük Milletvekili Osman Kahveci, Kalkınma Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan, İlçe belediye başkanları ve çok sayıda partili katıldı. Törende partililere seslenen Şahin, Ergenekon davası kapsamında hiç kimsenin bayramı cezaevine geçirmesinden hoşnut olmadığını belirterek, şunları söyledi:

"İsteriz ki herkes çoluk çocuğuyla bu bayramı evinde geçirsin. Ama her toplumda kurallar vardı. Uyulması gereken kurallar vardır. Şimdi bu dava sebebiyle çok değişik yorumlar yapılıyor ve karar açıklandı. Tabi henüz karar kesinleşmiş değil. Yargıtay aşaması bittikten sonra AK Parti'nin 2010 Anayasa değişikliğinde anayasaya getirmiş olduğu bireysel başvuru hakkı var.

Arkasından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi süreçleri var. Şu anda bir gerçek var ki, 275 sanıklı Türkiye'de mevcut siyasi iktidarı görevden uzaklaştırmayı amaçlayan bir örgütün varlığı bağımsız yargı organlarıyla tespit edilerek sorumluları hakkında değişik cezalar ön görmüştür. Türkiye'de yargıçlarımız, savcılarımız sokaktan toplanarak o kürsülere oturmuş insanlar değildir. Onlar hukuk tahsili yapmış, özellikle ağır ceza mahkemelerinde görev yapan yargıçlar ve savcılardır. Mahkemelerin vermiş olduğu kararları gayri meşru saymak kimsenin hakkı değildir haddi de değildir."

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Ergenekon davasına ilişkin yaptığı açıklamaları da eleştiren Şahin, şunları söyledi:

"Ana muhalefet partisi lideri Sayın Kılıçdaroğlu, bu kararı gayri meşru saymaktadır. Ana muhafelet partisi liderinin Türkiye'deki yargı sistemiyle ilgili bu küçültücü sözleri doğrusu bir ana muhalefet partisi genel başkanına hiç yakışmamıştır. Sayın Kılıçdaroğlu şunun hesabını vermelidir. Milletimize, milletimizden önce kendi tabanına. Siz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu davada yargılanan tüzel kişimisiniz ki sanki böyle bir izlenim veren açıklamalar yapıyorsunuz. Siz taraf mısınız? Tabana da şunun hesabını vermelidir. CHP, Türkiye'de darbeye teşebbüs ettiği için hüküm giymiş üç tane milletvekiline sahiptir.
CHP'nin üç tane milletvekili darbeye teşebbüsten hüküm giymiştir. Yargıtay aşaması var ama CHP'nin böyle bir görüntü vermesi CHP tabanında rahatsızlık meydana getirmektedir. Türkiye'deki yargıçları mahkemeleri suçluyor, suçlu ilan ediyor. Önce siz aynaya bakın. Darbeye teşebbüsten hüküm giymiş üç tane milletvekiline sahipsiniz. Bunu içinize sindirebiliyor musunuz? Kendileri 'Biz darbenin her türlüsüne karşıyız' diyorlar.
Sayın Kılıçdaroğlu, eğer darbenin her türlüsüne karşıysanız darbeye teşebbüsten dolayı hüküm giymiş olan üç tane milletvekilinizi partinizden ihraç etmeniz gerekir. Eğer bu sözünüzde gerçekten samimiyseniz ihraç etmeniz gerekir. Ama siz onlara sonuna kadar sahip çıkıyorsunuz. Aslında bu CHP'nin dolaylı olarak darbelere arka çıktığının ispatıdır. Çünkü 1960 darbesinin arkasında CHP vardır ve daha sonraki süreçte CHP'nin hep rolü olmuştur. Lafla peynir gemisi yürümüyor. 'Biz darbenin her türlüsüne karşıyız' demekle siz kendinizi temize çıkaramazsınız."

Ergenekon davasında verilen kararların Türk demokrasi tarihinde bir dönüm noktası olduğunu vurgulayan Şahin, "1960 darbesi bir gerçekse, 12 Mart muhtırası bir gerçekse, 12 Eylül 1980 bir gerçekse, 28 Şubat bir gerçekse eğer ben bu çerçevede bu son kararı da değerlendirmek durumundayım. Demek ki Türkiye'nin yakın tarihi maalesef darbeler tarihidir.

Eski alışkanlıklarını AK Parti iktidarı döneminde de devam ettirmek isteyen insanlar olmuştur ve delilleriyle belgeleriyle bağımsız yargı organları bunları değerlendirmiş ve hüküm vermiştir. Bu milletin hafızasını kaybettiğini hiç kimse zannetmesin. Rahmetli Menderes'in nasıl idama götürüldüğünü bu millet unutmadı. Son verilen karar Türk demokrasi tarihinde bir dönüm noktası diyebileceğimiz bir karardır. Türkiye artık milletin seçtiklerini Mısır'da olduğu gibi al aşağı edecek darbe heveslilerin cirit atamayacağı bir noktaya gelmiştir" diye konuştu.