BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  POLİTİKA

CHP lideri Özgür Özel: Özgür Özel: Erdoğan’a partner değiştirmeyi teklif edersem, Cumhur İttifakı'nı dağıtırım

CHP lideri Özel, "Ben Erdoğan'a “Sen Bahçeli'yi kafana takma. Ben sana Meclis'te de destek vereceğim, ekonomik pakette de destek vereceğim, arkandayım” dersem… Yani Erdoğan’a partner değiştirmeyi teklif edersem, Cumhur İttifakı'nı dağıtırım." ifadelerini kullandı.

Abone ol

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, t24'den Cansu Çamlıbel'e konuştu. 'Normalleşme' sürecine dair konuşan Özel, "Normalleşme benim nezdimde bitmedi. Çünkü normalleşmenin amacı ufak tefek tartışmaları, kalıcı küslüklere ve ayrılıklara dönüştürmemek." dedi ve şunları kaydetti:

Normalleşme 1980’lerde Türkiye'nin başarabildiği bir şeydi. Siyasi liderlerin el sıkışamadığı, birbiriyle konuşmadıkları, cenazede bile birbirlerini görmezden geldikleri, Anıtkabir’de birbirlerine sürtecek kadar yakın geçmelerine rağmen birbirlerine hatır sormadıkları bir süreci ben reddediyorum. Ben böyle bir fotoğrafın hiçbir yerinde olmam.

MHP çok erken rahatsız olmuş olabilir normalleşmeden. AK Parti de MHP’nin restini görmüş olabilir. Ama istedikleri kadar normalleşmeyi torpillemeye çalışsınlar, normalleşmenin bir toplumsal karşılığı var. Bu toplum kavgadan, gerginlikten bıktı. Bu toplum iktidarla muhalefetin Karagöz-Hacivat gibi kısır kavgaları yıllarca sürdürmesinden bıktı. Bu toplum artık kendi sorunlarının konuşulmasını istiyor. Ben 31 Mart’tan beri aynı şeyi söylüyorum; toplumun sorunlarıyla ilgili olmayan hiçbir kavganın bir tarafı olmayacağım. Bunu sürdürüyorum. Kim ne derse desin… Yoksa ben Devlet Bahçeli'nin “AK Parti ile CHP arasında ittifak samimi dileğimizdir” derken aslında ne demek istediğini bilmiyor muyum?

(Bahçeli sizce ne demiş oldu o sözlerle?)

Erdoğan'a “Ya benimsin, ya kara toprağın” diyor.

( Ve de çalıştı galiba. Bahçeli’nin o çıkışından sonra sanki Erdoğan yavaş yavaş 31 Mart öncesindeki pozisyonuna döndü gibi)

Bu zaten çalışır. Bunun çalışmasını engelleyecek tek hamle şu olabilir. Ben Erdoğan'a “Sen Bahçeli'yi kafana takma. Ben sana Meclis'te de destek vereceğim, ekonomik pakette de destek vereceğim, arkandayım” dersem… Yani Erdoğan’a partner değiştirmeyi teklif edersem, Cumhur İttifakı'nı dağıtırım. Ama bu benim sırtıma, AK Parti'nin 22 yıllık hatalarına, sorumluklarına ortak olmak gibi hiç taşımaya niyetim olmayan bir yük koyar. Ben iktidara gidiyorum. Benim partim birinci parti olmuş. Seçimden beri her ay oylarımız artıyor. Büyük bir ekonomik kriz var. Erdoğan ne depremzede için ne de enflasyonla ilgili verdiği sözleri tutuyor.

(Siz çok rasyonel bir yerden durumu değerlendiriyor olsanız da CHP seçmenlerinin tepkisine bakıyorum da Erdoğan’ın geçen hafta kurduğu o cümle neredeyse infial yaratmış durumda. “Muhataplarımızın ifadesiyle normalleşme çabamız aslında muhalefeti normalleştirmek.” Bu cümle sizin için ne ifade ediyor?)

Ayar verme çabası.

(O zaman şuraya mı geldik; siz denediniz ama siyasette normalleşme olmadı, olamadı?)

Tersine, bence oldu. Benim Erdoğan'la normalleşmek gibi bir merakım ya da Erdoğan'la anormal kalmak gibi bir hevesim yok. Ben Erdoğan üzerinden Türkiye Cumhuriyeti'nin saygın insanlarıyla, seçmenleriyle normal bir ilişki kurmak istiyorum. Erdoğan tek başına bir kişi değil ki. Komşum olsa küsebilirim ya da barışabilirim. Ama Erdoğan Türkiye'de 31 Mart'a kadar, son 22 yıldır halkın en çok oy verdiği siyasetçi. Bu siyasetçiyle el sıkışmamanın, bu siyasetçiyle müzakere etmemenin, bu siyasetçiyle oturup konuşmamanın, hatta bazen bayramlaşmamanın Cumhuriyet Halk Partisi'ne bir faydası yok. Seçmenine saygıdan dolayı onunla bir ilişki içinde olmak gerekiyor zaten.

Türkiye'de anormal olan anlayış zaten şu; siyasi rakipsek birbirimize bomba atmalıyız, ateş etmeliyiz. Bunun bir ortası var. Erdoğan'la yaptığımız görüşme benim açımdan sorunların bizzat onun yüzüne söylenmesi açısından da önemli. Çünkü birçok seçmen şöyle düşünüyor; “Bu sorunlar var ama Erdoğan'ın haberi yok. Haberi olsa çözer. Kendisi çok iyi, çevresi kötü biliyor.” Ben oturuyorum konuşuyorum ve ayrılıyorum. Çıkınca da ne konuştuğumu insanlara söylüyorum. Hiç olmazsa sorunları Erdoğan'a bizzat söylediğimi biliyor halk artık.