CHP lideri Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a yine hakaret! 'Seçim bir kişiyi cumhurbaşkanı yapmaz'

CHP Parti Meclisi (PM) öncesi açıklama yapan Genel Bakan Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yine 'sözde cumhurbaşkanı' dedi. Erdoğan'ın açtığı 1 milyon liralık tazminat davasıyla ilgili konuşan Kılıçdaroğlu, "Ben onun hakkında 1 paralık dava açıyorum, değeri o kadar çünkü" ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "CHP olarak ne söylüyorsak yüzde 100 doğrudur, halkın nabzını birebir tutuyoruz. Kısır tartışmaların ülkeye hiçbir şey kazandırmayacağını herkesin çok iyi bilmesi lazım." dedi. Kılıçdaroğlu, "Seçim bir kişiyi cumhurbaşkanı yapmaz" diyen Kılıçdaroğlu'nun PM toplantısındaki açıklamasından başlıklar şöyle: 

- Türkiye'de derin bir yarılma var. Erdoğan'a açık çağrı yapıyorum sen yapay gündemlerle bu sorun çözülür diyorsan oturup tartışalım. İşsizliği, yoksulluğu çözeceksen oturup konuşalım. Yapay gündemler ayrı, gerçek gündemler ayrı.

- Saray, Türkiye’nin gerçeklerinden tümüyle kopmuş vaziyette. AK Parti’ye oy veren, MHP’ye oy veren vatandaşlarımıza sesleniyorum, gün beraber düşünme günüdür.

- Ayrıcalığa ve ayrışmaya izin veriyoruz. Çöpten yemek toplayan kadın bizim vatandaşımız, çocuklar bizim çocuklarımız. Asıl görev iktidara destek veren AK Parti ve MHP’ye aittir. Bütün milletvekillerinin parti ayrımı yapmaksızın Türkiye'nin sorunlarına kilitlenmeleri gerekir.

- Bunların yatacak yeri yok, sefaletten de açlıktan da bunlar sorumlular. Bu gerçek gündemi görmeyen iktidar devleti çürütmeye başladı. 18 yılda cumhuriyet tarihinin en büyük borçlanmasını yaptılar.

- Bu para nereye gitti? Asıl sorulması gereken soru bu. Bu sorunun cevabını Erdoğan senden bekliyorum. Ben sana sokaktaki vatandaşın sorduğu soruyu soruyorum.

- Onlar esnafa gidemiyor biz gidiyoruz, onlar çöp konteynerından yemek toplayanları görmüyor biz görüyoruz. Türkiye'nin gerçek gündemi bu, devleti çürütmeye başladılar.

- Türkiye gerçeğinde açlık var.  Konteynerden yiyecek toplayan vatandaşlar da vergi ödüyor. Erdoğan, devleti tek başına yönetiyorsun, istediğin her şeyi yapıyorsun. Vergi verdik, nereye gitti bu paralar?

- Sen ne yaptın arkadaş? Tek fabrika bile kurmadın, nereye gitti paralar? Soruya yanıt vereyim, 83 milyonu bir avuç tefeciye mahkûm ettiler. Paralar faizcilere gitti. 18 yıldır ekonomiyi faiz-döviz ekseninde yönetiyorlar.

- Memleketin sorunlarını Millet İttifakı olarak biz çözeceğiz.

- Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan zat sözde cumhurbaşkanı dedim diye çok alınmış, Bremen Mızıkacıları gibi herkes saldırıyor. Acaba bir yapay gündem oluşturabilir miyiz? Millete açlığa, fukuralığa mahkûm eden sensin, o yüzden ben sana sözde cumhurbaşkanı diyorum"

- Bir de tazminat davası 1 milyon liralık açmış, neyse teşekkür ederim, en azından bir paralık açmamış. Ben onun hakkında 1 paralık dava açıyorum, değeri o kadar çünkü. 

- Yemini edeceksin, o yemine sadık kaldığım sürece elbette ki 83 milyonun cumhurbaşkanısın, hiç kimse buna itiraz edemez. Milletin iradesine her zaman saygı duyuyoruz. Milletin iradesine bir şey söylemek ne bana ne de partimize düşmez. Demokrasiye bu ülkeye getiren bir parti olarak milletin iradesine saygı gösterdik, milletin seçtiği kişinin de millete saygı duyması lazım.

- Türkiye'nin şan ve şerefini korumak. Süleyman Şah Türbesi’ni kim kaçırdı? Kim kendi toprağından kaçtı ve terör örgütüne teslim etti? Bunu teslim eden adamın Türkiye'nin şan ve şerefini koruduğunu düşünüyor musunuz? 

- Cumhurbaşkanı temsil ettiği ülkenin bayrağının şanını şerefini korur. Herkese eşit mesafededir. Trump kendisine 'aptal olma' diyor. Erdoğan çıkıp sen bana aptal olma diyemezsin dedi mi? Demedi.

"Türkiye'yi her gelenin tokatladığı bir ülke haline döndürdün sen!
- Taç giyen baş akıllanır. Düşünerek konuşması lazım. Bir telefon, bir tehdit ile papazı teslim etti, oval ofise gönderdi. Bu mudur Türkiye'nin şan ve şerefini korumak? Ne sözdesi kardeşim daha ağırını söylemek istiyorum aslında. Türkiye'yi Her gelenin tokatladığı bir ülke haline döndürdün sen!

- İdlib'te 36 askerimiz şehit edildi. Vuranlar Rusya idi. Koşa koşa Putin'e gitti Erdoğan. Putin'in kapısında dakikalarca bekletildi. Bu mudur Türkiye Cumhuriyeti'nin şan ve şerefini korumak? Benim ağırıma gidiyor bu!

- İçeride aslan kesiliyor, güzel kesilsin. Erdoğan bak bizi kızdırma senin mal varlığını araştırırız dediler. Ne demek bu? Benim mal varlığımı araştırmazsanız namertsiniz demesi lazımdı. Bu mudur Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin şan ve şerefini korumak?

"Sahtekârlığa prim veren adam Cumhurbaşkanı olabilir mi ya?"
- Akdeniz'in ortasında bizim bir gemimizi arıyorlar. 4 saat ulaşılamıyor. Bir Allah'ın kulu çıkıp bizim gemimizi arayamazsınız diyemiyor. Sen mi koruyorsun Türkiye Cumhuriyeti'nin şan ve şerefini? Kimsin sen? Sahtekârlığa prim veren adam Cumhurbaşkanı olabilir mi ya? Sahtekârlığa ses çıkarmazsanız o suça ortaksınız demektir.

- Sen cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmuş işgal etmişsin. Yeminini tutmuyorsun. Sahte diplomalı adamı alıyorsun kamu bankasının yönetim kuruluna atıyorsun. 

- 15 Temmuz oldu, bağış kampanyası açtınız. Bir ülkenin cumhurbaşkanı şehitler için vatandaşın verdiği paraya çöker mi ya? Hâlâ vermiyorlar parayı. Ettiğin yemini tutmuyorsun sen.

"Sayın Erdoğan namus ve şeref senin için hangi anlama geliyor?"
- Bana çıkıp bir Allah'ın kulu söylesin, bir ülkenin en tepe noktasında olan kişi dünyanın hangi ülkesinde rüşvet alan birisini Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil etmek üzere büyükelçi olarak atasın? Sana cumhurbaşkanı demek hata. Sen AK Parti'nin genel başkanısın. Sayın Erdoğan senin için namus ve şeref hangi anlama geliyor? Namus ve şeref için bütün dünya mücadele eder. Söylediklerimin yüzde 100'ü doğru.

"Erdoğan'a 1 milyon liralık tazminat davası için teşekkür ederim, anlattıklarımı hâkim önüne de koyacağım"
Biz herkesin hakkına ve hukukuna saygılı olmak zorundayız. Biz tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemeyiz. Biz hiç kimsenin kimliği, yaşam tarzı, inancıyla uğraşmayız. Vatandaşı bölmeyeceğiz. Erdoğan 1 milyon liralık tazminat davası açmış, önce kendisine yürekten teşekkür ederim, bütün bu anlattıklarımı hâkim önüne de koyacağım."