CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkabileceği yönündeki gündemdeki tartışmalara sert çıktı. Kılıçdaroğlu “Ne değişti de sözleşmeden çıkıyorsun? Attığın imzaya bile sahip çıkamıyorsun. İmza atmışsın, bari arkasında dur” dedi.
Abone olCHP lideri Kılıçdaroğlu, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’un, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkabileceği yönündeki açıklamalarıyla başlayan tartışmalara sert çıktı.
Kılıçdaroğlu’nun, partisinin Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısında, “Ne değişti de sözleşmeden çıkıyorsun? Attığın imzaya bile sahip çıkamıyorsun. İmza atmışsın, bari arkasında dur” dediği öğrenildi.
CHP MYK geçen pazartesi Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Yaklaşık 4 saat süren toplantıda; ekonomi ve dış politikadaki gelişmeler, Ayasofya konusu ve kurultay hazırlıklarının yanı sıra İstanbul Sözleşmesi ile ilgili tartışmalar da değerlendirildi.
Bu kapsamda, Kadın Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık’ın hazırladığı, bilgi notu da kapsamlı olarak ele alındı.
İstanbul Sözleşmesi ile ilgili üç eleştiriye ve CHP’nin yanıtlarına yer verilen bilgi notunda, şöyle denildi:
Üç eleştiri, üç yanıt
“İlk iddia, ‘Sözleşme nedeniyle erkek evden uzaklaştırılıyor, boşanmalar artıyor’ iddiasıdır. Bu iddia, İstanbul Sözleşmesi’nin 52. maddesinin, ‘ani tehlike anında uzaklaştırma’ tedbirleri öngörmesinden kaynaklanmaktadır. Uzaklaştırma kararı kadınların can güvenliği için önemlidir. İkinci iddia, ‘ahlak dışı, din ve namus karşıtı maddeler içeriyor’ iddiasıdır. Bu iddia, sözleşmenin 12. Maddesi’nin 4. fıkrasındaki, ‘Taraflar; kültür, gelenek, görenek, din veya sözde namusun iş bu sözleşme kapsamındaki herhangi bir şiddet eylemi için gerekçe oluşturmamasını sağlar’ ifadesi ve 42. maddesinden kaynaklanmaktadır. Bu maddeye karşı çıkmak, töre ve namus cinayetlerini kabul etmek, din, töre ve namusun şiddet eylemlerine gerekçe olmasını normalleştirmek demektir. Üçüncü iddia, ‘eşcinsellik meşrulaştırılıyor/özendiriliyor’ iddiasıdır. Bu iddia, ‘cinsiyet meselesi ve cinsel yönelim tercihi’ kavramlarının geçtiği 4. maddenin 3. fıkrasındaki, ifadelerden kaynaklanmaktadır. Bu iddia doğru değildir; çünkü sözleşme; ‘dini, ırki, mezhebi, inancı ve cinsel kimliği ne olursa olsun şiddet göremez’ maddesiyle temel insan haklarını ve yaşam hakkını korur. ”