CHP İçinde Beyaz Türk Taklidi Yapan Kim?
İktidar kavgası siyasette hep olmuştur. Bazı partilerde daha fazla yaşanmıştır. CHP içindeki iç iktidar kavgası artarak ilerliyor. CHP’nin genetiğinden mi yoksa çok sesliliğe verdiği önemden mi kaynaklanıyor bilinmez ama 47 yıl sonra CHP'nin birinci parti olması bile bu kavgayı durdurmaya yetmiyor.
Yerel seçimlerde büyük başarı yakalayan CHP genel başkanı Özgür Özel üzerinden yıpratma politikası yapılıyor.
Neden mi?
Genel başkan Özgür Özel, iktidarla "normalleşme" görüşmeleri yapıyor diye. Gerek kendi mahallesi gerekse sağ taraftaki komşularından saldıran saldırana...
Bu toplumun sinir uçlarıyla her zaman oynanıldı.
Bu toplumu kimlerin gerdiğini, kutuplaştırmayla kimlerin beslendiğini görmek mümkündür.
Mesele sadece toplumu germe, kaos oluşturma meselesi değildir. Arka planda çok daha karmaşık ve gerilimi yüksek bir "makam" kavgası var. Bu kavganın baş aktörü Ekrem İmamoğlu. Çünkü Ekrem İmamoğlu CHP’si tarihinde hiç görülmemiş bir siyaset dilini ortaya koydu. Bu dil sağ seçmende de sempati oluşturdu ve etkileşim sağladı. Siyasette oluşturulan yeni dil Özgür Özel tarafından da desteklendi. İmamoğlu’nun dikkat çektiği bu siyasi dili Özgür Özel’inde kullanması İmamoğlu’nu korkuttu.
Birkaç gündür sosyal medya yıkılıyor.
Yıkma konusunda terminatör olan, yıkma konusunda oldukça deneyimli gazeteci Yılmaz Özdil’den bahsediyorum.
Ötekileştirme uzmanlık alanı, aynı zamanda toplum zabıtası rolüyle bilinen Özdil öyle şeyler yazdı ve söyledi ki ortalık karıştı.
Gazeteciler elbette destekledikleri parti ve lideri hakkında yorumlar yazabilir. Hatta bazen desteklediği partinin almış olduğu kararlar hakkında eleştiri yapabilir, yazabilir. Özdil de CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in iktidarla kurduğu ilişkiye karşı çıkabilir, erken seçim de isteyebilir.
Ama hakaret içeren cümleler kuramazsın.
Siyasi amigoluk yapmak yerine kalemini konuşturması,
CHP genel başkanına; "Bana saldıran Özgür Özel, bu iftiranı sana yedireceğim."
Ya da "Bana milletvekiliyken yıllarca 'Yılmaz abi' diyen Özgür Özel, şimdi niye çıkıp iftira attığını -gözlüğü çıkardın ama- gözüne sokacağım."
“Özür dileyene kadar hakkındaki gerçekleri anlatmaya devam edeceğim.”
İfadeleri…
AK Parti'ye oy veren seçmene, Kürt halkına, işçilere hakaret etti bu kişi. Bu hakaretlere karşı hep susmuştu CHP.
Özdil'in zehirli dili kendilerine yönelince dayanamadılar
Geçmişteki suskunluklarını gündeme getirmese de Özgür Özel katıldığı televizyon programında Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşmesini eleştirenlere isyan etti. Özel isyanında haksız değildi.
"Oy vermeyen seçmene bidon kafa diyen bir zihniyet... Tuzu kuru olup, geliri yerinde sırf bu kutuplaşma ortamından her türlü imkânı yaşayan bu güruha ciddi itirazım var."
CHP Genel Başkanı Özel’in bu eleştirisi takdir edilmelidir.
Bu bakış açısı toplum ve siyaset adına önemlidir, anlamlıdır.
Yılmaz Özdil bu eleştiriye tahammül etmedi ve "Sana yedireceğim" diye ortalığı birbirine kattı.
"Beyaz Türk taklidi yapan",
Seçmene "Bidon kafa" diyen,
Gazeteci Yılmaz ve CHP genel başkanı Özgür Özel arasındaki gerilimin tek sebebi bu mu yoksa kendi mahallelerindeki gettolaşmanın yansıması mı?
Özel-İmamoğlu çatışması mı?
Her ne kadar aralarında bir sorun yokmuş gibi görünse de tepkilerden hiç de öyle olmadığı anlaşılıyor. CHP sosyolojisi ve medyası ikiye ayrılmış durumda. Özgür Özel'e CHP yönetiminden ve bazı siyasetçilerden destek gelirken,
Yılmaz Özdil’e, İmamoğlu'nu destekleyen medyadan destek gelmesi Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu’nun gruplaşıp çatışma alanı oluşturmasına sebep olur mu?
Ya da CHP’li tecrübeli bir gazeteci olan Şaban Sevinç gibi olaya objektif bakarak;
Yılmaz Özdil’in yapmış olduğu nezaketsiz ifadeler karşısında
2014 yılında Özgür Özel Grup Başkan Vekiliyken parti meclisinde CHP sözcüsüyken AK Partiye oy veren seçmene karşı yapılan bu nezaketsizliğe sessiz kalmamış o gün de bugün de tepkisini ortaya koymuştur. Özgür özel kendi içinde tutarlı davranmıştır.
“Bidon kafa”
“Göbeğini kaşıyan adam” ifadelerini doğru bulmuyorum diyerek durum tespiti yapan Sevinç ve diğer gazeteciler tepkileri yumuşatabilir mi?
Tamda normalleşme başlamışken.