"Her dindarın başımızın üstünde yeri var" diyen Kılıçdaroğlu, dindar vatandaşların taleplerine neden mesafeli?
Abone olOktay Sağlam
İNTERNETHABER.COM- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dünkü konuşmasında çok sertti. Grup toplantılarındaki sert üslubunu Tandoğan meydanına taşıdı. "Kindar", "münafık", "Kafasının içinde beyin taşımayanlar" "din tüccarı" gibi sıfatlar, CHP liderinin sıraladığı eleştirilerden bazılarıydı.
"4+4+4 bir bölücü projedir" diyen Kılıçdaroğlu, partisinin önerdiği 1+8+4 için "Türkiye’yi çağdaş uygarlığa taşıyacak projedir" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu'nun dindarlara olan saygısını anlattığı bölüm dikkat çekti. CHP'nin ilahiyat fakültelerini açan ve Diyanet İşleri Başkanlığını kuran bir parti olduğunu hatırlatan CHP lideri, "Her Müminin, her dindarın başımızın üstünde yeri var" dedi. Ardından söyledikleri tartışmanın bam teliydi aslında. Söyledikleri din eğitiminin yaşı ve içeriğine ilişkindi:
NE ZAMAN VE NASIL BİR DİN EĞİTİMİ?
"Elbette ki, çocuklarımız din eğitimi de alacaklardır. Ama nasıl bir din eğitimi? Ne zaman bir din eğitimi? Oturup bunu gene bu işin uzmanları konuşacaklar, tartışacaklar, getirecekler bizde kabul edeceğiz."
İSTEYEN İSTEDİĞİ DİN DERSİNİ ALACAK
Getirilen düzenlemede ikinci dört yılda Kuran ve Arapça dersleri seçmeli olarak okutulacak. İsteyen bu dersleri alacak, isteyen almayacak. Bu havuzda Aleviler, başka inanç gruplarına göre dersler de olacak.
BU TALEP DİNDARLARDAN GELİYORSA
Ancak Kılıçdaroğlu, kamuoyunun yumuşak karnı olan din eğitiminin "uzmanlara" bırakılması düşüncesinde. Üstü kapalı bu derslerde yaş sınırının yukarı çekilmesini istiyor. Peki Kılıçdaroğlu'nun "başımızın üstünde yeri var" dediği dindarlar, çocuklarına 11 yaşında Kur'an eğitimi almasını istiyorsa ne olacak? İmam hatiplerin haricindeki okullarda okuyup da din eğitimi almak isteyen öğrencilerin de olduğu unutulmamalı.
Demokrasilerde haklar kanunlarla verilir, kanunlar da "halkın iradesine" dayanmıyor mu? Siyasi partilerin varlık nedeni halkın hak taleplerini karşılamak değil mi? Ya da benzer talepte bulunan Alevilere, cevap vermeyen iktidar için "milli iradeyi hiçe saydılar" denmeyecek mi?
İMAM HATİPLERİN ORTA KISMINA GEREK KALMIYOR
Şüphesiz böyle bir yoğun talebin olduğu sır değil. Dahası dindar vatandaşların imam hatiplere var olan ilginin nedeni bu değil mi? Veliler çocuklarını normal eğitimin yanında "manevi değerleri de öğrensin" diye veliler çocuklarını yollamıyor mu?
BU ENDİŞE NEDEN?
Uygulama hayata geçerse imam hatiplerin orta kısmının gerekçesi de kalmayacak. Çünkü diğer okullardan ayıran fark da işte bu seçmeli dersler. Kılıçdaroğlu'nun karşı çıkması gereken "O halde imam hatiplerin orta kısmı neden açılıyor?" sorusu olmalı. 'Alevi çevrelerde duyulan "sünni-muhafazakar baskıdan" kaynaklanan endişeyi mi dile getiriyor' diyenler az değil.
KUCAKLAYICI DİL KAZANDIRIR
Üstelik bu tür bir karşı çıkış dindarlara ve ortada duran seçmeni, "herkes için CHP" diyen Kılıçdaroğlu'ndan uzaklaştırmayacak mı? Herkesi kucaklamak yerine kutuplaşma ateşine atılan odundan farksız olacaktır. Tabanı kemikleştiren sözler karşı cephedeki safları daha da sıkılaştıracaktır.
ÖNCEKİ HABERLER
