BIST 9.916
DOLAR 35,02
EURO 36,70
ALTIN 2.970,41
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: Hiç kimsenin önünde diz çökmeyeceğiz

Anadolu Ajansı
Anadolu Ajansı

ANTALYA'nın Kepez ilçesinde konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Eğer milli Kurtuluş Savaşı'nı hep birlikte verdiysek, ayrım yapmadan hep birlikte bayrağımız, vatanımız için mücadele ettiysek, şimdi demokrasi anlamında aynı mücadele içindeyiz. Hiç kimsenin önünde diz çökmeyeceğiz, baskılara, 'Evet' demeyeceğiz" şeklinde konuştu.

Abone ol

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 'Millet İttifakı' seçim çalışmaları kapsamında partilerince Antalya'nın Kepez ilçesindeki Turgut Özal Spor Salonu önündeki alanda düzenlenen mitinge katıldı. 

Mitingde bir konuşma yapan Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin temel sorunlarının bulunduğunu ve bunların çözülemeyecek sorunlar olmadığını belirterek, "Mücadelemiz demokrasi, ekmek ve onur mücadelesidir. Her evde huzur ve bereket olsun" diye konuştu.

Türkiye'nin devasa bir insan potansiyeli, entelektüel ve tarihsel birikimi, güzel coğrafyasıyla bu sorunları aşabileceğine işaret eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Eğer milli Kurtuluş Savaşı'nı hep birlikte verdiysek, ayrım yapmadan hep birlikte bayrağımız, vatanımız için mücadele ettiysek, şimdi demokrasi anlamında aynı mücadele içindeyiz. Hiç kimsenin önünde diz çökmeyeceğiz, baskılara, 'Evet' demeyeceğiz. Herkes şunu bilmeli, CHP'nin İYİ Parti'nin ve Saadet Partisi'nin eğer belediye başkan adayları çoğunlukta kazanırsa ve Türkiye geneline iyi bir çıtaya ulaşılırsa bütün dünyada, 'İktidarın bütün baskılarına rağmen Türkiye'de halk demokrasiyi tercih etti, demokrasiden yana oy kullandı' diyecekler. Her şeyimizin olduğu cennet ülkemizi neden cehenneme döndürdüler, neden kavga ediyoruz? Hangi gerekçeyle bizlere her türlü iftirayı atıyor. Çünkü başka söyleyecek lafı yok. Ekonomi batmış. 'Çiftçinin, esnafın, sanayicinin durumu iyi' diyemiyorlar. Ama herkesi suçlamaya başladılar. 'Şu terörist, bu terörist' diyerek. İşgal ettiğin koltuk cumhurbaşkanı koltuğu, sen oradan temiz ve güzel mesajlar vereceksin. İnsanların onuruyla oynamayacaksın. Milleti kavga ettirirse koltukla ömür boyu oturacağını sanıyor. Hepimiz faniyiz arkadaş, bir hoş seda kalması gerekiyor. Bunu unutmuşlar. Dinden imandan bahsediyorlar ama bunları bilmiyorlar." 

Sadece son bir yılda işsiz kalanların sayısının 1 milyon 11 bin olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, bunun bir milyon haneye ekmeğin girmemesi, bir milyon haneden bir babanın okula giden çocuğuna harçlık verememesi, bir milyon evde akşam tencerenin kaynamaması ve bir milyon annenin çocuğunu aç yatırması anlamına geldiğini vurguladı.

"Bu devlet sıradan bir devlet değil"

"Onlar sarayda oturuyorlar bundan haberleri yok. Devletin hazinesini damada teslim etmiş. Damat, 'Seçimden sonra 2,5 milyon iş imkanı yaratacağız' diyor. Uzayda mı yaşıyorsun sen? Yaratacaksan şimdi yarat. Çadırlar kurdular, fakir fukara gitsin domates, soğan alsın diye. Antalyalı iş adamları beş kuruş para almadan tırlarla ürün gönderdi" diyen Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bedava aldıkları domatesi, soğanı yine o fakir fukaraya parayla sattılar. Bu ahlak mı erdem mi? İzmir Büyükşehir Belediyesi 35 bin fakir ailenin kapısını çaldı. 10 kilo soğan, 10 kilo patatesi bedava teslim ettiler, kimse duymadı. İşte insana saygı budur. Yoksulluğu teşhir etmemek, insan onuruyla oynamamak budur. Nerede yaşarsa yaşasın, biz insana saygılıyız. Kimsenin yaşam tarzını ve inancını siyasete alet etmeyiz. AK Partili kardeşlerim 17 yıldır omuzlarınızda taşıyorsunuz, ne istedilerse verdiniz. 17 yıl AK Parti'ye çalışan kadınlar var. Ayaklarında doğru dürüst ayakkabı yoktu. 'Bizi kurtaracak, karnımız doyacak, Türkiye güzelleşecek' diye kapı kapı gezdiler. 17 yılda sizden vergi istediler, ödediniz. Özelleştirme yaptılar 70 milyar dolar, 500 milyar dolar borç aldılar hepsi gitti. 17 yıl sonunda insanlar soğan kuyruğuna girdi. Ne oldu? Bu soruyu her vatandaşın özellikle AK Parti'ye oy veren her vatandaşımızın sorması lazım. 17 yıl sonra seni getirip, soğan kuyruğuna sokuyorsa buna 'dur' demen lazım."

Ülkücülere de seslenen Kemal Kılıçdaroğlu, milliyetçiliğin ne olduğunu bildiklerini, partilerinin altı okundan birinin milliyetçilik olduğunu hatırlattı.

Kılıçdaroğlu, milliyetçi olmak için vatanını ve bayrağını sevmek gerektiğini belirterek, şunları söyledi: 

"Yeri geldiğinde yedi düvele karşı meydan okuyacaksın. Milliyetçi olmak için Çanakkale'yi, Dumlupınar'ı unutmayacaksın. Milliyetçi olmak kolay değil. Milliyetçi olmak için ülkenin silah fabrikasını yabancı bir orduya satmayacaksın. Dünyanın en önemli silah fabrikalarından birinin yüzde 49,9'unu Katar ordusuna sattılar. Nasıl oluyorsa bu ülkenin silah fabrikası Katar ordusuna satılacak ve bunu savunacaksın. Bunu vicdanım da milliyetçilik anlayışım da kabul etmiyor. Bu devlet sıradan bir devlet değil. Her metrekaresinde kan, gözyaşı, emek ve sevgi vardır. Her şeyi sattınız sıra silah fabrikasına geldi. Buna izin vermeyin. İlk etapta 31 Mart'ta sandığa gidip sevgiden hoşgörüden yana olan belediye başkan adaylarımıza oy verin. Demokrasi için birlikte yaşamak ve huzurlu bir Türkiye için bunu yapacağız." 

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, emeklilikte yaşa takılanlar ve polis ve öğretmenlerin ek gösterge sorunlarını çözecekleri vaadinde bulundu.

"Esnaf, sabahtan akşama sinek avlıyor"

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de, "Antalya'da geçen hafta miting yapan Sayın Erdoğan, beni 250 milyon liralık yani 50 milyon dolarlık mahkemeye verdiğini söyledi" ifadesini kullanarak, şöyle konuştu: 

"Hani arada bir diyorsunuz ya: 'Abla sen konuş, biz öderiz.' Vallahi ne siz ödeyebilirsiniz ne de ben. Zahir beni Mehmet Cengiz zannetti. Sayın Erdoğan, olsa dükkan senin ama yok. Emekli maaşıma haciz koydurursun olur biter. Çok kızdı ya terörist deyişime. Söyleyeyim mi? Var mısınız? Antalya'nın teröristleri nasılsınız, iyi misiniz?"

Akşener, pazarcıya, domates yetiştiricisine, çiftçiye, 11 milyon oy almış CHP seçmenine, 5 milyon oy almış İYİ Parti seçmenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın terörist dediğini savunarak, "Meral Akşener, ayna tutunca karşılığı 250 milyon lira, 50 milyon dolar. Battı balık yan gidermiş. 250 milyon değil, bir dahakine 500 milyon liralık versin" dedi.

Yerel seçimlerde Antalya'dan Muhittin Böcek'in, İstanbul'da Ekrem İmamoğlu ve Ankara'da Mansur Yavaş'ın projelerinin dinlenmesi gerekirken, Muhittin Böcek'in ve ilçe belediye başkanlarının rakibinin Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu belirten Akşener, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Biliyorsunuz bana, Sayın Kılıçdaroğlu ve Temel Bey'e, 'PKK'lı' dedi. Vatandaşına, 'Terörist' dedi ama inkar ediyor. Buradan kendisine sesleniyorum, PKK'lı isnadında bulunmak çok ayıptır, ayıp. Senin karşında Meral Akşener var. Hendekleri kazdıran kim, sensin. Vali ve emniyet müdürlerine, "Kafanızı yana çevirin" diyen, sendin. Sonra, o hendekleri 793 şehitle kapatan kim, bu aziz milletin evlatları. 793 şehidin hesabını vereceksin. Kimin yalancı, kimin dürüst olduğuna Antalyalılar şahit. Ortaya konulan iftiralar, ekonominin konuşulmaması için yapılıyor. Antalyalılar turizmden memnun değil. Bir bakanın yaptığı konuşmanın ardından Almanya tedbir aldı. Kültür ve Turizm Bakanı ise toparlamaya çalıştı. Antalya'ya gelen turistlerin, üç ülkeye bağlı olması doğru mudur? Pazar çeşitlenmesi gerekiyor mu? Niye yapmıyorlar? Çünkü vizyonları yok. Çünkü bütün hedefleri cep doldurmak. Bütün hedefleri beton. Otellere geliyor turistlerimiz, mecburen orada kalıyorlar. Turizmden geçinen esnaf, sabahtan akşama sinek avlıyor."

Sanayide üretimin olmadığını, iktidarın da üreten bir Türkiye vizyonunun bulunmadığını iddia eden Meral Akşener, "17 yıl boyunca büyük bir imkan tanıdınız. 'Muhtar olmaz', dediler, siz başbakan yaptınız. Başbakanlık yetmedi, Cumhurbaşkanı yaptınız. Cumhurbaşkanlığı yetmedi Başkan yaptınız. Hani 24 Haziran'dan sonra hani her şey uçacaktı, ne oldu? 24 Haziran'dan, Mart'ın 31'ine gidiyoruz. Hayatınızda ne değişti. Daha iyiye mi gittiniz, daha kötüye mi gittiniz? Daha kötüye gittiniz. Bakın, bu aziz millete Antalyalılara bu arkadaş ihanet etti. Ne istediyse verdiğiniz, karşılığında işsiz gençler, ölen tarım, yüzde 10 zam almış emekliler, yüzde 26 kendi maaşına zam yapmış bir Cumhurbaşkanı" diye konuştu.