CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı: Erdoğan kimsenin burnu kanamadan gidecektir
CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, seçim güvenliğini sağlamak için Türkiye'deki her sandığın başında en az bir görevli bulunduracaklarını ve ıslak imzalı tutanakları kendi elektronik sistemlerinde toplayacaklarını açıkladı. Salıcı, "Recep Tayyip Erdoğan nasıl 2002'de kimsenin burnu kanamadan geldiyse, yine kimsenin burnu kanamadan gidecektir" dedi.
Abone olCHP'nin İstanbul 1. bölge 1. sıradan milletvekili adayı Salıcı, İstanbul'da yabancı basın yayın kuruluşlarının çalışanlarıyla bir araya geldi.
Millet İttifakı'nın seçim güvenliğine dair çalışmalarını anlatan Salıcı, Türkiye genelindeki yaklaşık 192 bin sandığın tümünde ittifak olarak sandık sorumlusu bulunduracaklarını ve ıslak imzalı tutanakları da kendi kurdukları sistemde bir araya getirerek sonuçları Yüksek Seçim Kurulu'ndan gelen sonuçlarla karşılaştıracaklarını söyledi.
İttifak olarak seçim gecesi "erken değil doğru sonuç" aktarmaya odaklandıklarını belirten Salıcı, cumhurbaşkanlığı seçim sonucunu gece yarısından sonra saat 1:00-2:00 gibi, milletvekilliği seçimlerinin sonuçlarını da 15 Mayıs sabahı almayı beklediklerini ifade etti.
"500 bin kişiyi mobilize ediyoruz"
Türkiye genelinde 191 bin 885 sabit sandığın bulunduğunu belirten Salıcı, bu sandıkların tümünde Millet İttifakı olarak bir asil görevli, çoğunda da yedek görevli bulunduracaklarını, bunlar dışında müşahitlerin de olacağını söyledi.
O gece bu görevlilere ek olarak avukat ve bilişim görevlilerinin de çalışacağını belirten Salıcı bunlarla birlikte o akşam mobilize edecekleri kişi sayısının 500 bini bulacağına dikkat çekti.
Partiler dışında cumhurbaşkanı adaylarının da sandık başlarında müşahit bulundurma hakkı oluyor.
"AA'nın ne açıkladığı bizi ilgilendirmiyor"
Seçim gecesi Anadolu Ajansı (AA) kendi sandık başı görevlilerden gelen verileri kendi uygulamasında birleştirerek sonuçları abonelerine duyuruyor. AA bu kapasitesi olan tek basın kuruluşu.
Ancak geçmiş seçimlerde AA'dan gelen ilk verilerin iktidara daha çok destek çıkan yerleri gösterdiği eleştirileri getirilmişti.
Salıcı "AA geçmiş dönemlerde seçim günü yapmış olduğu açıklamalarla iktidarın siyasi aparatı olduğunu göstermiştir. Dolayısıyla AA'dan gelen veriler bizi bağlamıyor. Her seçim gecesi Türkiye'de şöyle başlıyor: veriler yayınlanabilir dendikten sonra Adalet ve Kalkınma Partisi'nin açık ara önde olduğu iller ekrana gelmeye başlıyor, sonra gecenin ilerleyen saatlerine doğru o oylar düşüyor. Bu muhalefete 'kaybettik' duygusu vermek için yapılıyor" diye konuştu.
Salıcı, Altılı Masa'nın sandık görevlilerinden gelen ıslak imzalı tutanak verilerini kendi geliştirdikleri uygulamada toplayıp, kendi bilişim sorumluları bu verileri YSK'dan da gelen verilerle karşılaştırıp teyit ettikten sonra, belirli aralıklarla kamuoyu ile paylaşacaklarını ifade etti.
Hızlı sonuç verme yarışına girmeyeceklerini vurgulayan Salıcı, "Söz düellosuna girecek şekilde veri açıklamak istemiyoruz, bunun yerine doğru ve teyitli bilgiyi kamuoyu ile paylaşacağız" dedi.
Mart 2019'daki yerel seçimlerde YSK'dan CHP'ye gelen veri akışının bir süre durduğunu hatırlatan Salıcı, "YSK gerçek zamanlı veri akışı sağlamak zorunda, YSK verileri kesilmediği sürece bizim sistemimizden çıkacak sonuçla YSK verileri arasında çok büyük bir fark beklemiyoruz" dedi.
"Kimsenin burnu kanamayacak"
Gazetecilerin, seçimin güvenliğine dair seçmenlerde bir kaygı olduğuna yönelik yorumlarına karşılık Salıcı, büyük bir olumsuzluk beklemediklerini ve planlarını buna göre yapmadıklarını söyledi; "Biz herhangi bir oldu bitti olmayacağı kanaatindeyiz. Türkiye demokratik geleneği olan bir ülke. Bu coğrafyada tek partiden çok partili hayata kimsenin burnu kanamadan geçilmiştir. Türkiye bu olgunluğu göstermiş bir ülke. 2002 yılında Recep Tayyip Erdoğan, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara gelirken nasıl kimsenin burnu kanamadan geldiyse, giderken de kimsenin burnu kanamadan gidecektir."
Seçim güvenliğinin sadece oy sayımı ve sandık güvenliğinden oluşmadığına, seçime giden sürecin de güvenli olması gerektiğine değinen Salıcı, "SADAT da bir seçim güvenliği meselesidir, siyasetin gergin ortamda seçime gidiyor olması de bir seçim güvenliği meselesidir, seçim gününe darbe diyen bir kafa da seçim güvenliği problemidir ve o kişinin İçişleri Bakanı olması da bu problemin ne kadar büyük bir boyutta olduğunu gösterir" dedi.
Hafta içi Fatih’teki İstanbul İlim ve Kültür Vakfı'nda konuşan İçişleri Bakanı ve AK Parti'nin İstanbul milletvekili adayı Süleyman Soylu, 14 Mayıs'ta yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri için "siyasi darbe girişimi" ifadelerini kullanmış; "15 Temmuz onların fiili darbe girişimiydi, 14 Mayıs da siyasi darbe girişimidir. Bu kadar açık. 14 Mayıs 2023, Batı'nın siyasi darbe girişimidir. Türkiye'yi tasfiye etmeye yönelik hazırlıkların 14 Mayıs'ta her birini bir araya getirerek oluşturulabilecek darbe girişimidir" diye konuşmuştu.
Seçim gecesi oy sayımı sırasında veya sonrasında elektrik ya da iletişim sistemlerinde yaşanabilecek olumsuzluklara dair bir planları olup olmadığı da sorulan Salıcı; "Oy sayımını engelleyecek bir durum oldu, diyelim elektrikler kesildi, o zaman sandık görevlilerimiz sandıkların üstüne oturarak o sandığı koruyacak, sayımı durduracak ve uygun koşullar sağlanana kadar o sayım yapılamayacaktır" dedi.
Deprem bölgesinde seçim güvenliği nasıl sağlanacak?
CHP, 6 Şubat'taki Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra başka illere yerleşen ancak seçmen kaydını aldırmayan depremzedeleri ücretsiz olarak karayoluyla deprem bölgelerine taşıyacaklarını açıklamıştı.
Salıcı, devletin demiryollarının, hava yollarının, ikametgahını deprem bölgesinden aldırmamış olan fakat şu an başka illerde yaşayan seçmenleri deprem bölgesine taşımak için gerekli düzenlemeleri yapması gerektiğini belirtti.
Salıcı depremden sonra özellikle Mersin'e yaklaşık 400 bin kişinin göç ettiğini, bu insanların deniz yoluyla İskenderun ve Hatay'a taşınabileceklerini ifade etti.
YSK'dan partilere iletilmiş olan seçmen listelerinde, depremde hayatını kaybetmiş kişilerin de bulunabileceğini hatırlatan Salıcı, bu konuda da sandık görevlilerinin kimlik kontrolü yoluyla seçim güvenliğini sağlayacaklarını aktardı;
"YSK'dan güncel listeler bize geliyor ve zaten askıya da çıkmıştı listeler itirazlar yapılabilsin diye. Deprem bölgesinde hayatını kaybettiyse fakat kayıtlara işlenmediyse bu vatandaşımız seçmen listesinde görünür. Ama onun yerine birisinin oy kullanabilmesi için kimliğini ibraz etmesi gerekir ve kendisinin o kişi olduğunu göstermesi gerekir ki bizim sandıklarda sorumlularımız olacağı için bu engellenecektir, böyle bir art niyetli girişim olursa bu engellenecektir."
Seçimlere dair yaptırdıkları anketlerin de sorulduğu Salıcı "Cumhurbaşkanlığı seçimini birinci turda kazanıyoruz ve çoğunluk da muhalefete geçiyor" dedi.