Diyanet-Sen Genel Başkanı Yıldız, CHP'nin din düşmanı olmadığını deklare etmesini istedi
Abone olTürkiye Diyanet-Sen Genel Başkanı Ahmet Yıldız, Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) din düşmanı olmadığını deklare etmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye Diyanet-Sen Genel Başkanı Ahmet Yıldız, Memur-Sen Trabzon Şube Başkanlığı binasında düzenlediği basın toplantısında, Ağustos ayında sendikalarla hükümetin arasında yapılacak olan toplu görüşmelerde Türkiye Diyanet-Sen olarak taleplerini kamuoyu ile paylaşırken, gündemdeki konularla ilgili basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Türkiye'de CHP'nin din düşmanı olarak görüldüğünü, bu yanlıştan dönmeleri için bunu parti olarak deklare etmeleri gerektiğini ifade eden Yıldız, "Sayın Genel Başkan Deniz Baykal'ın, solcuların dine uzak olmadığını göstermesi gerekir. Biz ve ötekiler ayrımı var mı? Var. Yıllardır sağ-sol ayrımı, Alevi-Sünni ayrımı var olan bir gerçektir. Bu ayrımı derinleştirmek, Türkiye'deki gerginlikleri artırmak, laik-antilaik çatışması çıkarmak, laiklik karşıtı ilan edilen kesimin haklarını gasp etmek ve onları ezmek amaçlarını kullanmak isteyenler var. Alevi kesimi bir azınlık olarak ve bunu ülkenin bir sorunu olarak göstermek, bu şekilde Türkiye'yi sıkıştırmak isteyenler var. Biz diyoruz ki yıllarca sağ ve sağcıların dindar, solcuların da din karşıtı, din düşmanı, sağ ve sağcıların dinin yılmaz savunucusu, solcuların da dini yıkmaya çalışan dini değerlere karşı olan bir kesim olarak görülmesi yanlışı artık ortadan kalksın. Biz, Diyanet-Sen olarak bu yanlışın ortadan kalkmasını istiyoruz ve bunun için de CHP'ye, CHP'lilere, solculara çok görev düşüyor. Hem bize görev düşüyor hem de solcu kesime görev düşüyor. Onlar da din düşmanı olmadıklarını deklare etsinler" diye konuştu.
Bu çağrılarına CHP'den yürekli bir sesin katıldığını ifade eden Diyanet-Sen Genel Başkanı Ahmet Yıldız, "CHP İstanbul Milletvekili Halil Akyüz bey, bize, 'Biz dine ve diyanete karşı değiliz. Din eğitimine karşı değiliz. Böyle görüldüğümüz için, böyle gösterildiğimiz içinde 50 yıldır iktidara gelemiyoruz' açıklamasını yaptı. Biz, bu söylemin CHP'nin en üst düzeyinde sayın Genel Başkan Deniz Baykal tarafından dile getirilmesini istiyoruz. Umuyorum, CHP'den en yetkili ağızdan solun din karşıtı, din düşmanı olmadığını söylenir, deklare edilir ve Türkiye'de bu yanlış anlayış ortadan kalkar" ifadelerini kullandı.
"CHP, DİNLE İLGİLİ HER ŞEYE KARŞI ÇIKIYOR"
"Dini bir görüş, dini bir düşünce, dini bir çalışma oldu mu buna hemen CHP karşı çıkıyor ve rejim tehlikesi olarak devlet tehlikesi olarak gösteriyor" diyen Yıldız, "Mesela Diyanet İşleri Başkanlığı, kuran kursları yönetmenliğini değiştirmeye kalkıştı, CHP karşı çıktı. İmam Hatip Okulları oluyor, CHP karşı çıkıyor. Başörtüsü konu oluyor, CHP karşı çıkıyor. Karşı çıkmaktan vazgeçin de alternatif üretin. Bu karşı çıkmalarınız sizin dine karşı olduğunuz, dine uzak olduğunuz gibi bir anlayışın yerleşmesine, böyle bir anlayışın Türkiye'de kullanılmasına sebep oluyor. Siz yol açıyorsunuz. Hiç kimse kimseden üstün ve dindar değildir. Dini kullanarak hiç kimse siyasi, ticari menfaat elde etmesin istiyoruz. CHP de bunu deklare ederse, ülkede gösterilmek istenen gerginliğin azalmasına faydası olacağına inanıyoruz" açıklamalarını yaptı.
Yıldız, CHP lideri Baykal'ın CHP'nin solcuların dine uzak olmadığını göstermesi gerektiğini kaydederek, "Hatta torununu alarak camiye giden bir Baykal'ın güzel bir fotoğraf vereceğini, ama bunun sadece bir fotoğraf ile, bir sözle değil de CHP'nin din konusunda daha açık ve net hareketler içersine girmesini isteyeceğiz. Bizim istediğimiz din ile siyaset barışık olsun, kimse birbirini istismar etmesin istiyoruz" şeklinde konuştu. Aleviliğin bir realite olduğunu ve Alevileri İslamiyet dışında görmediklerini belirten Yıldız, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Alevi kardeşlerimizin talepleri ve sorunları orada masaya yatırılsın ve çözülsün. Alevilik ve Sünnilik, solculuk ve sağcılık Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak isteyenlerin eline bir koz olarak verilsin istemiyoruz. Zorunlu din dersleri meselesi anayasadaki bir madde. Bu anayasayı kim yaptı. 82 anayasası bu. 'Biz dinde zorlama yoktur' diyoruz.
Din dersi almak istemeyene, çocuğuna din dersi verilsin istemeyene, zorla din dersi verilmesi dine de aykırıdır. Anayasa milletin oyu ile kabul edilmişse, millet böyle istiyor demektir. Millet çocuğuna din dersi verilmesini istiyor. Bir alevi kardeşimiz, bir Türk vatandaşı kalkıp 'Benim çocuğuma din dersi verilmesin' diyor ise hayır biz ona zorla din dersi verecek değiliz. Bunun faydası da olmaz, yararı da olmaz. Ama bu mantıkla Aleviler'in din dersine karşı gibi görülmesi de yanlıştır. Birileri Alevi kesimin Türkiye'de azınlık olduğunu, onlara zorla din dersi verilmesini gibi bir fotoğraf görülmesini istiyor. Bizim buna fırsat vermememiz gerekiyor. Din dersi görmek istemeyene zorla din dersi vermenin hiçbir faydası da yoktur, manası da yoktur."
Ağustos ayında hükümet ile yapılacak olan toplu görüşmelerde Diyanet-Sen'in öncelikli taleplerini sıralayan Ahmet Yıldız, şunları söyledi:
"Yıllardır ihmal edilen, memur olup olmadığı bile yıllarca tartışma konusu yapılan din görevlilerinin hizmetlerinin önemine denge ücretlerinin, sosyal ve ekonomik haklarının verilmesini istiyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı, 1979 yılından beri yasasız idare ediliyor. Diyanet İşleri'nin yasasız bırakılmasını büyük bir eksiklik olarak görüyoruz. Her gelen hükümet teşkilat, yasasını çıkartacağına söz veriyor ama bir türlü çıkartmıyor. Bu hükümetin Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bu eksikliğini gidermesi, yeni yasa çıkartmasını istiyoruz. Bu yasa ile birlikte Diyanet İşleri Başkanlığı'nın özerk olmasını, diyanet işleri başkanın da seçimle göreve gelmesini istiyoruz. Yani diyanete de demokrasi gelsin istiyoruz. Türkiye'de 16 bin cami kadrosu imamsız. Bu büyük bir haksızlık. Halkın yapmış olduğu camilere bir imam bile gönderememek bir haksızlıktır. Din hizmetinin ihmalidir. Misyoner faaliyetlerinin dolaylı bir desteklenmesidir. Bu 16 bin kadronun doldurulmasını istiyoruz. Hastanelerde din hizmetlerinin de yaygınlaştırılmasını istiyoruz. Bunun hayata geçirilmesini istiyoruz."